ÇEVRE DÜZENİ PLANI, DOĞAL VARLIKLARIMIZ VE SANAYİLEŞME...
İl bütünü planının yürürlükte olduğu, ancak yerel seçimlerin sürecinde gölgede kalıp hiçbir temel uygulamaya geçilemediği gerçektir. Her ne kadar “EKONOMİK KRİZ” nedeniyle yatırımların durduğu, ekonomide küçülmenin kabul edildiği bir süreç yaşamaktaysa da “sanayi” yatırımları devam edecektir. Ayrıca sanayi denildiğinde Bilecik’ te Taşa-toprağa dayalı tesisler akla gelmekte, devamında da çevreye büyük zarar veren kontrolsüz yayılan ve açılan taş ve mermer ocakları akla gelmektedir.
Yalova ilinde, il bütünü çevre düzeni planı uygulanmakta, çevreye ve doğaya zarar verici yatırımlara izin verilmediğini duymaktayız. İlimizde yerleşim yerlerinin yakın çevresine ve orman alanlarının içine yeteri kadar maden ocağı, taş ocağı ve hatta mermer fabrikası yapılmıştır, belki bugün içinde çalışmayanlar olabilir. Ekonomik kriz nihayete birgün duracak, zaman içinde yeniden çarklar dönmeye başlayacaktır.
Bilecik ili merkezinde, belediye mücavir alanı 2600 hektardan(26 000 dekar) fazla eklenerek genişletilmiştir. Bu alanın büyük bir bölümü 1, 2 ve 3. bölge olarak ayrılmıştır, 1. bölgede 1/2500’ lik NAZIM imar planı öncelikli yapılması gereken YERLEŞMELER alanı olarak gösterilmektedir. 2. Bölge ise 5403 sayılı TOPRAK kanununa uyarak Arazi kullanım planı ve KÖYDES ve benzeri yatırım Araçlarının öncelikle kullanılacağı alanlar olarak, işaretlenmiştir. TEMATİK paftalarda gösterilmektedir. 1 ve 2 Nolu mücavir alanlarda taşa-toprağa dayalı yatırımların ve fabrikaların, taş ocakların kurulmasına “PLAN” hükümlerine göre izin, ruhsat verilmemesi gerekir. TEMATİK paftalardaki çalışmalar İL Özel İdare Genel Sekreterliği, Bilecik belediyesi ve plan yerel organizasyonunda titizlikle incelenmeli, YERLEŞİM-SANAYİ tarım ve yeşil alan kullanımları PLAN HÜKÜMLERİ gereğince işaretlenmeli PLAN’ ın delinmesine, bir defa bile! İzin verilmemelidir.
Orman alanı içindeki ocak işletme izinlerinin tamamı işletildiğinde, ocaklar açıldığında sayı 700’ ü aşacaktır. Kaldıki halen izin ve işletme maden arama için “KAPATILAN” sahalar, üretim aşamasında Bilecik’in ORMANLARI Köstebek yuvası gibi oyulacaktır! Ayrıca uzman ve yetkili mercilerde görevlilerden öğrendiğimizde hiç iç açıcı bilğiler değildir. Maden dairesince açılmış olan ocakların, işletmesinden vazgeçilse bile, bu sahaların ağaçlandırmaya geçilmemesi istenmektedir. (Zaten ağaçlandırılacağına inanamıyorum) Nedeni ise başka birilerince “rezervlerin” işletilebileceği düşünülmektedir.
Açık ve net olarak şunu iddia ediyorum; Bugünkü kantrolsüz ve hatta acımasızca “orman” içi ve çevresinde, kazı işletme, blok kesme, taşıma posa toprağı artık taş, maloz vb., tüm atıklar orman içi, çevresine yayma eylemleri ormanları tehdit etmektedir. Yakın çevremizde, ana yolların kenarlarında, köy yolları kenarlarında, hiçbir önlem almadan orman içine yayılmaktadırlar.
İL bütünü planında “SANAYİLEŞME” TARIM, ÇEVRE ve YEŞİL alanlar, ormanlar Hükümlerde- Eylem Planlarında çok açık açıklanmakta hükme bağlanmaktadır. SANAYİLEŞ’ meden kalkınmadan olmayacağını bilmemek elbette en kötü kelimeyle Cahilliktir! Ama; ormanı, Toprakları ve akarsuları-yer altı sularını tüketmek’de YAŞAM GÜVENCESİNİN doğal ve vazgeçilmez sigortalarını yok etmektir. Orman, su ve topraklar hoyratça harcanır yok edilirse açlık-yoksulluk gelecektir. Bunun çaresi-çözümü yoktur! Çevreyi eski haline getirecek “YATIRIMLARA” para bulamayan ülkeler IMF ve Dünya bankası ve finans çevrelerince ANA para ve FAİZ yüküyle batırılmış ve batmaktadırlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.