Yerel ve Bölgesel Medya Eğitim Semineri Bursa'da yapıldı. Son yıllarda basına yönelik eğitim seminerleri sıklaştı. Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından daha önce Balıkesir'de Basın İlan Kurumu tarafından İzmit'te yapılan toplantılara katılmıştım. Bazı kurumlar buna benzer basın seminerleri yapmıştı.

Eğitim semineri veya tecrübe paylaşım semineri gibi adlarla son yıllarda basına yönelik yapılan seminerler neden arttığı yönünde oluşan soruyu, yine katıldığım seminerlerden ve özellikle son katıldığım Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ün ortaklaşa düzenlediği, Bursa Valiliği'nin de ev sahipliğini yaptığı toplantı sonunda cevap buldum.

Demokratik ülkelerde demokrasinin kalitesi basın özgürlüğü ile ölçülüyor. Demokrasiyle yönetilen devletler kendilerini denetleme görevini basına veriyor. Nerede medya özgürse orada herkesin güvenli olduğu ortak bir fikir haline gelmiş.

İfade özgürlüğü basın özgürlüğü ile eş değer görülerek yasalar basın özgürlüğüne hat safhada önem veriyor. İngiltere, Yargısına nasıl açık çek vermişse, demokratik ülkeler de, basına koruyucu yasalarla önemli bir güce sahip kılarak adeta açık bir çek veriyor.

Bu güçle milletine hizmet etmesi, toplum menfaatleri, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve saymakla bitiremeyeceğimiz manevi değerlerimizi ön planda tutmak yerine; gücü milletten aldığını unutup hikmetin kendinde olduğunu zanneden bazı basın kuruluşları, bu basın özgürlüğünü kendi şahsi ve kurumu adına kullandığında "Tuz kokmuş" deyimi cuk diye oturuyor.

Bunun farkında olan devlet, denetim mekanizmasını basına bırakırken, eğitim seminerlerine de hız veriyor. Bu seminerler başta Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü aracılığı ile yapılıyor. Bunun için önemli kaynakta aktarıldığını gördüm. Peki hedefe ulaşıldı mı?

Yazının devamı yarinki sayımızda.