İki hafta evvel Bilecik gündemi, eski belediye başkanı, milletvekili ve CHP’nin kayıtlı üyesi tarafından sosyal medyada “Bilecik’te inşaat yapan müteahhitler rüşvet istendiği ve alındığı söyleniyor” diyerek yayınlanan sözleriyle çalkalandı. Gazetemiz tarafından uzun uzun açıklanan haberleri okudunuz.

Kamuoyu, Bilecik Belediyesini kazanan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığından, Belediye Başkanı Semih Şahin’den açıklama bekledi. Maalesef susmayı ve böylece unutturma yolunu seçtiler. Muhalefet etmek için bulunmaz böyle fırsatı muhalefet de susarak harcadı gitti. Bilecik halkı Ak Parti’den Belediye Meclisine gündeme getireceğini ümit etti. Bekledi ama umduğu gibi olmadı, ne sebepten ise hiç mevzu etmediler. Böylece kendilerine destek olan seçmenlerini sükutu hayale uğrattılar.

Futbolda eline birçok gol atma fırsatı geçtiği halde değerlendirmeyen takıma ani bir kontratakla gol yiyince spor yazarları “Atamayana atarlar” dedikleri gibi Belediye Başkan Yardımcısı, CHP’li Belediye Meclis Üyesi Melek Mızrak Subaşı gündem dışı yaptığı konuşmayla Ak Parti Meclis grubuna golü attı. Umarım Ak Parti Meclis Üyeleri rüşvet iddialarını gündeme getirmediklerine pişman olmuşlardır.

Subaşı gündem dışı konuşmasının en mühim olanı şunlardı “Öncelikle açılan pankart hakkında konuşmak istiyorum. Bahsettiğiniz akıl ne aklı, devirmeye çalıştığınız devrim neyin devri? Bu nasıl hayal ürünü ve nasıl bir kurgulamadır inanın anlamakta güçlük çektik... Asılan pankart tamamen bir hayal ürünüdür. Pankartın ardından Bilecik gençliği hakkında birkaç söz edildi. O sözleri de tıpkı “Ses gelmiyor” haykırışları gibi hayret ve şaşkınlıkla dinledik.”

Siz “Kendi partinizden biri Bilecik Belediyesinde rüşvet alındığı söyleniyor diyor, bu neyin rüşvetidir? Bu nasıl iddiadır, nasıl bir kurgulamadır, inanın anlamakta güçlük çekiyoruz, lütfen açıklama ve cevap bekliyoruz” demezseniz, acizliğiniz karşısında konuşana kızar size de salonu terk etmek düşer.