ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

HEDEF SAPTIRIYORSUNUZ. SORULARINIZLA GÜLDÜRÜYORSUNUZ

HEDEF SAPTIRIYORSUNUZ. SORULARINIZLA GÜLDÜRÜYORSUNUZ

İngilizler ile Almanlar savaş halinde İngiliz askeri “Hans” diye seslenir. Hans siperden ayağa kalkar ve kurşunu yer.
Hans’ın yerini belli ettiği gibi. Eğitim İş Bozüyük temsilcisi Aylin Selışık’ın 14 Mart 2009 tarihli bir gazetede ve Anadolu Ajansı’nda yer alan açıklamasıyla Bozüyük Mustafa Şeker Anadolu Lisesi’nde bir şeylerin olduğu sinyalini almış oldum.
Yaptığımız kısa bir araştırmanın ardından kamuoyunu dehşete düşüren bilgilere ulaştım.
Eğitim İş Bozüyük temsilcisi Selışık 13 öğretmen ve 1 hizmetliyle ilgili “Cinsel içerikli konuşmalar yapmak, okulda siyaset yapmak, okul gezilerinde öğrencileri alkol almaya teşvik etmek, öğrencilerin kız erkek birlikte saunaya girmelerine izin vermek, sigara içmek, okul birincisini değiştirmek…” gibi iddialardan dolayı soruşturma açıldığını açıklıyor.
Selışık’ın bu açıklaması bizi harekete geçirdi. Meğer biz uyumuşuz, ileri sürülen iddialar için 3 hafta evvel soruşturma açılmış. Selışık’ın açıklaması ilgilileri “Sizi uyarıyorum arkadaşlarımıza sakın dokumayın” demekten başka bir şey değil. Nitekim Selışık “Bilecik Valiliğine açıkça çağrı yapıyoruz; Tertipçilere dikkat edin. Tertipçilere alet olmayın. Vatan ve ulus aşkıyla görevlerini yapan eğitimcilerimizin huzurlarını bozmayın” diyerek bir nevi talimat veriyor. Memurlar amirlerine ne zamandan beri emrivaki açıklamalar yapma hakkına sahip oldular. Şu açıklama hitabı bile soruşturma konusu olmalı.
Elde ettiğimiz bilgiler neticesinde kısa ve öz 20 sorumuz oldu. Bu sorularımıza kızanlar şunu iyi bilsinler bir o kadar daha soru ve tafsilatlı bilgilere sahibiz. Paniklediniz, hepsini yazsak ne hale geleceksiniz.
Eğitim İş Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Barış Düdü yönetim kurulu ile birlikte Mustafa Şeker Anadolu Lisesi Öğretmenlerini ziyaret ederek okul önünde basın açıklamasını yapıyor. Gazetemizin Pazartesi günkü haberini ve 20 sorusunu kasteden Düdü; “Bu gazetede çıkan haberler, tertip olduğuna inandığımız bu olayların hangi amaca hizmet ettiğini bize bir kez daha kanıtlamıştır. Henüz soruşturma aşamasında olan bir konu hakkında bu kadar detaylı açıklamalar yapılması, bu gazetenin bu konunun tarafı olan kişilerle ya da kurumlarla ne kadar içli dışlı olduğunun bir kanıtı olduğuna inanıyoruz. Ancak şu da gözden kaçmamalıdır ki, maalesef haberi yapan muhabir altına ismini yazmaya cesaret edememiştir. İşte iddialar başlığı altında 20 madde sıralayan gazeteye ve altına imzasını atamayan sayın muhatabımıza şimdi bizde sormak istiyoruz” diyor.
Soruşturma 3 hafta evvel başlıyor. O gülerde veya birkaç gün evvel biz bu haberi gündeme getirmiş olsaydık “Tertip olduğu” iddianıza belki inananlar çıkabilirdi. Soruşturmalardan 3 hafta sonra zor durumda kalanların kimlerle işbirliğine gittiğini gayet iyi görüyoruz. Soruşturma mülki idareciler tarafından yapılıyor. Bir olay yargıya intikal ederse açıklama yapılmaz. Ayrıca sizin temsilciniz basına “Soruşturma aşamasında” konu hakkında (Sizin yorumunuza göre) açıklama yapıyor.
Haberi yapan muhabirin isminin yazılamasını cesaretsizlik olarak gösterilmesi ise, siz, korkulacak bir sendika mısınız? diye düşündürdü. Haberlerde isim yazılmaması adli soruşturmalardan sakınıldığı endişesinden kaynaklandığı kuşkusu hiç taşımaz. Çünkü isim yazılmasa da o haberin sorumlusu gazete sahibi ve Yazı İşleri Müdürüdür. Böylelikle bu kanuni düzenlemeyi de öğrenmiş oldunuz.
