3 Nisan 2009 Cuma günü ilköğretim okullarımızdan birisi tarafından kurulan Demokrasi ve insan hakları kulübünün davetlisiydim. Bu süpriz daveti "yavru tema" Gamze Çöl bana iletilmişti, kulübün sorumlu öğretmeni tarafından, yönetimin bilğisi içinde çağrılmaktaydım. Ne kadar mutluydum bilemessiniz!

Mutlu olmam, çağrılmamdan çok hatırlanmam, cici cici gözlerinden umut ve zeka pırıldayan, gelecegin gençleri ve Atatürk’ün emanet ettiği insanlarımızın Demokrasi ve İnsan haklarını daha 7-13 yaşları arasında öğrenmekteydi. Bazılarının ısrarla ve inatla hala 60-70 yıl geriye giderek "tek şeflikle" suçlamaya çalıştıkları ATATÜRK’ün torunları DEMOKRASİ ve İNSAN HAKLARI KULÜBÜ çatısı altında toplanarak onlara DERS vermekteydi. Kulüp üyeleri tarafından ortaya atılan ve sorumlu öğretmen tarafından onaylanan teklif, karşılık beklemeden kamu adına gönüllü çalışan bir vatandaşı ödüllendirmek fikriydi.

Demokratik bir tarz ve usulle, kulüp üyeleri tarafından önerilen isimlerden beni ödüllendirmek üzere seçmişlerdi, okul içinde kulübün toplandığı sınıfta beni misafir ettiler. Mütevazi bir şekilde, Cumhuriyetimizin ve Atatürk’ün aydınlıklara doğru ilerletecek Türk öğretmenlerinin birisinden ödülümü aldım. Yanında benim adımı öneren öğrenci de bulunuyordu, ödülümü onun elinden aldım. Ödül, hediyemde çok anlamlıydı. Verilebilecek en güzel ödül, öğrenmenin sonu olmadığının yazılı belgesiydi. GÜZEL BİR KİTAP...

Okuldan, isimlerden tüm öğretmenlerimize ve Milli Eğitim topluluğuna saygımdan dolayı bahsetmiyorum. Zira bu anlamlı ve güzel etkinliği ben tüm öğretmenlerimizin Demokrasi ve insan haklarına bağlılığı inancına bağlıyorum.Milli AĞAÇLANDIRMA Seferberliği devam ediyor. Sizde katılın. Çevre ve Orman İl, orman işletme müdürlükleri organizasyonu sürüyor.

Bu yüce duyguları “yavru” diye adlandırdığımız TEMA Vakfı üye grubuBu yüce duyguları “yavru” diye adlandırdığımız TEMA Vakfı üye grubu içinde gördüğümüz, gençliğe doğru geçişte olanlara EMANET ediyorlardı.

TEMA Vakfını anlatmaya çalıştığımda, daha isminin açılımını açıklamak için ağzımı açmıştım ki, hayretler içinde kaldım. Türkiye Erozyonla mücadele, Ağaçlandırma ve doğal varlıklar koruma Vakfı diyerek hep bir ağızdan kendileri yüksek sesle, bağırarak ifade ettiler! Doğayı ve Çevreyi öğrenmişler, bizim neler yaptığımızı biliyorlardı! Benim diktiğim fidanlardan birisi tutmuş, şimdiden ANIT ağaç olmuştu, daha yüzlerce fidan geriden geliyordu! Yavru tema Gamze Çöl’e kucak dolu sevgilerimizi sunuyorum, kucaklıyorum. İyi bir ÇEVRECİ, DEMOKRAT bir İNSAN olmasını ve ülkesine yararlılıklar sağlamasını diliyorum.

“ÇALIŞKAN KARINCALAR” derneğini de geçen hafta için de Hayrettin Karaca’nın isteğiyle ziyaret ettim, 14 Nisan’da Bilecik’te olacağını ifade ettim. Dernek başkanı Ufuk Özlük hanım ve arkadaşları – dernek üyeleriyle tanışmak üzere birlikte olacağız. Hayrettin Karaca’ya, dernek tarafından gönderilen faks ve metin olarak yazılanlar, onursal başkanımızı çok mutlu ettiğini biliyoruz. Eskişehir Tema temsilcimiz Doç. Dr. Halil Güngör’ü ve Doç. Dr. Fahri Altay’ı bu konuda görevlendirmişlerdir. Bende onların adına iletişimi sağlamakla görevliydim.

Çalışkan karıncalar derneğinin kısa süre içinde yapmış oldukları Sosyal ve Çevre-Doğa ile ilğili projeleri başarılı olarak yürütülmekte olduğunu biliyoruz.

Demokrasi ve insan hakları kulüpleri, Gıda ve Çevre kulüpleri ilköğretimden, ÜNİVERSİTEYE kadar kurulmakta, hayata geçirilenler başarılı olmaktadır.

İlimizde, hiçbir siyasi etki altında kalmadan, eğitim kuruluşlarımızdaki bu çalışmaların, objektif, yansız ama Cumhuriyet’imizin ve demokrasi’mizin YANLISI olarak geliştirilmesini diliyoruz. Bu kurumlara en büyük kötülük “siyasal” görüşleri empoze etmek olur