Belki bir vicdan sahibi “Neler oluyor?” der
Geçtiğimiz Pazartesi günü akşam sakarlığım tuttu. Takma alt dişimi düşürdüm, yerde ikiye ayrılmış görünce içim cız etti. İçim niye cız etti dersiniz? Bundan iki yıl evvel salgın dolayısıyla diş hastanesi kapalıydı. Salgın var bahanesine sarılarak hastalara sıra vermediler. Eskişehir Diş Hastanesi salgına rağmen hastalarına hizmete devam etti. Dişim kırılınca bende bir endişe başladı. Ben bunun tamiri (Yapıştırılması) için diş hastanesine gitsem tamiri yapılır mı diye.
Çarşamba günü saat 10.00’u geçerken diş hastanesine vardım. Danışmaya dişimin kırıldığını tamir ettirip ettiremeyeceğimiz sordum. İlgili nüfus cüzdanımı istedi “…” no’lu doktorun odasının önüne gitmemi söyledi. Hasta az olmalı ki 2 dakika sonra çağrıldım. Doktorla aramızda geçen konuşma şu şekilde:
Doktor: Koltuğa oturun
Ben: Muayene olmak için gelmedim. Dişim kırıldı, tamiri için geldim.
Doktor: (Dişimi gördü) 3 gün sonra gelin.
Ben: Sabah kahvaltımı bile yapamadım. 3 gün nasıl aç kalabilirim?
Doktor: Öyle 3 günden önce mümkün değil.
(Sekreter olduğunu zannettiğim bayan endişeli bir sesle “Teknisyenlere sorsak” dedi.)
Doktor: Olmaz, acele yapılmasını istiyorsanız özele gideceksiniz.
“Verdiğiniz öneriden dolayı teşekkür ederim. Devlet kapısına güvendiğimize pişman ettiriyorsunuz. 6-7 yıl evvel de dişim kırıldı yine bu hastaneye geldim. 5 dakikada dişim tamir edildi. Aynı hastane bugün 3 gün sonraya gün veriyor. Bu, üç gün içerisinde açlıktan ölmezsen gelir alırsınız demekten farksız” dedim ve odadan çıktım.
Ben arabama giderken aynı doktor hastanenin bahçesine çıktı bir arkadaşıyla sohbete başladı.
‘Bugün git yarın gel’ anlayışı, ‘Bugün git 3 gün sonra gel’e dönüşmüş. Yani her şeye olduğu gibi bunada zam gelmiş. Karşılaştığım bu kaba ve acımasız hareketi Sağlık İl Müdürlüğünde bir yetkiliye ilettim.
Özel diş doktoru Ali Olcay’a oğlum Mehmet Erdal dişimin tamirinin mümkün olup olmadığını sordu. Olcay, dişi kendisine göndermemizi istedi. Torunum götürdü. Çok kısa zamanda tamiri oldu ve açlıktan kurtuldum. Ayrıca Olcay “Bu kadar basit bir iş için ücret alınmaz” dedi. Ali beye teşekkür ederim.
Sağlık teşkilatından bir yetkiliye karşılaştığım tavrı anlattığımı söyledim. Buradan da kamuoyuna açıkladım. Bende biliyorum yapanın yanına kâr kalır. Kimse kılını bile kıpırdatmaz ama kamuoyu baskısı her derde devadır. Vatandaşımızın her gün yaşadığı sıkıntıyı bir günde ben yaşadım. Anlatayım istedim ki belki bir vicdan sahibi “Neler oluyor?” der de ilgilenir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.