Tartışmalı AVM’de şok gelişme
Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Ak Partili Belediye Meclis Üyesi Onur Şeker tarafından kendisine yöneltilen, “AVM’de son durum ne?” sorusuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Ak Partili Belediye Meclis Üyesi Onur Şeker tarafından kendisine yöneltilen, “AVM’de son durum ne?” sorusuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Toplantıda gündem maddelerinin konuşulmasının ardından açıklama yapan Başkan Subaşı, AVM ile ilgili açıklama yapmamalarının sebebinin olumlu bir haber bekledikleri olduğunu dile getirdi. Anıtlar Kurulu tarafından tapuya şerh düşülmediği için işlerin çıkmaza girdiğini aktaran Başkan Subaşı “AVM süreci bir kabusa döndü” dedi.
“Bilecikliler için kabusa dönmüş durumda”
Başkan Subaşı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Benden yaşça büyük olanlar bilir, 1984 yıllarında Seven Pasajı ve şu an AVM’nin bulunduğu bölgede bir han ve müştemilat varmış. Sonra bu han ve müştemilat tescil edilmeden yıkılmış yani tescili yapılmamış. Tapuya da herhangi bir şerh düşülmemiş. Ardından tabi buraya Seven Pasajı yapılıyor. Sonra 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Kanunu ile birlikte Seven Pasajı yıkılıyor yerin bu AVM yapılıyor. AVM’nin sürecini zaten hepimiz çok detaylı bir şekilde biliyoruz. Bilecikliler için bu kabusa dönmüş durumda.
Eski dönemi geçip kendi dönemimize geliyorum. Bir kez satmaya kalktık AVM’yi.
AVM’nin satacağımız zaman bir iki açıklama yapıldı. Açıklama yapılmasının ardından bizden dosya alan alacaklılar doğal olarak emin olamadılar, tedirginlik yaşadılar ve AVM’nin satış ihalesine hiç kimse girmedi.
Sonra Anıtlar Kurulu o bölgede Eskişehir Kültür Varlıkları’ndan bahsediyorum, farklı bir konuyu tartışırken bir de baktılar ki bu AVM’nin yeri tescilli olması gerekiyor. Apar topar oraya şerh düştüler, tapuya şerh düşüldü. Ve dediler ki, 100 yıl sonra bu AVM ömrünü bitirdiğinde buraya Han ve müştemilat yapılsın.
“Gitmediğimiz banka kalmadı”
8 Ağustos tarihinde adli tatilin olduğu tarihte bir dava görüldü. Alacaklı olan Alve İnşaat’a mahkeme dedi ki, Bilecik Belediyesi senin paranı ödemek zorunda dedi. Bir tarafta müteahhit haklı. Müteahhit orada bir yatırım yapmış, sonuna kadar haklı. 8 ağustostaki mahkemede ara karar verildi. Kararda teminat mektubu bulmamız kararı söylendi. Bu konu bugüne kadar büyük bir enerjimizi aldı. Paylaşmakta sakınca görmüyorum. Gitmediğimiz banka kalmadı. Kolay bir rakam değil, 150 Milyon TL gibi bir rakamı bankaya teminat göstermek zorundayız. Çok üzgünüm, çünkü her şey olmuş bitmiş. Hiçbir noktada imzamız yok sadece satıp Bilecik’te bir AVM’nin canlanmasını istiyoruz. Tek amacımız bu.
AVM’nin yüzde 65’i bitmiş durumda. Bir değer biçildi. Bir önceki encümenimiz 220 Milyon TL’lik bir değer biçti. Oradaki anlaşma gereği AVM’nin yüzde 32’si Bilecik Belediyesine geri kalanı ise müteahhite ait. Müteahhitin harcadığı 78-80 Milyon TL gibi öngörülürse her gün işleyen bir zam var. O da 150 Milyon TL’ye ulaşacak muhtemelen. Henüz bize tebliğ edilmedi. Tebliğ edilmesin diye de dua eder durumdayız. Tebliğ edildikten sonra Bilecik Belediyesi teminat mektubu gösteremezse tüm mallarımıza bloke konuluyor.
“Bazı güçler bize kapıları kapattı”
Bizim bunu çözmek için çalmadığımız banka kalmadı. Ama öyle ya da böyle, bazı güçler bize kapıları kapattı. Sonrasında sabah sekiz buçukta bir görüşmemde, İstanbul’da bir bankanın Genel Müdürüyle bir görüşmedeydim, akşam dört buçukta da bakanlıkta kurulla ilgili bir görüşmem vardı. Bazen diyorlar Melek Başkanım çok il dışındasın randevu bulamıyoruz diye. İnanın bunlar bizim ciddi bir enerjimizi aldı.
