“Yenidoğan çetesi” diye isimlendirilen, yeni doğan bebekler üzerinden, akla gelmez oyunlar, zulümler ve öldürmelerle paralar çalan çete… Bu kadarını görebiliyoruz. Bu kadarını göstermek mecburiyetinde kalan bir ihanet ve kötülük aysbergi. Mahkemede öyle sözler söylediler ki, bir yerlere güvenmeden bu derecede cüretkâr ve ukalâ olunamaz dedi herkes.
Böyle cinayet ve soygun için –taammüden– teşkilâtlananlar, bizim insanımız olamaz. Bizim insanımız yakalandığı zaman, polisin başını eğdirmesine lüzum kalmaz, kendisi başını eğer, yüzünü saklar. Ar damarı bunlar kadar çatlamamıştır. Elleri kelepçeli bile olsa, yüzünü bir şekilde göstermemeye çalışır. Fırsatını bulunca pişmanlığını söyler.
Her tarlanın bakımsızlıktan ortaya çıkan zararlı tabiî yabanî bitkileri olur. Her ot, her tarlada bitmez. Topluluklar da öyle. İfsat olmuş her cemiyette kendine has zararlılar ortaya çıkar. Amerika’dan gangster, Balkanlar’dan komitacı, İtalya’dan mafya, Yahudi’den tefeci vesaire… Bu çete mensupları tamamıyle, ifsat olmuş cemiyette, iyi yetişemedikleri için bu yollara sapmış kişiler değil. Daha doğrusu onlarla kıyas olmayacak derekede.
Bizim insanımız, çalıp çırpmak için organize olmaz; çete ve cinayet şebekesi kurmaz. En fazla biri çalar, biri gözetler, biri kaçmayı kolaylaştırır. Bizim eşkıyamız bile, bir mağduriyetten dağa çıkmıştır. Kadını, ihtiyarı, çocuğu öldürmez. Güvenlik kuvvetlerine mümkün mertebe kurşun sıkmaz. Herkesten çalmaz. Sözünü tutar. Eğer birini öldürmeyi, kendince haklı gördüyse, alnının çatından vurur; gider teslim olur, “aslanlar gibi yatar”. Söz konusu vatan olunca, ekibi ile mücadeleye katılır. Millî mücadele ve bazı türküler bunun şahididir. Aradaki farkı şuradan görün: Bizim hapishanelerimizde anne-baba ve çocuk katilleri ile tecavüzcüler “şişlenir”… Bir manga insanı dövebilecek kabadayı, öksüz ve yetimleri korur, “kadına el kaldırmaz”.
Çete mensupları için buz dağının görünen kısmı dedik ya… İşte bu görünen… Gündeme bomba gibi düştü… Ve kamuoyunda, hastahanelere ve başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarına güveni sarstı. Çaldıkları çırptıkları, hattâ öldürdükleri, bu zararın yanında hiç kalır.
Bu, yeni doğan çete; ifsat olmuş cemiyette, yozlaşmanın tabiî sonucu palazlanmış yaban otu değil. Dünyayı hegemonyaları altına almak isteyenlerin, milletleri ifsat için uçakla gizlice attıkları kenelerden biri.
Söylediklerime evet deyen de, itiraz eden de, kenelere müsait ortam sağlayan lâik eğitimin iflâsını kabul etmek mecburiyetinde…
Kanalımı takibe alır mısınız:
https://bit.ly/alierdal