İSTANBUL EMNİYETİ’NE BİLİŞİM ÜSSÜ YAPILIYOR
Merhaba. 2000’li yılların başından itibaren favori programlardan olan yazışma yazılımları, kullanıcı sayıları ile günümüzde fark yaratıyorlar. Ülkemizde önde giden yazılım, Microsoft’un Live Messenger’ı. 27 milyon kullanıcısı varmış. Biraz da yazışmanın cazibesinin getirisi olarak e-posta hizmetinde Hotmail, Google’un 8 milyonluk Gmail’i ile 6,5 milyonluk Mynet’in önünde 1. sırada. Türkiye, dünyadaki kullanıcı sayıları sıralamasında 3. sırada olduğu Live Hotmail’in yanında, Live Messenger kullanımında 2. sıradaymış. Hal böyle olunca bu tür hizmetleri kullanmak için oluşturduğumuz şifreler daha bir önem kazanıyor. Birçok onay, ödeme bilgisi gibi kişisel bilgilerin tutulduğu e-posta hesaplarımıza göz dikenler, oltalama, küçük yazılım yükleme ya da trojan tarzı yazılımlarla amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar. Bilişim suçları arasında belki çok küçükmüş gibi gözükebilen bu tür suçlar bazı durumlarda büyük boyutlu zararlara yol açabilir. Kullanıcı sayısı ve kullanıcıların internette üye olduğu yerlerin sayısı, internette geçirilen zaman gibi değerler arttıkça bu tür suçların ihbarı da artmış. 1998 yılında yapılan ihbar sayısı sadece 3 iken bu sayı 2009’da 3000’e ulaşmış durumda. Bazı durumlarda insanlar uğraşmak yerine zaten yeni bir hesap almayı deniyorlar. Bu sayıları da tam bilsek 3000 devede kulak kalır bence. Bu tür bilişim suçlarının önüne geçmek için, İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde ve İstanbul Valiliği desteğiyle, tamamen devlet kaynakları ile yapılacak, parmak izi ve göz retinası taramaları ile girilebilecek, üst seviye yazılım ve donanımlara sahip bir bilişim üssü oluşturuluyormuş. Bu merkezde görevli olacak personel sayısı da 250 civarında olacakmış. Bence her ne kadar Türkiye’nin nüfus olarak ¼’ü de İstanbul’da yaşasa, işlenen suç sayıları da fazla olsa yine de Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde böyle bir üs yapılmalıydı. Ortadoğu diye tabir edilse de bizim doğumuzun ortasında olmadığı için bana ters gelen ve bulunduğumuz coğrafyada yer alan ülkelere de hizmet verebileceği söylenen bilişim üssünün ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Son zamanlarda haberlerini okuduğumuz, Google ve Intel’in bile maruz kaldığı sanal saldırı olaylarından sonra, kendimiz ve ülkemiz adına daha çok tedirgin olmalıyız. BitDefender firmasının yayınladığı Ocak 2010 tehditlerine baktığımızda da görülen o ki artık zarar veren değil, bilgileri ele geçirmeye çalışan yazılımlar revaçta. Dolayısı ile ilerleyen günlerde bilişim üssüne ülke olarak da çok ihtiyaç duyabiliriz. Bu arada lider bilişim güvenliği şirketlerinden Kaspersky, artık donanım tabanlı koruma üzerinde çalışıyormuş. Kendi ön belleği ve işlemcisi olması, bu sayede de ana işlemciye yük bindirmeden çalışması düşünülen bu donanımların, verilerin disklere yazılmadan denetlenmesini sağlayacağı söyleniyor. Güncelleme gibi konular da halledildikten sonra bu tür donanımlarla çokça karşılaşırız ve elimize geçerse de zevkle kullanırız diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
RTF: "Rich Text Format" teriminin kısaltmasıdır. Microsoft tarafından geliştirilmiş bir metin dosyası formatını tanımlamak için kullanılır. Bu formata sahip olan dosyaları, sonlarındaki ".RTF" uzantısından tanıyabilirsiniz. Kaynak: www.chip.com.tr
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.