İki gün sonra yeni umutlar ve beklentilerle yeni bir yıla merhaba diyeceğiz. 2009 yılı ilçemiz için krizin derinleşerek ilerlediği, siyasi çekişmelerin gölgesinde her aşamada gerilemenin yaşandığı talihsiz bir yıl olarak kayıtlara geçti. Bozüyük gerek ekonomik gerek sosyal açıdan en sönük yıllarından birini daha yaşadı. 29 Mart yerel seçimleri sonrası çıkan sonuç siyasiler açısından hiç kimseyi memnun etmezken seçimin faturası adeta vatandaşa kesildi. Belki de Cumhuriyet tarihinden bu yana ilk defa iki parti kıyasıya bir rekabet sonrası birbirine yakın sonuçlarla bir seçimi noktaladılar. Seçimin ardından ne kazanan kazandığına sevinebildi, ne de kaybeden kaybettiğine üzülme fırsatı bulabildi. Seçim tartışmaları uzunca bir süre devam etti. Seçimin yansımaları her ortamda fazlasıyla hissedildi, hissedilmeye de devam ediyor.
Diğer taraftan, ekonomik anlamda ilçenin en fazla işçisini istihdam eden Toprak fabrikaları kör topal da olsa devam ederken tamamen kapandı. Binlerce insan kapı önüne konurken insanlar perişan edildi. Kapanan fabrika ve işyerlerinin yerine ek bir istihdamın yaratılamaması sonrası işsizlik çığ gibi büyüdü. Her yer kiralık işyerleri, devren satılık dükkanlar, kredi batağına saplanmış insanlarla doldu taştı. Bu günlere kadar boş ev, boş işyeri bulamadığınız bu güzelim ilçe de şimdilerde her yer bomboş kaldı. Kapanan fabrikaların yerine yenileri açılamadı. Eskiden sanayi kenti olarak bilinen ilçemiz de artık sanayi diye bir şey kalmadı. Bugüne kadar sürekli göç alan Bozüyük uzun zamandan bu yana ilk defa göç veren bir ilçe konumuna düştü. Kişi başına düşen gelir sıralamasında ilk sıralarda yer alırken şimdilerde son sıralara geriledik. Kısacası Bozüyük son birkaç yıldır en kötü dönemini yaşadı. 2010 yılının inşallah ilçemiz adına her anlamda yeni bir başlangıç, yeni bir şahlanış olmasını temenni ediyorum. Bu konuda da her zaman olduğu gibi en büyük görev başta bürokratlarımıza, yerel yöneticilerimize ve sivil toplum kuruluşlarımıza düşüyor. Artık geçmişimizden ders alarak geleceğimiz için plan yapmanın zamanı gelmiş ve geçmektedir. Geçmişte yaşanan her ne varsa bir kenara bırakmalı ve Bozüyük için bir olmalı, birlik olmayız. Vatandaş hizmet istiyor, iş istiyor, aş istiyor. Kin, kibir ve nefret duygularının ön plan da yer aldığı bir yönetim şekli değil, kendini hizmete ve insanlığa adamış eli öpülesi bürokrat ve idareciler hayal ediyor. 2010 yılının bu anlamda yeni bir başlangıç yılı olacağı temennisini taşıyorum. Yeni yılın başta insanlık alemine hayırlar getirmesini diliyor, ilçemiz ekonomisinin bu zor günlerini atlatarak ileriye umutla bakabileceği bir yıl olmasını temenni ediyorum.
SAYGILARIMLA….