Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş Ankara Hacı Bayram Camiinde kıldırdığı Cuma namazı hutbesinde "islam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lütfiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti ? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti; yılda yüzbinlerce insan gayrimeşru ve nikahsız hayatın islami literatürdeki ismi, zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim..." dedi.

Sen misin islamın değerlerini anlatan, islamın haram saydıklarını cemaate hatırlatan, Ankara Barosu Diyanet İşleri Başkanının hutbede söylediklerini "Çağlar öncesinden gelen kutsal sayılan değerler üzerine inşa edilen bir din anlayışı.." diye başlayarak demediklerini bırakmadılar.

12 Mayıs 2020 tarihli yazımda " DİYANET İŞLERİ BAŞKANINA DEĞİL, İSLAMA KARŞI GELİYORLAR" başlığı ile konuyu ele almıştım.

Ankara ve İzmir Baroları Diyanet İşleri Başkanı hakkında savcılığıa Hutbedeki konuşması dolayısıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık yaptığı inceleme neticesinde "Ali Erbaş'ın Cuma hutbesinde emir ve yasaklardan bahsetmesi, kanun emir ve görevlerinin gereği olması nedeniyle, bunun tersi davranması beklenemez. Bu mahiyetteki telkin ve tavsiyelerin ise kanunların suç saydığı "nefret ve ayrımcılık" "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçlarını oluşturmasının kabülü mümkün değildir. İslamın bazı emir ve yasaklarından söz edildiği, bu emir ve yasakların tüm insanların menfaatine olduğu belirtildiği bu yönüyle hutbede tüm insanlığa hitap edildiği görülmüştür. Ali Erbaş hakkında soruşturmaya gerek yoktur" diyerek savcılık kararını açıkladı.

Sırada Ayasofya imamı Mustafa Demirkıran var. Konuşmasında ayeti kerimin manasını açıklaması suç olarak Atatürk'e hakaret edildi denilerek hedefe konuldu. Ankara ve İzmir Barosu suç duyurusu için savcılığa koştular.

CHP grup başkan vekili Özgür Özel'de savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Hocanın konuşmasını, 3-4 ay İnhisar Kaymakamlığı yapan Şubat ayında İnhisar'dan ayrılan Ali Açıkgöz sosyal medya hesabından Hocaefendiye destek verdiğini açıklıyor. İnhisar Kaymakamlığından ayrılalı 3 ay olmuş olmasına rağmen ilimizden bi haber olduğu anlaşılan CHP'den ilimizi mecliste temsil eden Yaşar Tüzün kaymakam hakkında meclise önerge veriyor. İnhisar eski Belediye Başkanı fetöcülerin hükümeti devirme kalkışması gecesi 15 temmuzda sela veren imamı dövmüştü; o başkanı CHP'ye kabul eden Tüzün, son seçimlerde tekrar partisinin adayı yapmıştı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Atatürk'e Atatürk yerine Mustafa Kemal demekte ısrar ediyor. Tüzün dahil CHP içindeki birçok milletvekili Kaftancıoğlu'nu kınadı. CHP genel merkezi bu duruma sessiz kaldı kalmayada devam ediyor.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal sosyal medya hesabından "Unutmadık, asla unutmayacağız! Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum. Dersim katliamı" diyere yayın yaptı. Dersim olayları Atatürk hayattayken yaşandı. Bu milletvekili Atatürk'e katliamcı demiş olmuyor mu ?

CHP milletvekili Aylin Nazlıaka, CHP'li bir milletvekilinin meclis odasındaki Atatürk resmini kaldırdığını söyledi. Genel merkez yetkilileri o milletvekilinin ismini açıklamasını istediler. Nazlıaka açıklamadı , parti disiplin kurulu ihraç etti; aradan sanırım iki yıl geçti Nazlıaka Atatürk'ün resmini kaldıran milletvekilinin ismini açıklamadı. Nazlıaka partisine geri döndü, milletvekili oldu, kadın kolları başkanı yapılarak ödüllendirildi.

Ayeti Kerimelerin manasını açıklamayı suç sayan partiyi bu millet 70 yıldır iktidara bunun için getirmiyor.

Kendi partisindeki Atatürk düşmanlarını mükafatlandıranlar, Diyanet işleri başkanı ve o camiada görev yapan Hocaefendileri Kur'anı manasına göre milleti aydınlattıkları için hedef haline getiriyorlar.

Hedef şahıslar üzerinden islam.

Not: Şuan İnhisar Kaymakamı olmadığı halde Mustafa Demirkıran Hoca'nın konuşmasını beğenen eski kaymakama sahip çıkan İnhisar Belediye Başkanını tebrik ediyor ve teşekkür ediyorum.

Ak Parti il teşkilatı ve resmi yetkililerin konuyla ilgili yanlış bilgilerin olduğunu düşünürek kamuoyunu aydınlatıcı malumat verilmesini halkımızın beklediğini hatırlatalım.