Merhaba. Bir haftadır Google Reader hesabıma eklediğim RSS’lerden dikkatimi çeken haberleri derledim. Öncelik Microsoft ile dolaylı olarak ilgili haberlerde. Microsoft’un internet tarayıcı yazılımı internet explorer’ın 8. sürümü artık yayında. Dolayısı ile kullanımının artması için, yetmez kullanımını zorunlu tutmak için bazı uygulamalar yapılmalıydı. Şimdiye kadar birçok programda olan şey budur. Eski sürümde alışılmış menüler, düğmeler gibi ara yüzlerden tutun da kullanım kolaylığına kadar kullanıcının vazgeçemediği bir programın yenisi çıktıktan sonra, eskisini bıraktırmak için bir sürü yol denenir. Vista çıktı, kimse geçmedi. XP’ye destek kesilecek denildi. Netbook ürünlerinde Linux kullanılmaya başlanınca, bu sefer Microsoft geri adım attı. Ama bu sefer Internet Explorer’da durum farklı. Microsoft dışında da aktörler var. Bir çok site artık, 6.0 gibi bir sürüme sahip Explorer ile sitelerine bağlantıya izin vermiyor. Güvenlik riski bu konuda ön plana çıkıyor. Google Sites ve Docs sitelerinden sonra Youtube da Explorer 6 ‘ya destek vermeyeceğini açıklamış. Zaten bu tarz bir yaptırım yapan siteler, eski sürümle bağlanan kullanıcıların önlerine uyarı ve güncellemeyi öneren bir ileti çıkarıyorlar.
Microsoft tarafından gelen bir açıklamada ise XP’ye sadece Servis Paketi 3’lü olmak kaydıyla desteğin 2014 yılına kadar devam edeceği belirtildi. Bu bir süreç tabi. Amaç şirketlerin öz kaynaklarını tek bir yönde çalıştırmak. Her bir güvenlik açığı ya da yenileme için veya uyumluluk için 10 sene önce çıkmış bir işletim sistemine, tarayıcıya, ofis yazılımına destek vermek için zaman, personel vs. harcamak gereksiz oluyor. Herkeste Windows 7, Ofis 2010, Explorer 8 olsa Microsoft ne kadar rahatlar düşünsenize.
Bu arada son teknoloji fuarlarında çığır açacak ve benzerini ancak bilim kurgu filmlerinde görebileceğimiz ürünler tanıtılmaya başlanmış. Göz hareketi ile şarkı değiştirebilen, ses açıp kapatabilen kulaklıklar var mesela. Ya da kablosuz olarak şarj edilebilen cep telefonları. Birçok şeyin kablosuz olması için çalışılıyor tamam ama çevremizde bu kadar radyo sinyali yayan cihaz varken pek de sağlıklı olamayız gibi geliyor bana.
Bu haftaki son konum ise PTT. PTTBank hizmetindeki posta çeki işlemleri ile ilgili bakiye sorma, güvenlik ayarları gibi işlemler için kullanılan 444 1 788 numaralı hatta karşımıza çıkan müşteri temsilcileri aslında PTT’nin ihaleyle anlaştığı bir çağrı merkezinin personelleri. PTT, her ay 50 binden fazla kişiye cevap veren bu sistemin devamı için zaten çalıştığı, CMC ile tekrar anlaşmış. Bunun yanında PTT, Telekom ile anlaşarak Hibrid Mail uygulamasına geçecekmiş. Bu uygulamada, İstanbul’da basılıp tüm ülkeye posta yoluyla yollanan fatura gibi standart aylık gönderilerin yerine, bu faturalar bölgesel olarak işlenecek. İnternetten görülen bir fatura mesela Erzurum bölgesinde bir adrese gidecekse Erzurum PTT tarafından bastırılıp buradan gönderilecek. Böylece zaman, araç, personel gibi birçok konuda maliyetten tasarruf edilecek. Bunun ötesi de var. İnternetten e-posta yoluyla fatura takibi. Onu da yaygınlaştırmak için bir sürü kampanya yapıyorlar ama tam verim alınamıyor herhalde. Herkesin internet bilgisi ve ulaşımı yok tabii.
Saygılarımla.
LED: "Light Emitling Diode" teriminin kısaltmasıdır ve elektrik akımı mevcut olduğunda ışık yayan bir tertibatı temsil eder. Disket takıldığında disket sürücü üzerinde yanan ışık ya da klavye üzerindeki "Caps Lock" ve "Num Lock" ışıkları, aslında birer led’dir. Bu ledler, cihazın ya da fonksiyonun aktif halde olup olmadığını anlayabilmemizi sağlarlar. Kaynak: www.chip.com.tr