Sonuç olarak, bakanlıkla Görüştük, ilgili bakan yardımcısıyla, kurulda yetkili olan kişilerle görüştük. Derdimizi anlattık. Bakın bu süreç böyle. Eğer tapudan şerh çekilmezse biz de dava edeceğiz. Zamanında Anıtlar Kurulu tapuya şerhi düşmeliydi. Tapuya bir şey koymalıydı ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığının imzasına istinaden o yapıya izin verilmemeliydi. Burada hangi suçluyu arıyoruz? O bölgede eğer han ve müştemilat varsa orada İl Kültür Turizm Müdürlüğü varsa, eski cephesi bulunan her yere izin alınmak zorunda. Yoksa suç teşkil ediyor.
Şimdi ne olacak biliyor muşunu, ipin ucu karışıyor. Oradaki şerh çekilmezse Bilecik Belediyesi de dava açacak. Çünkü burada kamu zararı var. Müfettiş lütfen burayı bir an önce satın diyor. Ben anlaşmak istiyorum, Bilecik Belediyesinin buradan elde edebileceği bir gelir kalmamış durumda. Her gün taahhüt işleniyor. Süreç karma karışık, Arapsaçına dönmüş durumda.
“Şerhi Kaldırmam Diyor”
Kurul kararı çıkmış ama henüz bizimle paylaşılmadı. Defalarca aradık, ulaşmaya çalıştık. Galiba yarın bize tebliğ edilecek. Tebliğ edildiğinde de kurul kararını göreceğiz. Anıtlar Kurulu bize izin verirse satışa çıkacağız. Burada bağcıyı dövmek mi yoksa bağdan üzüm toplamak mı. Orada işlemeyen kocaman bir bina var. Esnaf, vatandaş şikayetçi. Bilecik’te yaşayanlar olarak biz artık alışveriş için il dışına gitmekten bıktık. Çocuğumuzun ihtiyaçlarını il dışında görmekten bıktık. Bilecik değerli, bizim bildiğimiz kadarıyla yirmi bin öğrenci var. Burada bir AVM değer kazanacak, yeri tartışılır. Ben derim ki belki biraz il dışında mı olsaydı sen dersin ki tam merkezde çok iyi.
Artık olan olmuş yapılan yapılmış. Zamanında şerhler konulmamış ama şimdi satmaya kalktığımızda kurul buradan şerhimi kaldırmam diyor. Kaldırmazsa orada bir ara karar görünüyor. Bu konu böyle kilitli bir hale geldi.
“Tekrardan Satışa Çıkacağız”
Satışa yine çıkacağız. İnşallah yasaldır. Kamu zararının olmasını istemiyoruz. Danışıyoruz da aynı zamanla etrafla. Satamazsak AVM’nin ve belediyenin koca duvarlarına vatandaşlara duyuru asacağız. Biz bunu bu sebeplerden dolayı satamıyoruz diye.
“Kurtulmak İstiyorum”
AVM’nin %65’i tamamlanmış durumda. Burayı tek tek sattığımız zaman Kayı Plaza gibi bir yer elde ediyoruz. Bir bütün olarak sattığımızda AVM oluyor, o zaman yönetim giriyor. Kayı plaza kötüdür demiyorum yanlış anlaşılmasın. Bugünün şartlarında Kayı Plaza gibi bir yer yok. Her birimiz iyi markalar istiyoruz. Bütüncül bir dönüşüm istiyoruz. Yürüyen aksanları olsun, temizliği doğalgazı olsun. Buraya inanılmaz yatırımcılar geldiler, bizden dosya aldılar. Arkadaşlarımız gezdirdi gösterdi. Burada alıcı var, bundan dolayı bir sorun yok. Umuyorum satış iznini de alabiliriz.
Gerçekten satmak istiyoruz, bunu çok içten söylüyorum Satıp işime bakmak istiyorum. Kurtulmak istiyorum. Öyle bir enerjimizi aldı ki burası, randevu aldık bakanlıkları aradık. Kapısı çalmadığımız ne banka, ne yetkili ne de siyasi kaldı. Bu konuda Halil Eldemir’e, Selim Yağcı’ya, yaşar Tüzün’e bilgi verdim. Herkesi oraya kattım. Artık çözülürse çözülecek."
Bu haber toplam 1465 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.