USTA BAŞKAN!...
Başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerden önceki bir konuşmasını hatırlıyorum " Çıraklık ve kalfalık dönemini bitirdik, bu dönem artık ustalık dönemimiz olacaktır" diyordu. Herkesin her şeyi bilmesi mümkün değil, her işin kendine göre bir acemilik dönemi olacaktır, bu da doğaldır.
Sayın Selim Yağcı Bilecik Belediye başkanlığına ilk defa aday olduğu günlerde, çevremdeki arkadaşlarla değerlendirme yaparken, Hâkimlikten gelmiş olması sebebiyle " üzerindeki cübbeyi çıkarması birkaç sene alır" demiştim. Kanaatimde yanılmadığımı aradan geçen yıllar gösterdi. Ayrıca yılların gösterdiği bir şey daha var, artık sayın Selim Yağcı "Ustalık" dönemini yaşamaktadır.
2004-2009 yılları arasında birlikte çalıştık. 1989 yılında başlanan ve bitirilmesi yılan hikâyesine dönen, 7 Belediyenin karasu kaynağından içme suyunu karşılayacak yatırım, Selim Yağcı’nın önderliğindeki Karasu içme suyu birliği tarafından, yine onun döneminde tamamlanmıştır. Söğüt eski Belediye Başkanı sayın Halil Aydoğdu’nun projedeki emeği de küçümsenemez.
Bilecik Belediyeler Birliğini birlikte kurduk. O gün başlatmış olduğumuz Katı atık depolama ve değerlendirme tesisi çalışmalarında, basından takip ettiğimiz kadarı ile sona gelinmiş. Emeği geçen herkese ve özellikle sayın Selim Yağcı’ya teşekkür ediyorum.
Elbette yerel yönetimler halkın yararına hizmet için çalışmak zorundadırlar ancak bu çalışma lokomotiften geçer. Şayet lokomotif verimli değil, ciddi projeler üretemez veya mevcut projeleri takip etmez de kıytırık işlerle vaktini geçirirse, o beldenin 5 yılı heba olmuş demektir.
Sayın Selim Yağcı, gerek Karasu Birliği Başkanı olarak gerekse Bilecik Belediyeler Birliği Başkanı olarak ilimize ciddi ve hayati 2 projeyi kazandırmıştır. Yapılan hizmet küçümsenmemeli, yeni projelerin heyecanı törpülenmemelidir.
Bu arada sayın Selim Yağcı’ya bir önerim olacak, içme suyu ve atık problemlerinin çözümü kadar önemli bir konu daha var "sıvı atıklar". Hemen hemen bütün belediyelerin kanalizasyonları derelere deşarj edilmektedir. Kanalizasyon atıklarının boşaldığı derelerden pek çok çiftçimiz mahsulünü sulamakta ve yetişen sebze ve meyveler vatandaşımıza yedirilmektedir. Hangimiz, pazardan satın aldığımız sebzenin nasıl sulandığını biliyoruz. Bilmemiz de mümkün değil, tarımcı değilim ama kanalizasyon atıkları ile sulanan meyve ve sebzelerde mutlaka sağlığa zararlı bakterilerin oluşacağını tahmin etmek için sağlıkçı olmaya da gerek olmadığını düşünüyorum.
Sayın Başkanım, ustalık döneminizin bir eseri olarak, Belediyeler Birliğinde bu konuda bir çalışma yaparak tüm beldelerin atık sularına arıtma tesisi yaptırılmasını sağlamanız, sizi unutulmazların arasına alacaktır.
Atalarımız ne güzel söylemiş; "Eşek ölür, kalır semeri,
Yiğit ölür, kalır eseri."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.