GEÇMİŞİ HATIRLAYALIM
Sultan II. Abdülhamid’i 33 yıllık iktidarı müddetince hep devirmeye çalıştılar. Kim milletin selameti için çalıştıysa akıbeti ihtilal ile devrilmek oldu. Ortaya atılan iddialar, yalanlar, çarpıtmalar, “izi kalır” düşüncesi ile milletin gözünden düşürmek için yapıldı.
İstiklal Marşı şairimiz bile Abdülhamid’e atılan iftiraların tesirinde kaldığı söylenir. Rıza Tevfik de Abdülhamid’in devrilmesi için çalışanlardan. Yıllar sonra pişmanlığını uzun bir şiirle dile getirdi. O şiirin bir dörtlüğünde şöyle diyor;
Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftira atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.
Osmanlı İmparatorluğu ömrünü tamamladı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu ve 1950 yılında Demokrat Parti iktidara geldi. 1954, 1957 yıllarında seçimleri kazandı ve Adnan Menderes 10 yıl Başbakanlık yaptı. Her seçimi milletin büyük çoğunluğu tarafından verdiği oyla kazandı.
27 Mayıs 1960 darbesi ile milletin oyları hiçe sayılarak iktidardan düşürüldü. O gün için haklarında söylenenlere, atılan iftiraları bugün rakipleri bile esef ile izliyor.
1973 Seçimleri ile CHP-MSP iktidarı kuruldu. Erbakan, Başbakan Yardımcısı oldu. Ağır sanayi lafını onun ağzından duyduk.
Aselsan Silahlı Kuvvetlerine tank, silah üretiyor ve hatta ihracat yapıyor. Motor üretimiyle, uçak yapılmasıyla ilgili iki şirket daha onun zamanın da kuruldu. Sen misin bunları kuran. Sen misin havuz sistemini kurup faizcilerin gelirine engel olan, ölümüne kadar hapis tehdidi altında tuttular. Millete yaptığı hizmetlerin karşılığını iftira ederek ödettirdiler.
Yine Özal, milletin gözünü açtı. Ona atılan iftira ve yalan haberleri bugünün nesli mutlaka okumalı. Cebinde 10 Dolarla yakalanan o devirde, hapiste yatıyordu. Yaptığı hizmetlerin bedelini canıyla ödedi.
Başbakan Erdoğan, 11 yıllık İktidarı döneminde hakkında yazılanların bir iftira ve yalandan ibaret olduğunu, Sultan Abdülhamid, Menderes, Erbakan ve Özal gibi yıllar sonra mı anlayacağız?
Başbakan Erdoğan, hükümetini devirmek bir daha iktidar olmaması için kurulan kumpaslara karşı nasıl dik durduysa, seçimlere yakın kaos çıkartarak oy kaybetmesini sağlamaya çalışanlara karşı da millet dimdik durmalı. Gerçekleri şimdiden görmeli, 20-30 yıl daha zaman kaybına sebep olmamalı.
Bakan çocukları gözaltına alınıyor. Hani emniyet, adliye iktidarın emrinde gidiyordu? Suçlu varsa elbette cezasını çekmeli. İddia edildiği gibi derin operasyon ise faizler yükseliyor, borsa kaybediyor. Sen, ben zararı ödüyoruz. Bunun karşılığında birileri bedelini ödemeli.
Başbakan ve ekibi elbette herşeyin farkında, millette bunca tecrübeden sonra tavrını ona göre alır diye düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.