CHP Milletvekili Yaşar Tüzün, referandum sonuçlarını değerlendirdi. İlimiz referandum sonuçlarına ilişkin Bileciklilere teşekkür eden Milletvekili Tüzün, ülke geneli sonuçların üzerindense Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'yı hedef aldı. Milletvekili Tüzün,"YSK'nın kararı şaibelidir" dedi.
Milletvekili Tüzün, Yüksek Seçim Kurulu'nu 'Yüksek Sahtecilik Kurumu' olarak nitelendirdi.
Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleşen halkoylamasının ardından bir basın toplantısı düzenleyen CHP İl Örgütü, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'yı topa tuttu. Milletvekili Yaşar Tüzün,"YSK'nın vermiş olduğu karar şaibelidir" dedi.
CHP İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısına, Milletvekili Tüzün'ün yanı sıra İl Başkanı Metin Yaşar, Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan, Gençlik Kolları Başkanı Deniz Esesntürk'te katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Metin Yaşar, Türkiye'nin 6 ay boyunca referandumla yatıp kalktığını ifade ederek: "Bu referandum sonuçlarının ilimize ve ülkemize iyilikler getirmesini temenni ediyorum" dedi.
'TOPLUMUN HİÇBİR KESİMİNDE TARTIŞILMADI'
İl Başkanı Yaşar, anayasaların milli mutabakat olduğunu, milli mutabakatla anayasa değişikliğinin yapılması gerektiğini ifade ederek: "Böylesine önemli bir anayasa değişikliği toplumun hiç bir kesiminde tartışılmadığını gördük." dedi.
11 Ekim 2016'da MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasıyla 18 maddeden oluşan anayasa metninin gündeme getirildiğini ifade eden İl Başkanı Yaşar: "Bu anayasa metni milli mutabakat metnidir. İki partinin iki hukukçusunun bir araya gelipte hazırlayacağı metnin ötesinde olmalıdır. Ülkede yaşayan tüm yurttaşlar anayasada değişiklik paketinde kendinden bir şeyler bulmalıdır. Onun için milli mutabakat metni olmalıdır. " dedi.
'KABUL EDİLEBİLİR BİR SONUÇ DEĞİL'
İl Başkanı Metin Yaşar konuşmasının devamında ise, YSK'nın seçim güvenliğini sağlayamadığına vurgu yaparak şunları dile getirdi: "Devletin tüm imkanlarının kullanıldığı, eşit koşullarda gerçekleştirilmeyen bir refrandum sürecinin galibi bana göre 18 maddeden oluşan referanduma hayır verilmesidir. Çünkü %1,5'luk bir oranla bu kadar eşit olmayan koşullarda oylanan bu anayasa metninin galibi bana göre iktidarın bizlere sunduğu evet çıkan bu paket değildir. Daha seçim sonuçları netleşmedi, YSK kararını vermedi. Bizler bütün engellemelere rağmen başarılı sonuçlar aldık. Birşeyi hesap edemedik YSK'yı. YSK, seçim güvenliğini sağlayamamıştır. Seçimin meşruiyetine YSK gölge düşürmüştür. Bizler itirazlarımızı yapacağız. Baktığımız zaman 1 milyon 300 bin farkla kabul edildi gözüküyor. 700 bin oy hayıra kaymış olsa, 50 milyon insanın oy kullandığı bir ülkede 700 bin oy çok az miktarda bu paketin geçiyor olması bizler açısından kabul edilebilir bir sonuç değil. YSK'nın son kararını beklemek zorundayız" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Metin Yaşar'ın ardından Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Yaşar Tüzün konuştu. Tüzün konuşmasına "Hayırlı günler, hayırlı haftalar" diyerek başladı.
'NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZDIR'
Tüzün, Türkiye ortalamasının çok üzerinde yüzde 90.51 oranıyla sandığa giderek hayır diyen Bilecik halkını kutladığını ifade ederek: "Ne kadar teşekkür etsem azdır. Bilecik halkının vatanperverliği, demokrasiye, cumhuriyetin değerlerine bağlılığını anlatmak için kelimeler yetmez." dedi.
'UTANACAK HİÇBİR SÖZ SÖYLEMEDİK'
Tüzün konuşmasının devamında ise: "Bu referandumun kazananı milletimizdir" diyerek, referandumun eşit şartlarda gerçekleşmediğini söyledi. Bir tarafta devletin bütün imkanlarının kullanıldığını, eveti savunanların hukukun dışına çıktığını, her türlü hakareti ettiklerini ifade ederek: "Bizler ise kısıtlı imkanlarla demokrasiye sahip çıkmak için elimizden gelen çabayı gösterdik. Hukuk dışına çıkmamaya, kullandığımız dilin ayrıştırıcı, bölücü olmamasına özen gösterdik. Bakacağımız yüze utanacağımız hiç bir söz söylemedik." dedi.
