Seçim sonuçları ülke genelinde de Bilecik’te de herkese dersini çok güzel verdi.

Seçim sonuçlarını değerlendirmeye bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla başlamak istiyorum.

Nasrettin Hoca’ya “Hocam evin yanıyor sen seviniyorsun” demişler. Hoca da “Tahta kuruları da yanıyor. Ona seviniyorum. Ne çektim ben bu tahta kurularından” demiş.

Nasrettin Hoca’da evinin yandığına sevinmemiştir, kimse sevinmez ama tahta kurularının verdiği zarar o kadar haddini aşmış ki…

Ak Parti Serkan Yıldırım’ın İl Başkanlığında Bilecik’te büyük bir mağlubiyet aldı.

Ak Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım’ın rüşvet skandallarıyla çalkalanan CHP’li Bilecik Belediyesine yeterli muhalefet yapmayışı Serkan Yıldırım’ın belediyeyle iyi geçinelim politikası güttüğü şeklinde yorumlandı.

Söğüt’te ittifaktan seçilen İsmet Sever hem kendi partisi olan MHP’lilerle geçinemedi, hem ittifak ortağı Ak Partililerle geçinemedi, hakkında çok sayıda yolsuzluk iddiası olan ve yine çok sayıda soruşturma dosyası olan İsmet Sever MHP’li belediye başkanı olmasına rağmen MHP İl Başkanı ile arası açık iken tek geçindiği ve iyi durduğu Ak Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım olması çevrelerce de manidar karşılanmıştı.

Yıllarca Ak Parti Merkez İlçe Başkanlığı yapan Nail Öztürk ve yönetimi ile geçinemediği iddia edildi ve sonuçta Nail Öztürk istifa etti. Nail Öztürk İl Genel Meclis adayı olmak istedi ama listede yer alamadı. Partililer bu durumu vefasızlık olarak niteledi.

Seçimlere 1 yıl gibi bir zaman kala Ak Parti İl Başkanı teşkilatlarla çok oynadı. Partililer “Dere geçilirken at değiştirilmez” atasözüyle durumdan rahatsızlıklarını dile getirdiler ama dinleyen de olmadı.

Gençlik kollarında yaşananlar herkesin malumu.

Kadın kolları yine ona keza görevinden alındı.

Pazaryeri ilçe başkanı değiştirildi.

Söğüt’te seçilmiş ilçe başkanı Ufuk Karaman görevinden alındı. Sonrasında partide kendine yer bulamadı ve bağımsız aday olarak çıktı.

Diğer ilçelerde yaşanan sıkıntıları burada tek tek yazmaya gerek yok.

Partililer, Milletvekili Halil Eldemir’in ne şiş yansın ne kebap, kararsız, çekimser, müdahil olmayan tavrının işi bu noktalara getirdiği kanaatinde.

Milletvekilleri üzerinden yürüyen tartışmaya dahi müdahil olmadı.

Seçimden önce aday belirlemelerde, belediye meclisi ve il genel meclisi listelerinin oluşturulmasında, hatta il genel meclis başkanlığı taahhüdünde bulunanlar, partililerinin ve seçmenlerinin oyuna güvendi ama partililerimiz, seçmenlerimiz ne diyor diye onların sözüne kulak asmadı.

Partililer ve seçmenler de sözünü sandıkta verdi.

Hoşçakalın!...