Günlerdir Fransa ve Ermeni yasası ile yatıp kalkıyoruz. Bence üzerinde konuşmaya bile değmez. Sen de karşı tavrını koyar, yaygara dahi etmeden uygulamaya geçersin. Artık her ölçünün “madde” olduğu günümüzde kimin zararlı çıkacağını zaman gösterir.

Önce millet olarak biz ne yapabiliriz, onu konuşmamız lâzım. Yazılı ve görsel basında Fransa’dan ithal edilen malların listesi ve Fransız şirketlerinin isimleri yayınlandı. Bu güne kadar vatandaş olarak hangi tavrı koyduk, hiç düşündünüz mü? Geçen gün ara sıra takıldığım mahalle kahvesinde, ortadaki direğe asılmış bir yazı gördüm. Bizim kahveci, müşterilerini bilgilendirmek için, Fransız mallarının listesini asmış. O kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Listedeki pek çok malı satın aldığımızı, kullandığımızı fark ettim. Belki hiçbir şey değil ama meselâ torunlarım için aldığım ve onların severek yediği Danone’yi artık almıyorum. Evimin mutfağında Tefal tencere, tava bulundurmayacağım. Total benzin istasyonlarına girmez oldum. Gima, Carrefour gibi marketlerden alış veriş yapmayı düşünmüyorum. Arabamda Michelin lâstiklerini asla kullanmayacağım. Örnekleri çoğaltabiliriz. Toplum olarak Fransız mallarını boykot etmeli ve ciddiyetle uygulamalıyız. İthalatımızın, ihracattan fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. Bakmayın siz hükümetin ihracat rakamları ile böbürlenmesine. İthalat rakamlarından bahsedildiğini hiç duydunuz mu? Bazen kısık sesle, “ödemeler dengesi” ve “cari açık” konu edilir. Ancak tartışması bile yapılmaz. Belki bu bahane ile aradaki açığı da kapatmış oluruz.

Sayın Başbakan, geçtiğimiz günlerde Kanunî Sultan Süleyman’ın Fransa kralına yazdığı mektubu gündeme getirdi. Dahası da var, ama siyasî nezaket kuralları gereği açıklamadığını düşünüyorum. Fransa’da kadınlı erkekli dans edildiği haber alınınca, Kanunî, krala bir mektup gönderir. “Ülkende dans namı altında bir oyun oynadığını duydum, benim ülkeme de sıçrar diye endişe ediyorum. Bunu derhal yasaklayın, yoksa gelir tahtını başına geçiririm” mealindeki tehdidi üzerine, yıllarca dans yapılmamıştır.

Henüz senatoda ne olacağı belli olmayan ermeni yasası karşısında elbette ki Fransa’ya savaş ilân edecek değiliz. Ancak, konu millî bir mesele haline gelmiştir. Sayın Başbakanın açıkladığı ve devamının geleceğini ifade ettiği yaptırımlara tüm siyasilerimizin açıkça tam destek vermeleri gerekir. Yuvarlak laflarla günü kurtarma gayreti ile kaçamak yaklaşımlarda bulunanlar, bunun hesabını millete veremezler.