Bende kendisine sorduğum soruların birinde Bozüyük’ün mevcut konumuyla ilgili ve Fakülte’nin Bozüyük’e ne zaman kazandırılacağı yönünde bir soru yönelttim. Aldığım cevap karşısında ise hayretler içerisinde kaldım. Fahrettin Poyraz sorduğum soruya öyle cevaplar verdi ki; adeta bir dokun bin ah işit misali içini döktü. Bende verilen cevaptan anladım ki Fakülte şu süreçte Bozüyük için bir hayalden öteye geçemeyecek. Anlatılanlardan anlaşılan o ki Milletvekili Fahrettin Poyraz ve üniversite yönetimi arasında kılıçlar çoktan çekilmiş durumda. Kolay kolay da sükunet sağlanacağa benzemiyor. Poyraz, hem yüksek okul yönetimine hem de rektör beye karşı çok sert ifadeler kullandı. Siyaseti siyasetçilerin yapması gerektiğini vurgulayarak, yüksekokul ve üniversitede siyaset yapıldığını ima etti. Yapılan programın video görüntülerini önümüzdeki günlerde www.sakaryagazete.com.adresinden takip edebilirsiniz.

Benim asıl dikkat çekmek istediğim konu Bozüyük’ün yıllardır bu tür siyasi çekişmelerden çok şey kaybettiği ve kaybetmeye de devam ettiğidir. Her defasında dile getirdim, getirmeye de devam ediyorum. Bozüyük yıllarca siyasi çekişmelerden çok şey kaybetti. Koskoca bir on yıl buharlaşıp uçtu. 2002 ile 2010 yılının Bozüyük’ü arasında ne fark var. Neler kazandık, neler kaybettik her şey ortada.. Tarımın yok olduğu sanayinin zor günler yaşadığı,esnafın ayakta durmakta zorlandığı bir ilçe de tek çıkış yolu olarak görülen fakülte konusunda da yine bu siyasi uyuşmazlık görüntüleri kaybetmeye devam edeceğimizin açık bir göstergesi olarak göze çarpıyor. İnşallah her defasında yanılan ben olayım diyorum ama sonuç ta yine kaybeden Bozüyük oluyor…Kaybetmeye de devam ediyoruz, edeceğiz, zihniyetler değişmedikçe değişen bir şey olmayacak gibi görünüyor.

. Baktığımız da 1992 yılında Anadolu Üniversitesine bağlı olarak açılan Bozüyük Meslek Yüksekokulunun hala mevcut yapısını ve konumunu koruması Bozüyük adına büyük bir utanç tablosudur. Bugüne kadar sürekli yer konusunda sıkıntımız var diyenlerin, Mevcut yüksekokulun hemen bitişiğinde yer alan ve kısa bir süre önce satışa çıkarılan Şeker Fabrikasına ait arsanın alınması için bile bir çaba göstermemeleri düşündürücüdür. Sürekli Bozüyük’ün bu konuda elini taşın altına koymasını gerektiğini savunan üniversite yönetiminin bütçesinin %1’ni dahi olsa Bozüyük için ayırmaması manidardır. İş dönüm dolaşıp mevcut yaşanılan sıkıntıların yansıması olarak ortaya çıkmakta, mevcut makamları temsil edenlerin kişisel veya siyasi çekişmeleri bir kenara bırakıp görevlerini layıkıyla yerine getirmeleri gerekmektedir. Aksi halde potansiyel olarak bırakın fakülteyi, üniversiteyi bile rahatlıkla bünyesinde barındırabilecek Bozüyük’e karşı yapılan bu ihanetin sorumluları, bir gün mutlaka bu halka hesap vereceklerdir.

SAYGILARIMLA…