Rahmetli Amcam anlatılmış, 1930'lu yıllarda, her köyde okul yok. Kurtköy'de ilkokul 3. sınıfa kadar. Küplü nahiyemiz. Nahiyelerde, nahiye müdürü, karakol var. Birgün köye iki jandarma gelir, “İbrahim Erdal, Bekir Boz yarın Küplü' ye karakola geleceksiniz”
10 yaşlarındalar, ertesi gün iki çocuk 15 km'lik Küplü'ye yaya olarak giderler. O zamanlar Karakol dendi mi insanların yüreği ağızlarına geliyor. Korka korka karakola varmışlar. Azametli karakol komutanı, karşısındaki iki çocuğa “Siz ilkokulu bitirmişsiniz, diplomalarınızı size teslim etmek üzere bize gönderdiler, onun için çağırdık” der ve diplomalarını ellerine verir.
Yaşanan bu olayı şunun için anlattım. Bürokrasiyi gördünüz mü? 10 yaşındaki iki çocuk diplomasını alabilmek için gidiş geliş 30 km yol yürüyor. Halbuki bir gün evvel iki jandarma bu iki çocuğu karakola davet etmeye gelirken diplomaları getirip teslim etmesi daha uygun olmaz mıydı?
Bugün böyle bir olay yaşansa dünya ayağa kalkar. Bürokrasinin millete yaşattığı sıkıntıları aşmada epey yol katetsek de her gün yenileri ile karşılaşmaktan da kurtulamıyoruz.
Son yıllarda en çok sevindiğimiz Mekece-Bozüyük yolunun yapılmasıydı. En çok can sıkanda bu yol oldu.
Yol açıldığıyla birlikte şikayetler hızla arttı. Halende bitmiş değil. Yerleşim yerlerinde giriş ve çıkışlar, tarım arazilerine ulaşım başlıca şikayetlerden.
Yola başlanmadan planı projesi yok muydu? Şikayet konusu yerleşim yerleri sonradan uzaydan gelmedi ya! Kim bu işin sorumlusu? Vatandaş neden sorumsuz sorumluların yüzünden eza, cefa çekiyor.
İlimiz, baraj ve sulama göletleri bakımından zengin. Defalarca yazdım. Sulama kanalları yapılıyor, sulanacak arazide kanal yok. Sanki arazi birleştirmesi yapılmışta ona göre çalışma olmuş. Yeniköy, Kızılkaya'da, Kurtköy'de, Yenipazar'da hep aynı şikayetler. Kimi kime şikayet edeceksin? Etsen de dinleyen kim? Yapılan şikayetleri dinlememek vatandaşa maddi olarak nelere mal olduğunu bilen var mı? Arazinin artmasında tarlası olanlar onlarca taşıyıcı, boru almak mecburiyetinde kaldıkları gibi, ekili arazilere zarar verecek konuşmalarıyla da arası açılıyor.
Hızlı tren projesi, maşallah demir yolunu yapan müteahhit hızlı tren hızıyla çalışma yaptığı hattı tahrip ediyor. Adamlar dur durak bilmiyor tam gaz tahribata devam. Duran bir ekip var. Kim mi? İlin yapılan tahribata dur demesi gereken yetkilileri. Tahrip olan tarım arazisi mi ilgilisi. Hesap soracağına kılıf hazırlıyor. Çevre eski çehresini kaybediliyormuş Çevre'nin umurunda mı?
Yapılan karayolu ile hızlı tren projesi çalışmalarıyla ve mermer ocakları yüzünden ilimizin coğrafyası değişti. Hepte takipsizlik ve dikkatsizlik yüzünden. Birileri para kazanıyor, arada vatandaş mağdur oluyor. Yazıktır,günahtır diyeceğim ama , kaç kişi vicdanını bu kelimelerin manasına göre sorguluyordur demeden edemiyorum.
TAŞI GEDİĞİNE
GAZETECİ BALÇİÇEK PAMİR'E KAÇAMAK YAPAN MHP'Lİ MİLLETVEKİLİ, "KAÇAMAK YAPTIM AMA ÇEKEN ALÇAKTIR!" DEMİŞ...
KAÇAMAK YAPAN?
TAŞI GEDİĞİNE
KILIÇDAROĞLU VAN'DA "BAŞBAKAN RECEP BEY EVVELCE VAN DENİZİ DEDİĞİM İÇİN BANA KIZDI. YİNE KIZACAK AMA BEN O KIZSA DA BEN YİNE VAN DENİZİ DİYECEĞİM" DEMİŞ...
KILIÇ'A BIÇAK DESEK OLUR MU?