Haberi yazan ismi madem bu kadar merak ettiniz söyleyeyim. Benim. Yani gazete sahibi olarak Şadi Erdal.
Böylece cesaret sınavını geçmiş olduk.
Şimdi gelelim panik içerisinde 20 sorumuza karşılık ıkına sıkına çıkarabildiğiniz 14 sorunuzun cevabına.
SORU 1: Soruşturma aşamasında olan bir konu hakkında bu kadar bilgiyi size kim ya da kimler verdi?
CEVAP 1: Basın Kanunu "Madde 12: Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlühaber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz”
SORU 2: Hiçbir öğretmeninmesleki açıdan soruşturulmadığının farkıda mısınız? Bu amacı kanıtlamaz mı?
CEVAP2 : Biz mesleki açıdan öğretmenlerin değerlendirmesini yapan müfettiş değiliz. Okulların başarı grafiği olduğu takdirde haber olarak veriyoruz. Geçmiş zamanda bu kapsamda Mustafa Şeker Anadolu Lisesi’nin haberlerini yaptık. Başarı grafiği yüksek bir okulun etik olmayan davranışları var iddiasını da görmezden gelemeyiz.
SORU 3: Eğer bu bizim iddia ettiğimiz gibi bir tertipse bunun sonucunda yaşanacak sınavlardaki başarısızlığın sebebi tertibi hazırlayanlar ve alet olanlar olmayacak mı?
CEVAP 3: Başarısızlığın sebebi ileri sürülen iddialar sebep olanladır. Sizleri “Oto kotrol” sistemini çalıştırmaya davet ediyorum.
SORU 4: Sözü geçen dilekçelerin altları imzalı mı?
SORU 5: Eğer imzalıysa sözü geçen dilekçelerdeki kişiler gerçek kişi mi?
CEVAP 4-5: Bu soruların cevapları 1. madde de verildi. Sizin kanunladan haberiniz yok mu? Uzayda mı yaşıyorsunuz?
SORU 6: Dilekçeler hangi yolla iletişmiş?
CEVAP 6: Ufolar getirdi. (Birazda gülelim. Böyle soruya böyle cevap)
SORU 7: Dilekçeler resmi kayda sokulmuş mu?
CEVAP 7: Biz özel bir kuruluşuz. Resmiyeti soruyorsanız bağlı olduğunuz il müdürlüğünüze sorun.
SORU 8: Dilekçelerinb veriliş tarihi nedir?
CEVAP 8: Fi tarihine ait.
SORU 9: Bakalık atamasıyla yapılan (76. madde) atamaların konuyla alakası var mı?
CEVAP 9: Bu sorunun hiç muhatabı değilim. Muhatabına sorun.
SORU 10: Gazetenizin bilgi kaynakları neresidir?
CEVAP 10: Birinci soruda cevabı verildi.
SORU 11: Herhangi bir dershanenin konu hakkında müdahalesi var mıdır?
CEVAP 11: Hedefinizde hangi dershane var?
SORU 12: Okulun başarısının istikrarlı bir şekilde devam etmesi sizce kimi rahatsız ediyor?
CEVAP 12: İleri sürülen iddialara sebep olanları diyebilirim.
SORU 13: Basın açıklaması yaptığımız sırada Milli Eğitim Müdürüne bunu haber veren kaynakla, size bu bilgileri ulaştıran aynı kaynak mı?
CEVAP 13: Basın açıklaması diyorsunuz. Benim gazetemin temsilcisine haber vermiyorsunuz. Basın açıklaması sırasında hangi basına haber verdiyseniz, “İçli dışlı” diyorsunuz ya işte sizin “İçli dışlı” hareket ettiğinizin ispatı. Kendi yaptığınız hareketi başkalarına yaftalıyorsunuz. “Milli Eğitim Müdürüne kim haber verdi?” diyorsunuz. Gülünç duruma düşmeyin. Ben Milli Eğitim Müdürü değil, Sakarya Gazetesi sahibiyim. Gazeteciye haber kaynağının sorulmayacağını 1. sorunuzda cevabını aldınız.
SORU 14: Yaptığınız haberin bir yargısız infaz niteliğinde olduğunun ve bu haber niteliğinin hem okulun öğrencilerine he de Bozüyük’e bir kara leke süreceğinin farkında mısınız?
CEVAP 14: Böyle bir haberin kara bir leke olduğunu ileri sürüyorsunuz. İleri sürülen iddiaları basın kanalıyla kamuoyuna duyuran Eğitim İş Bozüyük Temsilcisi Aylin Selışık değil mi? Bizim yaptığımız çok şeyin farkında olmayanları fark etirmekten ibaret. Basın görevi yaftalamak değli, her hangi bir konuda bir iddia var ise gündeme taşımak. Açıklığa kavuşmasını sağlamaktır.
Hedef saptırmaya çalışıyorsunuz. Sorularınızla güldürmeyin.

Bu yazı toplam 1490 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR