ÇİFTÇİNİN TRAKTÖRÜ HACZEDİLİYOR
Geçen hafta bürokrasiden bahsetmiştim. Ak Parti oy kaybederse başta bürokrasinin yanlış davranışları yüzünden olabilir diye düşünüyorum. Elbette krizin faturasından, emeklilerin sesine kulak verilmeyişinin de tesiri olur.
“Sağ seçmenin gidecek neresi var? Ne yapacak mecbur bize oy verecek” anlayışından istifade ediliyor. Bu anlayış bir yere kadar gider ve sonunda duvara çarpar. Anavatan Partisi bunun son örneği.
Son kırk yıldır takip edilen politikalar ile tarımda çalışan nüfus azaltılmaya uğraşılıyor. Köyünden, arazisinden kopan insanlar şehirde iş bulup çalışabiliyorlar mı? Çalışsalar da asgari ücretle. Yani bir nevi “ölen ölür kalan sağlar bizimdir” anlayışı devam ediyor.
Kalanlar köyünde rahat bir şekilde hayatlarını devam ettirebiliyorlar mı? Ne gezer. Köylünün arazisi şu anda tamamı Ziraat Bankası ve özel bankalar tarafından ipotekli. Daha düne kadar çiftçinin Ziraat Bankasına olan borcunu ödeme oranı ilimizde yüzde doksansekiz iken 10 yıldan buyana ne oldu da her geçen gün yüzde oranı düşmeye başladı. Önce bunun sorgusunu yapmalı. Ya çiftçinin geliri düştü, karnını doyurduktan sonra borcunu ödeyecek geliri sağlayamıyor. Veya gücü var ama borcunu kasten ödemiyor.
Ak Partisi bürokratlarının köylünün, “Borcunu kasten ödemiyor” diye düşündüklerini zannediyorum. Ziraat Bankası çiftçinin traktörünü haczetmeye başladı. Haczetmeye seçimlere az bir zaman kala başlaması “Ak Parti’nin getirdiği bürokratlar seçim mi kaybettirmek istiyor” dedirtmiyor mu?
Çiftçinin elindeki traktörü almak savaşa katılan askerin silahını almaya benziyor.
Bu davranışta çiftçiyi toprağından koparma politikalarının bir gereği mi? Öyle olmasa bankaları hortumlayanlara gösterilen kolaylık, elinde olmadan, sırf devletin “tarım nüfusunu azaltma” politikasından dolayı borcunu ödeyemeyen köylüye göstermeyeceksin.
Bürokrasiye altın yıllar yaşatan siyasiler halkın yanında mısınız, bürokrasinin mi?
NE DEMİŞ, NE DEMİŞ
- İnanın Ak Parti seçim kampanyası için ayırdığı bütçenin yarısını CHP’ye aktarsa, CHP’liler konuşsa, Ak Parti daha çok oy toplar.
Abdurrahman DİLİPAK
Gazeteci
- Sefa Sirmen Halkevleri modelini taşıyan aydınlanma merkezlerine ek olarak radikal ve yerinde bir çıkış yapmak istiyorsa, sağlıklı bir modern genelev açabilirdi.
Bedri BAYKAM
CHP’li ressam
- Türkiye’de asıl sorun çıkaranlar okumuşlardır. Darbeleri okumuşlar yapar. İşkenceleri, yargısız infazları, bombalamaları hep okumuşlar, organize eder.
Adaletin ve demokrasinin içine edenler hep okumuşlardır.
Emre AKÖZ
Gazeteci
- Asıl kıyamet, Ergenekon’un siyasi kadroları ortaya çıktığında Ak Parti ve CHP’lilerin aynı çatı altında buluşmaları olacak.
Abdurrahman DİLİPAK
Yazar
TAŞI GEDİĞİNE
Ak Parti İnhisar İl Genel Meclis Üyesi Mehmet Altınışık tekrar aday gösterilmediği için partisinden istifa etti.
Yerine Hüseyin Öteyaka aday gösterilmiş.
Adayın soyadı “Öteyaka” olsa da parti yakasını alınmış. Esas Altınışık, Öteyakaya gönderilmiş.
TAŞI GEDİĞİNE
CHP Eski merkez yönetim kurulu üyelerinden Bedri Baykam CHP’nin Kur’an Kursu açılımı yapacağına “Sağlıklı bir modern genelev açabiliriz” diyor.
Vaktiyle bir hanım gazeteci Refah Parti Urfa Belediye Başkanına “Genelev açacak mısınız? sorusuna başkan “İlk sermaye siz olursanız açacağım” cevabını yapıştırır.
Ben de Baykkama “Sermayesi de senden olsun mu?” diye soruyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.