Bilecik İl merkezi “KENT KONSEYİ” Çevre çalışma grubu adına Hürriyet mahallesi muhtarı Ehliiman Bozkurt ile birlikte KENT mahallelerini “ÇEVRE SORUNLARI” adına Etüd ediyoruz. Ülkemizin “GENEL” bulaşıcı hastalığı olan “aldığı görevi” gönüllü ise yapmamak! Nema varsa koşar adım marş marş! Kendimi saymıyorum, bizler gibi birkaç tane saf! Tekerlere taş koyan  Donkişot var elbet. Bizi böyle tanımlıyor, bazıları. Eğer doğayı, toprağı, akarsu kaynaklarını ve çevreyi “HOR” kullananlara karşı duruyorsanız siz bir fanatiksiniz. Siz bir olumsuz, menfi insansınız. Siz tekerlere çomak sokan uçuksunuz!v.b.

Gelelim sadede, konumuza; Kent konseyi, ÇEVRE Çalışma grubu sorumluluğunu Kent Konseyi yönetim kurulu üyelerinden Hürriyet mahallesi muhtarı Ehliiman Bozkurt ile birlikte çalışma grubu kurduk. Çevre mühendisleri, Teknik elemanlardan bazı isimleri deklare ettik, ilk tanışma toplantısını yaptık. Bundan sonrasını yazmayı kalemin götürmüyor! Akla, hayale gelmeyecek nedenlerle Ehliiman Bozkurt ile baş başa kalakaldık! Zira iş, aş, tekerlere taş sokmak v.b. adına çalışma grubu iki kişi ile yoluna devam ediyor!

TEMA Vakfı adına zaten Bilecik ilini karış karış dolaşıyorum. Sakarya nehri boyunca, vadiyi taramak, Ormanların içindeki faaliyette olan tüm ocakların ( İddialı olarak üzerine basa basa belirtiyorum) orman içindeki içler acısı tahripkar işletme şekilleri, kuru-sulu dere demeden mecra-yatak içlerini doldurmaları, suların kirletilmesi v.b. yüzlere varan yasa, yönetmelik ve tüzük ihlalleri.

Bütün olumsuzluklara rağmen en tehlikeli ve kötüsü tüm doğal alanlar, hazine veya kaleme (işlemesiz) bırakılan araziler VAHŞİ ÇÖPLÜK haline getirilmiş. Hangi belde, ilçe ve ilimizi mi örnek verelim. HEPSİ! Kuru dereler, çayların kenarları, ilçe yolları, Ana yol kenarları, orman içleri ( Vezirhan Kağıt Fabrikasının sırtını dayadığı tepenin, dağın-tam tepesinde bulunan bir ocak var ya! İl İdaresinden hiç gören yok mu? Buradan yuvarlanan malozlar, büyük parçalar yakında fabrika içinde olacak! Yanlış fabrika tahrip edilmedik bir adım yer yok.)

“VAHŞİ ÇÖPLÜK” insan sağlığını, yaşamını, gıda güvenliğini riske eden değil, TEHLİKENİN ta kendisidir. Ölüm saçan bir alandır. İçinde mikroorganizma, virüs bakteri her türüyle vardır. Çöplüklerde sözüm onlara geri dönüşüm için çalışan işçiler, çocuk yaşta genç körpe insanlardır! Bu arada sevindirici mi diyelim, üzülelim mi? Köpek popülasyonu birden yok olmuş.

Yüzlerce kanatlı hayvan, sürüngen, köpek sürüleri ve İNSAN! Bu vahşi çöplüklerde cirit atıyor ve bu Bilecik merkez Çöp toplama merkezi, Hürriyet mahallesi DEĞER kent sitesine 300-400 m sonra çöp toplama başlıyor! Karaçaylara giden yol, Değer kentten 300-400 m sonra yol kenarına, maloz, çop, hafriyat atığı, her türlü katı atık kenarlara dökülüyor.

Özetle; metan gazı patlamaları ve yangın dışında;

1-     Vahşi Çöplükler, salgın hastalık kaynağı aniden! Olabilir.

2-     Yüzlerce canlı (İNSAN saymıyorum-buraya insan sokulmaz! Çöplüğe her gün girip çıkıyor, ekmek götüren servis arabası biz oradayken işçilere ekmek getirdi!)

 3-     Çöplüklerde çalışan insanlar var. Çöplüklerin dibinde barakalarda yatıyorlar. Bu insanlar! İçler acısı yaşam içinde. İnsanlık adına sağlık müdürlüğü zaman zaman taramayla bu insanların, terk edilmişliğini yaşam hakkı adına el koysun. Zira bunları çalıştıranlar hasta olmadan oradan bırakmaz!

4-     Vahşi çöplükleri hepimiz-ilgisi olanlar biliyoruz. Yeni yerleri bulundu. Taşıması, faaliyete geçmesi birkaç belediye başkanı daha geçirir. Hiç olmazsa, yol kenarları, çöp merkezine kadar kontrol altına alınsın, kireçlensin v.b. DÖKTÜRÜLMESİN!

5-     Genel bir KAMPANYA ile ÇEVRE FACİASI geliyorum demeden önlemimizi alalım: Bir yazı da Gülümbe deki taş-mıcır kırma üretme işletmelerini yazacağım. Bu ara ilgililer alıcı gözle bir kontrole gitsin. Ortalık toz-duman, burnumuzun dibinde, hala göz yummağa devam edilecek mi?

İl Çevre Düzeni Planı sadece hazım imar-imar planı yapmak önertmiyor. Organizasyona başlayın Çevreye-Topraklara ve Ormanlara sahip çıkın diyor!