HİKMET ÖZTÜRK

HİKMET ÖZTÜRK

LİDER SİYASETİ

LİDER SİYASETİ

Siyasilerimizin dilinden düşürmediği bir sözcük var, hepimiz defalarca duymuşuzdur “siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır”. Ayrıca parti tüzükleri, programları olur. Şayet iktidara gelirse her konudaki düşüncelerini ve yapmayı plânladığı icraatlarını içerir. Ancak, vatandaş olarak pek çoğumuz bunları bir defa bile açıp okumamışızdır. Ülkemizde siyaset “lidere endeksli” olarak yapılmaktadır. Yıllarca ülke siyasetine yön verenler, çevresinde sivrilmeye başlayan, ileride kendisine rakip olarak gördükleri kişilerin, tabiri caizse iplerini kesmiş ve önlerini kapamıştır.

II. demokrasi dönemi diyebileceğimiz 1960 sonrasında Demirel, Ecevit, Erbakan, III. Dönem 1980 sonrasında Özal, Baykal, Türkeş ve devamında Bahçeli, Kılıçdaroğlu, partilerinin içinde temayüz eden yetenekli, kabiliyetli kişileri hep silme hesapları içinde olmuşlardır.

10 yıldan fazla bir süredir tek başına iktidarda olan AK partiye baktığımızda ise bunun böyle olmadığını görmekteyiz. Her ne kadar lider değişmemiş ve siyasi kural devam etmiş ise de Sayın Erdoğan’ın uygulamalarında vefa duygusunun ön plânda olduğunu görmekteyiz. Partinin kuruluşundan bu güne kadar çekirdek kadro hiç değişmemiş, belki de yenileri eklenmiştir. Erdoğan’ın Başkan olması halinde partiyi taşıyabilecek, yeteri kadar, lider vasfında insan bulunmaktadır. Belki de Erdoğan’ın başarılı olmasının sırlarından biri de budur.

Günümüzde muhalefet liderlerinin yetersizliği, fikir üretememeleri, plân ve projelerini, problemler karşısında çözümlerini ortaya koyamamaları Erdoğan’ın şansı olarak değerlendirilmektedir.

Yıllarca koalisyon dönemlerinin sıkıntılarını yaşamış vatandaşımız, istikrarın bozulması, ekonominin olumsuz etkilenmesi, enflasyon, faizlerin yükselmesi gibi endişelerle, çoğunlukla Ak partinin yanında olmuş ve bu gidişle de olmaya devam edecektir.

Siyaset anlayışımız değişmediği, muhalefet liderleri beklenileni veremediği sürece hiç kimse Ak partinin kaybedeceğini, muhalefete düşeceğini beklemesin.

Bize göre muhalefetin en büyük derdi, kendini anlatamamak, iktidarın icraatları karşısında, yanlış gördüğü uygulamalarda “işin doğrusu şudur, bizim iktidarımızda uygulama şöyle olacaktır” diye çözüm yolu gösterememektir.

Şu anda ülke gündeminde olan Anayasa çalışmaları, terör sorunu ve Kürt halkının istekleri ile ilgili süreçte hangi muhalefet lideri açıkça fikrini beyan edip çözüm yolları önermiştir. 

Terörün bitmesini, anaların gözyaşının dinmesini istemeyecek hiçbir fert düşünülemez, bundan dolayı da halkımızın çoğunluğu çalışmalara destek vermektedir. Ancak bu konudaki endişeleri de göz ardı edemeyiz. Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler, sayın Başbakan ne kadar pazarlık söz konusu değil dese de halkın nazarında bir pazarlığın yapıldığı izlenimini vermektedir. Pazarlıkta taraflar vardır ve karşılıklı istekler, tavizler olur. Sayın Başbakanın dediği gibi ise bunun adı pazarlık değil “talimat” tır, verirsin talimatı, teröristler de çeker gider. İşte halkımızın tereddüdü bunun içindir, teröristle yapılan pazarlıkta verilen tavizler konusunda halk ikna edilirse, liderlere rağmen, muhalefet partilerini destekleyen halk da sürece destek verecektir.  

Bu yazı toplam 906 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
HİKMET ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR