AYARI KAÇIRMA!..
Geçtiğimiz günlerde Yarın Gazetesi Bayırköy Belediye deposundaki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına ait kömürlerin, Belediye kaloriferinde yakıldığı iddiasıyla; konuyla ilgili Belediye Başkanının ve Vali Yardımcısı Metin Çınar’ın açıklamalarını Yarın Gazetesinden okuduk.
Bayırköy Belediye Başkanı Mustafa Yaman’ın iddialarla ilgili basın açıklaması gazetemize de geldi, yayınladık. Açıklamadan rahatsız olan Cafer Bey köşe yazısında Bayırköy Belediyesinin basına yaptığı açıklamayı kendisine göndermediğini eleştirip bir bölümünde de “Bu arada size bir not sayın Mustafa Yaman, haberimizin çıktığı gün bu basın açıklamasını yaptığınız ve sizin haberinizi manşetten veren gazetenin Yazı İşleri Müdürü arkadaşımız, meslektaşımız beni arayarak haberimi ve gazeteciliğimi tebrik etmiştir” ifadesi yer almakta.
Benim Cafer Elmas’ı aramam söz konusu değildir. Tesadüfen Ertuğrulgazi Mh. A101 önünde karşılaştığımız Cafer Bey ile oda başkanlarının basına haber vermeden yaptıkları toplantıyı konuştuk. Cafer Bey’in oda başkanları hakkında söylediklerini burada ifade ederek aynı konuma düşmek istemem. Bayırköy Belediyesi haberi konusunu ben açarak haberin üslubu ile ilgili iddiaları ve muhataplarından açıklama istenmesinin ve yayınlanmasının güzel olduğunu söyledim. Bugün de aynı görüşteyim.
Cafer Elmas yazısında açıklamayı neşreden gazetemizi ticari ilişki içersinde bulunmakla itham ediyor. Ayrıca iddiaların muhatabı Belediye Başkanından açıklama aldığına da pişman olduğunu belirtiyor.
Ben konunun muhataplarından açıklama alınarak yayınlanmasının doğru olduğunu söyledim. Ama bu durumdan, arkadaş pişman olmuşsa onun kendi bileceği işdir. Ancak açıklama gazetemizde yayınlanınca birden bire Cafer Bey ticari ilişkisi var yaftasını yapıştırıverdi. Bu konuda şunun bilinmesini isteriz.
Biz ticari bir kuruluşuz. Kim sipariş verirse işini yapar faturasını keser parasını alırız. Yarın Gazetesi de bize sipariş verse siparişini basıp veririz. Ticaretimizi yaparken kurallara uygun olmasına önem veririz. Sağ camianın seçilmişleri sol partilerin seçilmişleri gibi düşünmezler. Herkese eşit mesafede olalım. Herkese eşit davranalım zihniyeti içersinde olurlar. Yani bizim gibi kuruluşlar bir dönem üvey evlat muamelesi bir dönem eşit koşul görme mücadelesi verir. Yine de eşit koşul görebildiği tartışılır.
Geçmiş yıllardan bir anımızı anlatayım. Dönemin Belediye Başkanı (SHP) Akın Olcay ile bir görüşmemizin sonunda şöyle dedik “Başkanım biz de bu Bilecik’te emlak vergisi, çöp vergisi ödüyoruz. Biz de bu şehirde yaşıyoruz. Bizim iş kolumuzla ilgili hiç teklif mektubu göndermiyorsunuz. Bize iş gönderin demiyoruz, bize de teklif mektubu gönderin” dediğimizde Akın Olcay “Ben benim düşüncemde olan yere iş gönderiyorum. Burada Mehmet Özgür’ün matbaası varken ben size iş yaptırmam, teklif göndermem. Bir gün senin görüşünüzde biri belediyeyi alırsa o da size göndersin” dedi.
Ve bize hiç teklif mektubu dahi göndermedi. Aradan uzun yıllar geçti. Gün oldu devran döndü. Ak Parti iktidar oldu. Bilecik Belediyesine bizim son beş yılda hiç matbu evrak faturamız yok.
Bilecik Belediyesine son 20 yıldan bu yana kesilmiş matbu evrak faturalarını çıkartalım. Günümüzün para değerine göre hesaplayalım. Bunu da tüm kamuoyuna gazetelerimizde açıklayalım. Akın Olcay’ın döneminden başlayalım. Bakalım en çok kimin Bilecik Belediyesi ile ticari ilişkisi var?
Cafer Elmas, büyüklerin sana “Elmas” gibi kıymetli maden ismini soy ismi olarak hediye etmiş. Kıymetli madenler “Ayar” ile ölçülür. Ayarı kaçırma!.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.