ELBİSE DAR GELİYOR!..
Yüksek yargı ile alâkalı tartışmalar devam ediyor. 102. maddenin uygulanmaya başlaması ile bu tartışmalar ayyuka çıktı. Basından takip ediyorsunuz, taraflar haklı, hükümet haklı, yargı haklı. Nasreddin hocası fıkrasındaki gibi, herkes haklı.
İşin tartışma boyutu bir tarafa, çözümünün konuşulması gerektiğine inanıyorum. Hattâ konuşulmaktan da öte, acil çözüm bulunmasından yanayım. İşi tutuklular yönünden ele alırsanız, yıllarca tutuklu kalmış, hakkında bir karar verilememiş veya verilen karar Yargıtay safhasında, suçluluğu kesinleşmemiş insanlar mağdur; yakınları katledilmiş, kendilerine göre suçlulukları yüzde yüz, ama ceza kesinleşmediği için suçlusu salıverilmiş insanlar mağdur; gereğinden fazla iş yükü sebebiyle mesai yetmediği için evlerinde dosya okumak zorunda kalan hâkimler mağdur; Değişen yasalar karşısında, yeni yorumlar getirmek ve yasayı baştan sona yorumlayarak karar vermek zorunda kalan, iş yükünün altında ezilen Yargıtay tetkik hâkimleri ve kurul üyeleri mağdur. Ziyarete gittiğim kurul üyesi hâkimimin yorgunluktan ayakta duracak halinin kalmadığına, gözlerinin, tabir caizse kan çanağına döndüğüne şâhidim. Bu kadar mağduriyet ortada iken hâlâ sen-ben kavgası yapmanın da bir âlemi yok.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile 1977-78 yıllarında birlikte çalıştım. Yaklaşık 30 yıldan beri Yargıtayda görev yapan sayın Gerçeker, yargının sorunlarını en iyi bilen ve yıllarca o sorunlarla boğuşan biridir. Ayrıca yine birlikte çalıştığım ve halen Yargıtayda görevli 1 daire başkanı ve 1 kurul üyesi Hâkimim de var. Gerek yıllarca adliyede görev yapmış olmam ve gerekse Yargıtay üyesi hakimlerimizle zaman zaman yaptığım görüşmeler sırasında gündeme gelen konuların başında, adliyeler ve Yargıtayın iş yükü olmuştur. Yıllardır, çözümün istinaf mahkemelerinin kurulmasında olduğu söylenmesine rağmen, sonuç alıcı çalışmaların yapılmaması, işi patlama noktasına getirmiştir. Kartopunun yuvarlanarak çığa dönüşmesi gibi yargının sorunları da çığ gibi büyümüş ve içinden çıkılmaz hal almıştır.
Bu aşamadan sonra kimse suçlu aramasın. Sorunların çözülmesi için Hükümet ve yargı mensupları bir araya gelmeli, çözüm üretilmeli, acilen uygulanmalıdır. Bölge mahkemelerinin kurulması, yetkilerinin belirlenmesi, birinci sınıf hâkimlerin buralarda görevlendirilmesi, ilk akla gelen çözümdür. Elbise artık bedene dar gelmekte, orasından, burasından patlamaktadır. O halde bedene uygun elbise dikmeli, bu konuda usta terzilere görev verilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.