Cumhuriyet tarihi boyunca en çok yol sıkıntısı yaşayan, il sınırı daraltılan iliz. İkinci olarak da hastane sıkıntısı yaşayanız. Sadece Bilecik merkezde değil Bozüyük’te de aynısı devam ediyor. İki tepede birer hastane, yerinden kalkmakta zorluk çeken hasta bir film veya herhangi bir ihtiyaç için karşı tepe hastaneye araçla nakil. Bence bu durumu rekorlar kitabına kaydettirmek gerekli.

Gelelim il merkezinde acil ihtiyaç hastane işine. Ak Parti, iktidarının Bilecik halkına izah edemeyeceği iki konudan biri hastane ikincisi Yenişehir yolu.

Acil ihtiyacımız hastane 2011 Milletvekili seçimlerinden evvel zamanın il başkanı ve milletvekili tarafından yapılacağı sözü verildi. Aradan 4 yıl geçti vaad gerçekleşmedi.

7 Haziran seçimleri oldu, 1 Kasım seçimleri gerçekleşti henüz kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yok. Her ne kadar Mayıs, Haziran aylarında temeli atılacağı rivayetleri ortalıkta dolaşsada, 5 yıldır sürüncemede kaldığından millet inanmamakta.

Sağlık Bakanı seçimlerden evvel ilimize geldi. Hastanenin hemen yapılacağına dair açıklama yapmaması halkın moralini bozdu, inandırıcılığını kaybettirdi. Yeterli binanın olmayışı çalışan sağlık ekibinin de moralini bozduğu görülüyor. Gelen doktorların biran evvel ilimizden gitmek için uğraştığı gelen bilgilerin arasında.

Gelelim 7 yıldır bir türlü ihalesi mahkeme kapılarında sürünen Bilecik-Yenişehir yolunun yapılmamasına. Benim en çok zoruma giden Bursa-Bilecik il hududuna kadar Bursa tarafı yapılıyor, Bilecik tarafı kaldı. Ben bu işte bir kasıt olduğuna inanıyorum. 7 yılda ihaleyi sonuçlandıramayan Karayolları Genel Müdürlüğünün bana göre varlığı hiç mühim değil.

Ulaştırma Bakanlığı değil Başbakanlık 7 yıldır yap-boz tahtasına dönen Bilecik-Yenişehir yolu işine el koymalı kesinlikle teftiş ettirmeli. 7 kilometrelik Gölpazarı yolu da 5 yıldır sonuçlanmadı.

Lafa geldi mi “kuruluşun kurtuluşun” beşiğiyiz. Şeyh Edebalı ve Ertuğrulgazi diyoruz. Artık ben bütün bu hasletlere sahip olduğumuz için cezalandırıldığımızı düşünüyorum.

Başbakana benim bu düşüncelerim ulaşır mı bilmiyorum. Gök kubbenin altına bir çığlık atıyorum, sesimizi duymayanlara öbür dünyada davacı olacağım

Bu da böyle biline…!