TOY’U BURADA TOPLAYALIM
Vali Tahir Büyükakın, Türk Cumhuriyetleri’ni, Ortadoğu’yu ve Balkanları kısacası gönül coğrafyamızı kapsayan Toy’u Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Cihan İmparatorluğu’nun kurulduğu topraklarda toplamayı teklif etti.
Bilecik Belediyesi’nin önderliğinde, BEBKA ve Şeyh Edebali Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleşen Uluslararası Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumu hedefine ulaştı. Belediye Başkanı Selim Yağcı’nın markalaşma adına yürüttüğü çalışmalar Vali Tahir Büyükakın’ın ilk kez dile getirdiği fikirleriyle adeta şahlandı.
BİLECİKLİLERİ HEYECANLANDIRAN ÖNERİ
11-15 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen dev sempozyumun kapanışında konuşan Vali Büyükakın, Söğüt ruhu vurgusu yaptı. Bu vurgu üzerinden Bilecik’i yeniden büyük medeniyetin beşiği haline getirebilecek bir takım çalışmaları olduğunu anlatan Vali Büyükakın, kamuoyunun tartışmasına açtığı fikirleriyle tüm Bilecik’i heyecana boğdu.
BİLECİK’İN ADI ERTUĞRUL OLABİLİR
Vali Büyükakın, ülke politikalarına yön veren toplantılara Söğüt’te gerçekleştirilecek Toy’ların ev sahipliği yapabileceğini anımsatarak Bilecik’in adının Ertuğrul olabileceğini dillendirdi. Bahse konu düşüncelerin yıllara yayılacak bir yol haritası ile gerçekleştirilebileceğini aktaran Büyükakın, bu bağlamda en önemli görevin ise üniversiteye düştüğünü söyledi.
Belediye Başkanı Selim Yağcı’nın moderatörlüğünü yaptığı, Türk Patent Enstitüsü Sınai Mülkiyet Uzmanı Ozan Yıldız ve TSE Eskişehir Belgelendirme Müdürü İsmail Kaynarca’nın konuşmacı olarak katıldığı sempozyumun kapanış programında konuşan Vali Büyükakın, Bilecik’in gündemine sunduğu düşüncelerini şu sözlerle açıkladı:
“Altı aydır Bilecik’teyim, bu süre belki bir kentin kaderiyle ilgili konuşmak için kısa ama yaptığım değerlendirmelerle bazı kanaatler oluşturdum. Üzerinde çalışılarak belirli bir noktaya geleceğini düşündüğüm çalışmalarım var.
YENİDEN TOY TOPLANABİLİR
Benim burada dikkatimi çeken en önemli konulardan biri Söğüt. Söğüt ruhu aslında bizi biz yapan ruh. Yeniden nasıl bir değer olarak dünyaya tanıtılabilir, onun üzerinde durmak lazım. Üzerinde çalıştığımız fikir şu; Önümüzdeki dönemde bununla ilgili değerlendirme yapma imkanlarımız olacaktır, Söğüt’te bir Toy toplanıyor. Bu Toy zamanında karar alıcıların, beyliklerin bir araya gelip beyliklerinin kaderleri ile ilgili bazı ortak kararlar alarak sonrasında uygulamasını takip ettikleri bir yapı. Bu Toy’a benzer bir yapılanma yeniden yapılabilir.
Davos’ta biliyorsunuz siyasi liderler, politika yapıcılar toplanarak dünyanın mevcut durumunu değerlendirerek, geleceğe dair kararlar alırlar. Söğüt aslında bu tür toplantılara ev sahipliği yapmış ve sonrasında Cihan İmparatorluğu kurulmuş. Benzer bir yapı yeniden tasarlanabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ortak teması insana ait olan tüm değerlerin gündeme alındığı, insana dair her ne varsa konuşulduğu Toy’lar yapılabilir.
ÜNİVERSİTE DESTEĞİ ŞART
Bu çalışmanın arkasında güçlü bir üniversite desteği gerekiyor. Üniversitemizin formatı bu kurguya uygun olarak düşünülmeli ve bizim tüm gönül coğrafyamızı kapsayacak şekilde bir formata kavuşturulmalı. Bizim üniversitemizin gönül coğrafyasına hitap eden bir merkez haline gelmesi yani Söğüt ruhunu destekleyecek şekilde araştırma merkezi ile birlikte bir formata dönmesi düşünülebilir.
BİLECİK’İN ADI ERTUĞRUL OLABİLİR
Aslında çok radikal bir tavsiye olacak ama Bilecik’in adı da değiştirilebilir. Ertuğrul ismi verilebilir. Bunları tartışılsın, konuşulmaya başlasın diye söylüyorum. Ertuğrul ismi verilerek şehirler kuran şehir olduğu tekrar hatırlanarak, Bilecik’i Ertuğrul adıyla yeniden diriltmek, ayağa kaldırmak hatta mimari tartışmaların merkezi yapmak ve Bilecik’in pilot il seçilmesi, adının değiştirilmesi, Söğüt ruhuna uygun yeniden konumlandırılması şeklinde yıllara yayılacak bir proje söz konusu olabilir.
EN BÜYÜK EKSİK TOPLUMSAL HAFIZA
Bizim en büyük eksiğimiz maalesef toplumsal hafıza bir yerde durmuyor. Bir vali geliyor 6 ay sonra gidiyor ve toplumsal hafızada gidiyor. Belediye başkanı geliyor bir misyonu var o da gidiyor yeni gelen başka şeyler yapmaya başlıyor. Bu proje uzun süreli bir vizyonla olabilecek yani nesilleri ilgilendiren bir çalışma. Bu anlamda hafızanın en iyi tutulduğu yerler üniversiteler. Üniversitelerimiz toplumsal hafızaya ne kadar destek verirse bu çalışmalar o kadar anlamlı olacak” dedi.
Sempozyumunun kapanışına Eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’da katılırken siyasetçi ve iş adamı birçok isme ödül takdiminde bulunuldu.
Kaynak:Mücahid ERDAL
Bu haber toplam 3985 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.