Hizmet yok, arsalar parsel parsel satılıyor!
Öttür yem borusunu öttür, öttür borazan!
Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!
Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in şiirini okuyunca Bilecik Belediyesi’nin arsa satışlarını yorumlamamak olur mu? Başkan Subaşı, meclisten 1,2,3,10 değil tam 99 adet parselin satılması için yetki aldı.
Biliyorsunuz şehrin ortasında eski belediye iş hanı olan yer yıkıldı yerine projeye uygun inşaat yapılması için Selim Yağcı’nın döneminde ihale yapıldı. AVM ihalesini alan Alve İnşaat projeyi bitirmeden seçimlerde CHP kazandı ve Semih Şahin başkan oldu. Şahin, Selçuk Erdağı isimli birini belediyeye getirdi, adam hem belediyeye hem de şehre musallat oldu. Bahse konu binayla ilgili müteahhitten rüşvet alırken suçüstü yakalandı. Beceriksiz CHP’li kafalar yüzünden 6 yıldır bina kullanılamıyor. Binanın müteahhidi belediyeden alacaklarına karşılık belediyeye haciz koyduruyor. Yaşanan olayları tam anlatmaya kalksak çok sahifeli bir kitap olur. Onun için detayına girmiyorum. İşte belediye bu hacizden kurtulmak için 99 parseli satmak istiyor. Parselleri satmadan bankalardan kredi ile bu işi halledelim diye düşünüşmüş ama ne mümkün. Bankalar belediye bütçesini görünce “Biz bu işe bulaşmayalım” demek zorunda kalmışlar. Bu işte uzun maceralı olduğu için bir köşe yazısı yetmez tafsilatına girmeyelim.
Bu esnada devreye Vali Şefik Aygöl giriyor. Bilecik Belediyesi ile müteahhidi anlaştırıyor. Belediyeyi hacizden kurtarıyor.
Başkan Subaşı, meclisten satış yetkisi isterken yaptığı konuşmada, “Belediyeyi bir an önce hacizlik durumdan kurtarmalıyız. Biz varolan yerleri satalım derdinde değiliz fakat belediye hacizlik duruma düşmemeli. İnanın ki rüyalarımda bunları görüyorum. Benim vicdanım rahat, ne için sattığımız belli. Bunlardan bir kuruşunu cebimize atmayacağız. 99 parsel denilince şu anlaşılmasın 99’unu birden satacak hallimiz yok. Bu konuda hassasız. Belediyemize ait hisseler 1076 adet taşınmazımız var. Bunlardan 43 adedini SGK borçlarına karşılık takasa girdik…”
Melek hanım parsellerin satış sebebini haciz işlemlerinin kaldırılması için olduğunu söylüyor. Vali Aygöl’ün araya girmesiyle sorunun çözülüyor olmasına rağmen arsalar ihaleyle satışa çıkarıldı. Başkan Melek hanım “99’unu birden satacak halimiz yok” demesine rağmen 83 parseli tek seferde ilana çıktı. Satış bedeli yüksek olduğu için ulusal basında ilan yayınlandı. Belediye bu zor durumunda bir de yüksek ilan bedelleri ödemek durumunda kaldı. Söz verdiği gibi parça parça ilana çıksaydı şimdi ödediğinin 3’te 1 fiyatına ilan yaptırabilirdi. Ayrıca ilanın ulusal basında yayınlanması ile arsalardan almak isteyen Bilecikli vatandaşlarıda kısıtlamış oldular. Kendisine oy veren ve başkan seçen Bilecik halkına karşı düşüncesiz davranmış oldu.
6 yıl evvel SGK’ya borcu olmayan bir belediye devralan CHP, bugün işçinin SGK’sını ödeyemeyerek 43 adet taşınmazını SGK’ya verdiğini söylüyor. Neden ödeyemediğini de açıklaması gerekir. Gerçi neden ödeyemediği belli. 280 kişiyle devraldığı belediyeyi fabrikaya işçi alır gibi yandaşlarla doldurursanız elbet açık verirsiniz.
Seçimlerden evvel belediyede 759 personelin çalıştığını Melek hanım kendisi açıklamıştı. Seçimlerden sonra yine eleman almaya devam ettiler, yılbaşından sonra bile 8 eleman daha aldılar. Belediyede çalışan personel sayısının 1000’i geçtiği dillendiriliyor.
“Hazıra hazna yetmez” diyen atalarımız ne güzel söylemiş, 99 parsel değil, belediyeye ait 1076 adet taşınmaz size 4 yıl dayanmaz.
Üstad şiirinde “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul” diyor ya sizde Bilecik Belediyesi’nin bütçesini yandaşlarınıza dokuz, 85 bin Bilecik halkına bir pulu reva görüyorsunuz.
En azından bir alt veya üst geçit yapsaydınız satmanıza hak verelim derdik. Ortada hizmet yok, belediye arsaları parsel parsel elden gidiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.