"AB" YOLLARI TAŞTAN, AB ÇIKARDI BİZİ BAŞTAN
Eğer biz; “Balkanlardan” Osmanlı İmparatorluğu döneminde kovulduk, perişan olarak ANAYURDA döndükse hangi devletlerin parmağı olduğunu bilmiyorsak , Eğer biz; Çanakkale savaşını kimlerle, niçin ve hangi şartlar altında yaptığımızı, nedenlerini bilmiyorsak ,
Eğer biz; AB içinden olan, kaydırak kayar gibi kıvıran, bugün evet deyip yarın cayan ülkelerin başında, Yunanlıları Anadoluyu sokan ardından kendileride Anadolu paylaşmak için Anadoluda cirit atan ülkelerin adlarını biliyorsak!
Eğer biz; Balkan savaşlarının sonunda, tüm gümrüklerimizi, vergi sistemi –düzenini duyun-u umumiye adı altında İngilizlere teslim ettiğimizi “Halk”ımıza anlatamamışsak
Eğer biz; sanayide (olanıda çökmüştü ya..) Ticarette, idarede ve maliyede, kendi ellerimizle İngilizlere ve Fransızlara 1800 yıllarından bu yana teslim olmuşsak!
Eğer biz; birinci dünya savaşında tüm cephelerde ve bilhassa Çanakkale’de “alman” kurmaylarına Osmanlı ordusunun kaderini teslim ettiğimizi bilmiyorsak, bilenler bilmeyenlere “yalan” katmadan anlatamıyorsa!
Eğer biz; hala “Halkımıza” doğru-gerçek olan yakın tarihimizi bugün kamplara bölünerek işimize geldiği gibi, EMPERYALİZME karşı yapılan KURTULUŞ savaşını, sadece YUNANLILARA yapılmış gibi “basit bir” savaş görenlerimizi aydınlatamıyorsak.
Eğer biz; tüm ittifaklarda, ikili anlaşmalarda ekonomik, ekolojik ve sosyal sürdürülebilir KALKINMA için “ONE MİNUTE” den başka söyleyecek sözümüz yoksa (varmı?) Borç batağı yarım trilyon dolara doğru hızla ilerliyorsa.
Eğer biz; Yıllık gayri safi hasılamız(total milli gelirimiz tam olmasada diyebiliriz) 1 Trilyon Doları aşarken (ben iddaa ediyorum-Ekonomistler kayıtsız Ekonominin hesabını yapsın)
Garip-gurabadan, (küçük parantezinde) tüm ticari ve sanayi gelirleri dışardan VERGİYİ doğru dürüst alamıyorsak! Tüm tarım (büyük gelirli) madenler ve doğal kaynaklardan vergiyi vermemek için “hala” çift-geri dönüşlü İRSALİYELERLE taşımayı durduramıyorsak!
Eğer biz; İMF, Dünya bankası, AB hibeleri ve buna benzer bir avuç verenlere iki avuç faizli para ödemeye muhtaç edinmişsek!
Eğer biz; 1959-1960 yıllarında, 1979-1980 yıllarında ve sık sık ara dönemlerde, aynen buğün olduğu gibi didişmeyi, Ekonomide, Ekolojide (doğal varlık ve kaynaklarımızın telef – harap edilmesinde) ve sosyal-siyasal abes-boş çekişmeleri devam ettirirsek, TSK’ya davet çıkarmaktaysak,
Eğer biz; Ordusunu HALK ‘ıyla beraber kuran, kurtuluş savaşını yoksul halkının elindeki, cebindeki ve evindeki, ambarındaki yiyeceğini toplayarak savaşı kazanabilen bir TSKuvvetlerini yaratabilmişken önemini ve kadrini kavrayamıyorsak,
EĞER BİZ; Kanımızla, canımızla, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZLE bu VATAN topraklarının, sınırlarını çizmişsek, kaderine terk etmek, Emanet kutsal vatan topraklarına, doğal kaynaklarımıza ve varlıklarımıza yazık değil mi? Gelecek nesillerin emanetine ihanet etmek bize yakışıyormu?
SONUÇ; Güçlü DEVLET, HALKININ omuzlarına basan, Halkıyla bütünleşen, inandıran adil olan tüm halkını kucaklayandır. Hiçbir SİYASİ PARTİ ve siyasi irade Halkını ve Vatan topraklarını, doğal kaynaklarını İPOTEK altına sokarak İKTİDARDA Kalamamıştır. ABD ve AB ittifak ve dostluk göstermesi bir yana “İÇ DAYANIŞMAMIZIN” zayıflığından ve yokluğundan yararlanarak bizi MAHKUM etmeye çalışıyor.
