ABD ve AB Ukrayna'yı gaza getirerek Rusya'ya kafa tutmaya ikna ettiler. Rusya’nın da işine geldi, savaş başladı. Üç beş gün içerisinde Ukrayna’yı silip süpüreceğini düşünen Rusya zaman geçtikçe sert kayaya çarptığını anladı. Şu ana kadar 60 binin üzerinde Rus askerlerinin öldüğü açıklandı. Ukrayna’da ABD ve AB’nin gazına geldiğini ancak anlamaya başladı. Üç beş silah ve para vermeyle savaş kazanılmıyor. Onları kullanacak eğitimli askerlere de ihtiyaç var.

Türkiye savaşa karşı olmakla beraber, her iki devlete eşit mesafede politika takip etti. Meral Akşener, Türkiye’nin ‘‘Ukrayna’nın cesur evlatlarını saygıyla selamlıyorum. Ülkelerinin özgürlüğü ve egemenliği için vermiş oldukları savaşta onlarla birlikteyiz.’’ sözleriyle ABD ve AB’nin tarafında yer alarak Ukrayna’nın yanında yer olmamamız gerektiğini anlatmış oldu.

Savaş ilerledikçe Türkiye’nin tarafsız politika takip etmesinin faydaları görülmeye başladı. Her ne kadar savaşa son verilmediysede ne kadar savaşa son verilmediyse de tarafları bir masaysa oturmaya Türkiye vesile oldu. Ukrayna ve Rusya silolarında bekliyen buğdaylarının İstanbul’a getirilip dünyaya pazarlamasına Türkiye vesile oldu. 

AB ülkeleri Rusya’nın doğalgazı kesmesiyle kışı soğukta nasıl geçireceklerini acı acı düşünüyorlar. Türkiye de böyle bir endişe içinde olmadığı gibi AB’nin de kışı rahat geçirebilmesi için çalışıyor. Düne kadar böyle ambargo uygulamak için raporlar hazırlıyan Avrupa şimdi Türkiye’nin iyilikseverliğine muhtaç durumda.

Akşener’in dediği gibi ABD ve AB ülkelerinin yanında yer alıp Ukrayna’nın yanında yer almasaydık biz de enerji ve doğalgaza muhtaç ve kışı titreye titreye geçirmenin telaşında olacaktık.

Ey halkım ‘‘Kendisi hizmete muhtaç dede/ nerde kaldı gayriye himmet ede.’’ sözünü unutma. Kendisine faydası olmayanın sözüne bakma, ilerisini görenler senin yolunu açar unutma.