KAVGA ÇÖZÜM DEĞİL!..
Liderler meydanlarda… Biz de yazılı ve görsel basından takip ediyoruz. Genel seçimler yaklaştıkça konuşmalar da mecrasını değiştirmeye başladı. İthamlar ağır, cevaplar ondan da ağır. Biz bu sahneleri hep yaşadık. Referandum öncesi “duyan varsa beri gelsin” başlığı ile yazdığım yazıyı önüme aldım. Aradan geçen 6 ay içinde değişen bir şey yok. Bir taraf “eşkıya mısınız siz” diyor, diğer taraf da “harem ağası” benzetmesi yapıyor, asıl konuya giren yok, vatandaş olarak biz de ibretle seyrediyoruz.
Siyasi partiler ne zaman gerçekle yüzleşecekler? Ülkenin dertlerine ne zaman eğilecekler ve en çok vatandaşın duymak istediği, işsizliğe, yoksulluğa, nasıl çare bulacaklar? İnanın bunların kavgası vatandaşı hiç ilgilendirmiyor, onun asıl derdi başka! Yoksulluk edebiyatı da yapmak istemiyorum ama yaşananlar ortada. Köylü perişan, aldığı traktörler, borcunu ödeyemediği için icra vasıtası ile satılıyor. Girdi maliyetleri yükselmiş ama buğday yıllardır aynı fiyat. 1996–97 yılları arasında Refah-DYP koalisyonu döneminde 1 ton buğdayla 455 litre mazot alabilen köylü, bu gün 150 litre mazot alabilecek duruma getirilmiş. Hayvancılık desteklenmeye çalışılıyor fakat yeterli değil, asgari ücretle çalışan işçi perişan, büyük marketler sebebiyle küçük esnaf kan ağlıyor. Kredi borçlarını ödeyemeyen, kredi kartlarının % 20’sini dahi kapatamayan pek çok insan ve suçları sadece iş görmek olan kefilleri mağdur… Evine ekmek götüremeyen, çocuğunun harçlığını veremeyen aile reisleri ve iş arayan diplomalı yüzlerce genç… Hep siyasilerin, dertlerine üretecekleri çözümü bekliyor. Millet borçlu da devlet ne âlemde! Gelir getiren pek çok değerler satılmış, milyar dolarlarla ifade edilen borçlar, dış ödemeler dengesi kurulamamış, hep ihracattan bahsediliyor ama ithalât ihracattan fazla. Bir yanda mutlu azınlık diğer yanda perişan halk!.. Ancak, çözüm üretecek olanlar hâlâ bir birleriyle didişmekle meşgul.
Meydanları dolduran kalabalıklar sizi yanıltmasın, pek çoğu taşımalı, bir kısmı da güvenlik için oraya gelmiş sivil polisler. Şartlanmış insanları bir tarafa bırakın, onlar liderin ağzından çıkan sözün içeriğini bile takip etmeden alkışlamaya hazır. Geçtiğimiz günlerde Başbakan duble yollarla ilgili açıklama yapmak için haritalar hazırlatmış, göreve geldiklerinde mevcut yolları gösteren haritayı çıkarıyor, salonda alkış kopuyor, “yaşa, varol” naraları da cabası, Başbakan uyarıyor “alkışlayacağınız tablo bu değil!”. Hani bir fıkra anlatırsınız da, dinleyen yeterli tepkiyi vermemişse “burada gülünecek” dersiniz, aynen öyle. Ağlanacak halimize gülüyoruz.
Anketleri takip ediyor musunuz? Bir partiyi tek başına iktidar yapacak sayıda seçmen kararsız. Sebeplerini düşündünüz mü? Vatandaş, liderlerin kavgalarından bıkmış, hangi partinin dertlerine çözüm bulacağını bilemediği için çekimser.
Seçime katılacak tüm siyasi partiler, programlarını (kısmen MHP’nin yaptığı gibi), çözüm bekleyen sorunlara nasıl çare olacaklarını, inandırıcı ifadelerle açıklamalıdırlar. Milletvekili adayları da, şimdiden bulundukları illerin sorunlarını tespit etmeli, projelerini hazırlamalı ve vatandaşın huzuruna hazırlıklı olarak çıkmalıdır.
Vatandaş olarak artık kavga istemiyoruz!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.