Eğer biz; AB içinden olan, kaydırak kayar gibi kıvıran, bugün evet deyip yarın cayan ülkelerin başında, Yunanlıları Anadoluyu sokan ardından kendileride Anadolu paylaşmak için Anadoluda cirit atan ülkelerin adlarını biliyorsak!
Eğer biz; Balkan savaşlarının sonunda, tüm gümrüklerimizi, vergi sistemi –düzenini duyun-u umumiye adı altında İngilizlere teslim ettiğimizi “Halk”ımıza anlatamamışsak
Eğer biz; sanayide (olanıda çökmüştü ya..) Ticarette, idarede ve maliyede, kendi ellerimizle İngilizlere ve Fransızlara 1800 yıllarından bu yana teslim olmuşsak!
Eğer biz; birinci dünya savaşında tüm cephelerde ve bilhassa Çanakkale’de “alman” kurmaylarına Osmanlı ordusunun kaderini teslim ettiğimizi bilmiyorsak, bilenler bilmeyenlere “yalan” katmadan anlatamıyorsa!
Eğer biz; hala “Halkımıza” doğru-gerçek olan yakın tarihimizi bugün kamplara bölünerek işimize geldiği gibi, EMPERYALİZME karşı yapılan KURTULUŞ savaşını, sadece YUNANLILARA yapılmış gibi “basit bir” savaş görenlerimizi aydınlatamıyorsak.
Eğer biz; tüm ittifaklarda, ikili anlaşmalarda ekonomik, ekolojik ve sosyal sürdürülebilir KALKINMA için “ONE MİNUTE” den başka söyleyecek sözümüz yoksa (varmı?) Borç batağı yarım trilyon dolara doğru hızla ilerliyorsa.
Eğer biz; Yıllık gayri safi hasılamız(total milli gelirimiz tam olmasada diyebiliriz) 1 Trilyon Doları aşarken (ben iddaa ediyorum-Ekonomistler kayıtsız Ekonominin hesabını yapsın)
Garip-gurabadan, (küçük parantezinde) tüm ticari ve sanayi gelirleri dışardan VERGİYİ doğru dürüst alamıyorsak! Tüm tarım (büyük gelirli) madenler ve doğal kaynaklardan vergiyi vermemek için “hala” çift-geri dönüşlü İRSALİYELERLE taşımayı durduramıyorsak!
Eğer biz; İMF, Dünya bankası, AB hibeleri ve buna benzer bir avuç verenlere iki avuç faizli para ödemeye muhtaç edinmişsek!
Eğer biz; 1959-1960 yıllarında, 1979-1980 yıllarında ve sık sık ara dönemlerde, aynen buğün olduğu gibi didişmeyi, Ekonomide, Ekolojide (doğal varlık ve kaynaklarımızın telef – harap edilmesinde) ve sosyal-siyasal abes-boş çekişmeleri devam ettirirsek, TSK’ya davet çıkarmaktaysak,
Eğer biz; Ordusunu HALK ‘ıyla beraber kuran, kurtuluş savaşını yoksul halkının elindeki, cebindeki ve evindeki, ambarındaki yiyeceğini toplayarak savaşı kazanabilen bir TSKuvvetlerini yaratabilmişken önemini ve kadrini kavrayamıyorsak,
EĞER BİZ; Kanımızla, canımızla, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZLE bu VATAN topraklarının, sınırlarını çizmişsek, kaderine terk etmek, Emanet kutsal vatan topraklarına, doğal kaynaklarımıza ve varlıklarımıza yazık değil mi? Gelecek nesillerin emanetine ihanet etmek bize yakışıyormu?
SONUÇ; Güçlü DEVLET, HALKININ omuzlarına basan, Halkıyla bütünleşen, inandıran adil olan tüm halkını kucaklayandır. Hiçbir SİYASİ PARTİ ve siyasi irade Halkını ve Vatan topraklarını, doğal kaynaklarını İPOTEK altına sokarak İKTİDARDA Kalamamıştır. ABD ve AB ittifak ve dostluk göstermesi bir yana “İÇ DAYANIŞMAMIZIN” zayıflığından ve yokluğundan yararlanarak bizi MAHKUM etmeye çalışıyor.
Bu yazı toplam 697 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.