Tüzün daha sonra Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yüklenerek, eleştirilerde bulundu. Tüzün şöyle konuştu: "YSK son gün son saatte deyim yerindeyse maçın son dakikalarında kural değiştirdi. Yasaya aykırı şekilde mühürsüz zarfların geçersiz sayılmasına karar verdi. YSK seçimlerin adil ve tarafsız yapılmasından sorumlu bir yükse yargı organıdır. Ne yazık ki YSK bu ülkenin yönetim biçimini belirleyecek en üst hukuki metin olan anayasa değişikliğine gölge düşürmüştür.
'YSK'NIN KARARI ŞAİBELİDİR'
Kimse kurusa bakmasın özellikle de YSK üyeleri ve hakimler yaptıkları savunma vicdan sahibi hiç kimsenin içine sinmedi. Elbette YSK'ya itirazlarımızı yapacağız sonuna kadar takipçisi olacağız. Sonuç değişir mi bilemem ama buna yine YSK karar verecek. YSK'nın vermiş olduğu karar şaibelidir. Bu şaibeyi temizlemesi gerekir.
Seçim kanunun 98. maddesi açık ve nettir. Kanunu YSK alacağı bir kararla değiştiremez. Kanunu sizlere okuyorum. Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır. Bu kanun. Seçim kanunun 98. maddesi. Bu maddeye aykırı bir işlem yapılamaz. Ama maalesef YSK aldığı kararla bunu mühürsüz oyları ve zarfları geçerli kabul etti.
Şimdi soruyorum!
Devlet mühürsüz piyango biletine ikramiye çıksa milli piyango ödeme yapar mı?
30 büyükşehirden 17'si hayır demiş. Bu illerdeki seçmen sayısı yurt geneli seçmen sayısının %55'ini oluşturuyor.
Toplamda ise 81 ilin 31'inde hayır önde. Hayır önde olduğu şehirlerin seçmen sayısı %60,95'ini oluşturuyor. Diğer illerin seçmen sayısı bunları geçemiyor. Dolayısıyla hayırların önde olduğu aşikardır.
Maç oynanırken kural değişir mi? Doğu ve Güneydoğu illerinde saat 16:00'da sandıklar açıldı. Seçim kurulu saat 17:10'da karar değiştirdi.
Şimdi soruyorum %51,4 hayır çıksaydı, YSK bu kararı verebilecekmiydi. YSK'nın adı artık Yüksek Sahtecilik Kurulu olmuştur. YSK'nın ismi Yüksek Sahtecilik Kuruludur. Bu çok açık ve nettir.
'YÜKSEK SAHTECİLİK KURULU'
Geçmişte 15 Temmuz sonrası Türkiye'de hakimler, valiler, savcılar, öğretmenler, polisler fetöcü olarak yakalanıp tutuklanırken FETÖ'cü olarak dokunulmayan iki makam vardı. Bunlardan biri milletvekilleriydi, biri de Yüksek Seçim Kuruluydu. YSK'dan FETÖ'cü çıkmadı, bunlara neden dokunulmadığının bugün YSK, AK Parti'ye karşı bedelini ödüyordur. Bu çok açık ve nettir. Bundan böyle YSK diye bir kurul yoktur, Yüksek Sahtecilik Kurulu vardır.
Ama gerçek şu ki Türkiye'nin geleceğini oyladık. Ülke olarak psikolojik olarak tamda ortadan ikiye bölündük. Kutuplaştırıldık, kamplaştırıldık. Gerçek şu ki kampanya boyunca karşı karşıya kaldığımız bütün eşitsizliklere rağmen sonuç sokaktaki her iki kişiden birinin hayır dediğidir. Anayasa gibi bir yasaların anası olan bir değişikliğe iki kişiden birinin katılmadığını yapılan oylama ile tespit etmiş oluyoruz.
'TOPLUM KARPUZ GİBİ İKİYE BÖLÜNDÜ'
Zafer kazandığını düşünenler varsa bu zafer ülkemiz için hayli yorucu ve yıpratıcı bir zaferdir. %1,5 gibi bir oy farkıyla Türkiye'nin rejimi değiştirilemez. Geçmişte yapılan anayasa değişiklik oylamalarına baktığımızda 12 Eylül sonrası bile %92 katılımla evet yönünde toplumsal uzlaşma anayasaya karşı olmuştur. Bugün bir toplumsal uzlaşma olmadı. Tam yarı yarıya bölündü. Tabiri caizse toplum kamplaştırıldı, karpuz gibi ikiye bölündü.
İktidar sahiplerinin bu gerçeği göz önünde tutacağını umut ediyorum. Bizler yine demokrasi ve hukuk içinde aydınlık geleceğimiz için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu çağdaş uygarlık mücadelesidir. Umutsuzluğa kırgınlığa yer yoktur. Daha yapacak çok işimiz var." dedi.