İl Genel Meclisi'nde bu hafta gündeme gelen konulardan bir tanesi de geçtiğimiz yıl yapılan halk arasında Kaçak Konak olarak tabir edilen bir mekan hakkında. İhale sonrası pürüzler bir türlü düzeltilemedi. Konu hakkında kurumlar bir birine pas atmakta yarışırken birden top İl Meclisi Üyelerinin önüne atıldı.
Ne ihale yapımı, ne işin takibi, ne de ruhsat aşamasında hiçbir dahli olmayan Meclis Üyeleri atılan bu pasla topun ağzına getirilerek, karar merci noktasında buldu kendilerini.
Konu Meclis gündemine 3 sayfalık durumu özetleyen yazı ile geldi. İl Genel Meclis üyeleri yazıyı iyi tahlil ederlerse, yazının içerisinde kurumların yanlışlıklarını çözecek tecrübeye de sahipler.
İhaleyi İl Özel İdaresi Encümeni yapıyor. Ruhsatı Belediye vermesi gerekiyor. Tüm pürüzleri düzeltmek ise İl Genel Meclisi üyelerine bırakılıyor. Merkebi çamurdan siz çıkarın demekten farksız.
Halbuki ihale 300m2 üzerinden 2 katlı olarak ihaleye çıkartılmıştı. Yapılan inşaat öyle mi? İhale şartnamesine bakıldığında konu hakkındaki arızalar ayan beyan ortada. Sakarya Gazetesi bu arızaları dile getirmişti. An itibariyle de hiçbir itiraz gelmediği gibi, Meclis Gündemine getirilen gündem maddesindeki yazıda yayınlarımızın doğruluğunu teyit eder nitelikte.
Bilecik - Yenişehir yolu için bir köşe yazımda "Kuyruklu yılan hikayesine döndü" demiştim. Neydi bu yolun bunca yıl geri kalmasına sebep. İhaleye yapılan itirazlar sonrası Mahkeme süreci ve kararın beklenmesi. Daha sonra diğer firmaların itirazları. Ortada bir kamu zararı var. Hizmette bir gecikme var. Fakat bir iş yapılırken yanlışa göz yumma yok. Hata olmuşsa olmuş, kamu zararı yok farz edilerek yolun yapımına neden devam edilmedi? Hukuki hatalar meclis gündemlerinde yapılan oylamayla halloluyorduysa Bilecik ve Bursa İl Genel Meclisi üyeleri oylayıp yol yapımını hızlandırsaydı. Hatta Bilecik Belediye Meclisi ve Yenişehir Belediye Meclislerinde de oylanıp, yol bir an evvel yapımına başlansaydı. Bu da yetmezse TBMM'de milletvekilleri problemi çözseydi.
Bu ihalede gelinen süreç ortada. Yanlışlıklar, hatalar diz boyu. Bir türlü hukuksal boyuta oturtulamıyor. Bunun böyle olduğunu biliyoruz da, teyidini de meclis gündemine getirilen yazıdan alıyoruz. Yazı da "Bilecik Belediye Başkanlığı ile yapılan yazışmalarda Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği 21. maddesine atıf yapılarak Geçici Yapı Ruhsatının düzenlendiği ve toplam inşaat alanının 198 m2 olduğu, yine Bilecik Belediyesi Başkanlığı'nca en son düzenlenen yapı ruhsatında ki toplam inşaat alanının 1.260m2'ye çıkartıldığı görülmüş, bu inşaat alanındaki artışın hukuki gerekçelerinin idaremize bildirilmesi talep edilmiştir.
Bilecik Belediye Başkanlığınca, İnşaatın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü'nün 13.05.2016 tarih ve 398660970 sayılı yazısında belirtildiği üzere Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 29/3. maddesine göre ruhsatlandırılmadığı bildirilmiş olmakla birlikte inşaat alanındaki artışın sebebi açıklanmamıştır" deniyor.
Yani özel idare 300m2 iki kat üzerinden yapılması gereken inşaatın, neden inşaat alanın 1260m2 olmasının hukuki gerekçesini soruyor ve Belediyenin inşaat alanındaki artışın sebebinin açıklanamadığını söylüyor. Hal böyle iken, top İl Genel Meclisi Üyelerine atılıyor ve merkebi çamurdan siz çıkarın deniyor.
Bazıları yapılmış inşaata "Kamu yararı var" kılıfına uydurarak usulsüzlüğü usule uydurmaya çalışıyor. Yenişehir - Bilecik yolu ihale iptalleri neden aynı kılıfa uydurulmadı? İş yapılmalı ama kanunlara uygun olmalı.
Bu işte bir arıza yoksa, işletmeye 42 bin TL ceza neden kesildi? Bundan sonra hatalı yapılan inşaatlarda ceza kesildi, devam et mantığı mı işlenecek?
İl Özel İdaresi Encümenin yaptığı ihale neden Meclis Üyelerinin önüne getirildi?
Meclis üyelerinin aldığı karar sonrası ihaleye giren firmalar 300m2 2 kat olarak ihaleye çıkan bir yerin 1260m2 olarak onaylandığını öğrendiğinde yapacağı itiraz sonucu meclis üyelerini mahkeme salonlarından kim kurtaracak?
İl Özel İdaresi yetkilileri bizim bu işte bir dahlimiz yok, iş belediyede, Belediye karar verecek derken, top neden İl Genel Meclis Üyelerinin önüne getirildi, siyasileri zan altında bırakacak bir tablo ile karşı karşıya bırakıldı.
Oldu bittiye getirilip, kamuoyu önünde karar verirler vermez de, adli merciler önünde de sorumluluğu alırlar almazlar kendilerinin bileceği iş.
Yapılan yanlışlıklar siyasiler üzerinden mi aklanmaya çalışıyor?
Selam ve dua ile.