“Asıl sorun ekonomi”

Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Cafer Arslanboğa, Türkiye’nin başlıca sorununun ekonomi olduğunu ifade ederek vatandaşların çok ciddi bir ekonomik darboğazdan geçtiğini kaydetti.

Cafer Arslanboğa, gazetemize yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarının izlediği yanlış ekonomi politikaları sonucunda hane halkının geçinemez duruma geldiğini belirtti. Arslanboğa, Necmettin Erbakan döneminde izlenen ekonomi politikalarına dikkat çekerek, “Ekonomiyi düzeltmek bu iktidarın işi değildir. Çünkü üretim ekonomisi yerine rant ekonomisi uygulanmıştır” ifadelerini kullandı.

Arslanboğa, konuya ilişkin açıklamasında, şunları kaydetti:

“Şu anda en çok sıkıntı çekilen konuların başında ekonomi gelmektedir. Ekonomik sıkıntılardan dolayı son on yılda evine ekmek götüremeyen, evini işini kaybeden sayısız vatandaşımız var. Bu çaresizlik içinde olup intihar eden vatandaşlarımızın sayısı 35000’e yaklaşmaktadır.

‘Ramazan’da fakirin sofrasına gidip reklam yapmakla olmuyor’

Sayın Cumhurbaşkanımız ekranlara çıkıp her geçen gün ekonomimizin büyüdüğünü söylüyor ancak bu sözlerin altını dolduracak herhangi bir emare yok. Şu kadar insana gıda yardımı yaptık, şu kadar kişiye nakit yardımı yaptık diyerek övünüyorlar. Ramazanlarda fakirin sofrasına giderek reklam yapmakla olmuyor. Önemli olan Erbakan Hocam gibi asgari ücretliye %100, bağkurluya %300, memura %102,5, çiftçimizin ürününe %100 üzerinde zam vererek tüm milletimizle beraber iftar yapmaktır.

‘Üretim ekonomisi yerine rant ekonomisi uygulanmıştır’

Bunu yapmak bugünkü iktidarın yapabileceği iş değildir. Çünkü üretim ekonomisi yerine rant ekonomisi uygulanmıştır. Yaklaşık 170 kamu kuruluşunu satarak devleti büyük bir zarara uğratmışlardır. Hane halkının borcu 6.6 milyar TL’den 880 milyar TL’ye çıkmıştır. Dış borcumuz 2002’de iktidara geldiklerinde 130 milyar dolarken 900 milyar dolara yükselmiştir. Bu pandemi döneminde dahi 20 Mayıs’ta açıklanan vergi, akaryakıt zamlarıyla milletimizin belini bir kez daha bükmüşlerdir. Yapılan vergi ve zam farklarıyla 2020 ve 2021 yıllarında 40 milyon TL gelir beklenmektedir. Halkımıza destek oldukları bütçe ise 4,5 milyon TL’dir. Yine övünerek söyledikleri destekler, banka kredilerini yüksek faizle ötelemeyi bir hizmet sayarak insanımızı aşağılamaktadırlar. İktidarın zulmü bunlarla da bitmiyor. Emekliye verdikleri zamlarla halkımızı enflasyona ezdirmedik diyorlar emekli aylıklarının çoğu asgari ücretin altında daha yeni 1000 TL civarından 1800TL civarına getirdiler. Emekli aylık bağlama oranlarında büyük adaletsizlik yapılmakta daha fazla prim ödedikçe aylığınız düşüyor. EYT’lilere gelince çift dikiş yapacaksın diyorlar.

‘Memleketimizin halkını üvey evlat yerine koymaktadırlar’

Bu memleketimizin halkını üvey evlat yerine koymaktadırlar. Bir avuç rantçıya vergi afları ve milyon dolarları aktarıyorlar ama EYT’liye gelince yok. Çiftçimize gelince yeterli destek yok. YPR’mizin takip etmesi sonucu patates üreticileriyle görüşmeler sonucunda çiftçimiz ürününü 15-25 kuruşa satamaz iken hükümet yurtdışından 2,5 TL ‘ye ithal patetes getirtmesi tespitlerimiz sonucunda meydana çıkınca hükümet geri adım atmıştır. Türk çiftçimizin patateslerini alarak hem halkımıza biraz daha ucuz satış sağlanmış hem de çiftçimizin ürünü değerlenmiş oldu. Esnafımız borç batağında yüzmektedir. Pandemi sürecinde esnafımıza elle tutulur destek sağlanmamıştır. SGK ve vergilerin ertelemekten başka hiçbir destek sağlanmamıştır. Esnaf ayakta zor durmaktadır. Esnaf kepenk kapatmıştır. Mecliste olmamamıza rağmen İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinde, Ayasofya’nın açılmasında, çiftçilere vermiş olduğumuz destekle göstermiş bulunmaktayız. Biz milli görüşçüler olarak bugüne kadar aldatmadık, aldanmadık. Her zaman her işin en iyisini ve en güzelini yaptık, yapacağız. Birinci 40 yılda yaptıklarımız 2’nci 40 yılda yapacağımızın teminatıdır.”