GELENLER KAPALI KAPILARA DEĞİL, AÇIK KAPILARDAN GİRMEK İÇİN GELİYORLAR
İç ve dış turizmini canlandıracak yerlerimiz var. Var olmasına varda bunu canlandıracak eleman ve heyecan var mı?
Son senelerde tarihi mekanlarımıza bakım yapıldığını söyleyebiliriz. Vezirhan’da Köprülü Mehmet Paşa Hanı tarihine uygun restore edildi. Şeyh Edebalı türbesi ve Kurşunlu Camii temiz ve bakımlı, Küre’de Medfun Dursun Fakıh türbesi çevre düzenlemesi gayet güzel ve bakımlı, Söğüt’te Ertuğrulgazi türbesi çevre düzenlemesi eksiklikleri tamamlanıyor, Hamidiye camii ve Sultan Hamid’in yadigar tarihi okullar aslına uygun bakımları yapıldı. Bunları takdir etmemek mümkün değil. Vali Musa Çolak ve bir önceki Vali Ayhan Çevik’de tarihi eserlerimizin varlıklarını övmekle beraber hep şikayetleri “turizmin nimetlerinden faydalanamıyoruz”
İşte bende bunun üzerinde durmak istiyorum. 24 Mayıs Pazar günü 2006 yılında Hacda beraber olduğumuz arkadaşlarımızı misafir ettik, Ettik diyorum olayı teferruatıyla anlatayım. Biz Bursa, kafilesi ile gittik. Bursa, Bilecik, Yalova, ve Çanakkale’den arkadaşlarımız vardı. Ama çoğunluk Bursa’lı idi. Bilecik’ten Ben, Elbirlik kuyumcusunun sahibi Seyhan Akıncı, Orgaz sahibi Orhan Şişman, Berber Ali Kılıç ve Osmaneli Soğucakpınar köyünden Ahmet Durhan ve tabii eşlerimiz ile beraber kafilede yer aldık. Bursa’lı arkadaşlar hac dönüşünden 1 yıl sonra davet ettiler buluştuk. Ertesi sene Orhangazi Yeni Selöz köyünden arkadaşlarımızın daveti üzerine orada buluştuk. O davette Bilecik gurubu olarak 2009 Mayısında arkadaşlarımızı biz Bilecik’e davet ettik. Davetimiz 200’ün üzerinde arkadaş katıldı. 24 Mayıs Pazar günü sabah 09:00’dan itibaren Şeyh Edebali türbesinde Bursa’dan iki büyük otobüs ve 30 civarında özel arabasıyla arkadaşlar, yine bu davette Çanakkale’den arkadaşlarımızda geldi.
Şeyh Edebali ziyaretiyle başlayan proğram, Küre’de yatan Dursun Fakih türbesi ziyaret, devamla Söğüt Ertuğrulgazi türbe ziyaretine geldiler. Sayın Valimiz Musa Çolak Dudaş köyü hıdrellez şenliklerine giderken Ertuğrulgazi türbesi önünde kalabalığı görünce durdu. Kalabalığın 2006 yılında Hac kafilesi arkadaşlar topluluğu olduğunu öğrenince memnun oldu. Arkadaşlar sayın valimizin gösterdiği misafirperverliği görünce orada güzel bir sohpet ortamı oldu.
Görgüğünüz gibi ben sizlere buraya kadar hep olumlu olanları yazdım. Bundan sonra maalesef “neden turizmden yararlanamıyoruz” sorusuna cevap alabilecek sikayet konularını yazacağım.
24 Mayısta toplanacağımızı biz davetiye ile arkadaşlara bildirdik. Katılmak isteyenler telefonla bildirdiler. Misafirlerimizin 200’ün üzerinde olacağını anlayınca Vali yardımcısı Hakan Kubalı’dan İl Kültür Müdürlüğü elemanlarından bir rehper verilmesini istedik. Sayın Kubalı bir dilekçe vermemizi ve isteğimizin yerine getirileceğini belirttiler. Dilekçe verildi ama ben ne bir görevli nede rehper gördüm. Gelen olduysa neden gezdiğimiz yerlerle ilgili misafirlerimize bilgi verilmedi. Gelmediyse niçin gelmedi; ki gelen olmadı.
Sayın Valimiz de şahit oldular. Ertuğrulgazi türbesi kapalı idi. Mülki amiri gören sefer olmuş olmalı ki yemeğe giden sorumlu hemen geldi. Nedense türbenin kapalı olduğu ne zaman aleniyete çıksa görevli yemekte oluyor. Tahmini 7-8 ay evvelde gazetemizin Yazı işleri Müdürü Söğüt’e gittiklerinde türbeyi ziyaret etmek istemiş kapalı olduğundan ziyaret edememişti. Kapalı kapıyı göstererek fotoğraflamıştı. Söğüt Kaymakamı yine görevlinin yemekte olduğunu açıklamışlardı. Hep aynı bahaneye sarılmaya dikkat çekmek istiyorum.
Sayın Valimiz misafirlerimiz ile yaptıları sohpet sırasında “Gördüğünüz gibi türbe etrafında çalışmalarımız hızla sürüyor. Eskiden tuvalet ve abdest alma yerlerimiz ve misafirlerin ibadet etmeleri için mescidimiz yoktu. Çok şikayet alıyorduk. Eskiden müze olarak yapılan yeri mescit, yakınına tuvalet ve şadırvan yaptık. Orada abdest alıp ibadetinizi yapabilirsiniz” dedi. Sayın Valimizin ayrılmasından sonra öğle namazı için misafirlerimiz Vali Bey’in işaret ettiği yere gitmek istediklerini söylediler. Gittik ne yazıkki tuvaletler kapalı. Oranın hizmetini yapan görevlide yemekte miydi onu öğrenemedim.
Aynı gün 200’ün üzerinde bizim kafile, İzmit’ten yine bir otobüs ile Türk Eğitim Sen’e ait bir kafile vardı. Bu kalabalığa rağmen görevliler pazar keyfinde, “salla başını al maaşını” düşüncesiyle turizm olur mu?
Şu anlattıklarımızdan ben şu kanaate sahip oldum. İstediğin kadar yatırım yap, insanın erişmesi için yatırım yapmıyorsan herşeyi silip süpürüyor. Yazık çok yazık. Umarım Söğüt Kaymakamı hep “yemekteydim” bahanesine sarılan görevlilerine hizmete de talip olmaları gerektiğini öğretir. Gelen misafirler kapalı kapıları görmeyi değil, açılan kapılardan girmeye geliyorlar.
TAŞI GEDİĞİNE
Olaylı Okulun fotoğrafları yayınlandı. Bir gazeteci arkadaşımız “Keselenmişler mi?”
Diye yazmıştı.
Fotoğraftakiler keselenmişler mi bilmiyorum. Sebep olanların keselenecekleri kesin.
TAŞI GEDİĞİNE
Türkiye’nin nüfusu giderek yaşlanıyormuş. Yani kısırlaştırmak isteyenler emellerine nail oldular.
Avrupa için
“Yaşlı Avrupa “ diyorlar.
Avrupa’ya özendirmiyorlar mıydı? Avrupa’ ya uyum sağladık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.