’’KİME ADALET? KİME KALKINMA?’’ - 2
“Kime Adalet? Kime Kalkınma?” başlıklı köşe yazım kamuoyunda büyük yankı buldu. Bu yazıda tüm sektörlerde Bilecik’te yapılabilecek işlerin kanun ve yönetmeliklere uygun olarak tekliflerin alınması ve Bilecik’teki firmalar tarafından yapılması yönündeydi. Bilecikli firmalara da fırsat eşitliği sunularak aynı sektörde çalışan tüm esnafa teklifler verilsin, bileğinin hakkıyla düşük teklif veren firma, alnının teriyle, çalışsın, para kazansın, istihdam sağlasın. İşlerin böyle yürümediği yönünde Bilecik’te söylentilerin hat safhaya çıktığını göz önünde bulundurarak kendi sektörümüzden de örnekler verdim.
Verdiğim örneklerde Bilecik’te basılması mümkün iken İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün İstanbul’da bastırdığı kitap, Bilecik İl Özel İdaresinin Kütahya’da bastırdığı evraklar ile Bilecik’te bastırılan ve bizden teklif alınmayan Bilecik Belediye bülteni, Bilecik İl Özel İdaresinin 2. sayısı ve Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “Eğitim Dergisi”ni örnek olarak gösterdim. Fotoğraflarını da yayınladım. Bizden teklif alınmayan bu yayınların basım yeri de İpekyolu Gazetecilik (Değişim Gazetis) idi.
Değişim Gazetesi Sahibi Mehmet Ergün iddiaları cevaplarken işine gelen tarafları konu edinmiş işine gelmeyen tarafları da pas geçmiş. İş yapmadığı kurumları tek tek sıralarken Meteoroloji Müdürlüğüne kadar yazmış. Konu esas, İl Özel İdaresi ve Bilecik Belediyesi. Bu kurumlara kesilen fatura miktarlarını yazmamış. Neden?... Saydığı kurumların %80-90’ına bizde hiç iş yapmadık, eminim ki diğer matbaalarda yapmamıştır, çünkü pek çoğunun matbaalık işi olmaz.
Bilecik İl Özel İdaresi bülteninin Ağustos 2009 tarihli 1. sayısının tekliflerini yayınlamış ve en düşük teklif verdiğini göstermiş. Eyvallah bileğinin hakkıyla aldı, kimse de o tarihte bir şey demedi, 2. sayısına da aynı firmalardan teklif alındı mı? Alındıysa Mehmet Ergün bunları da yayınlasaydı! İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “Eğitim Dergisi” tekliflerini de yayınlasaydı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 785,00 TL’lik iş yapmışlar. 80+4 renkli dergiyi 785,00 TL’ye mi basıldı? Bileğinin hakkıyla alana hiç kimse bir şey demez, diyemez.
Neticede kanun ve yönetmeliklere uygun olarak devlet dairelerinin alım yapmasında hem fikir gözüküyor, öyle de olmalı. Bu köşe yazıları kurumlara İnşallah iyi bir ders olur. Bu yazdıklarımızda maksadına ulaşır. Bu meseleler ufak tefek meseleler olarak görüyorum ancak Mehmet Ergün’ün yazısında çok tehlikeli ve bir o kadarda itham edici farklı bir boyut var. Yazıda “Kurum müdürlerinin peşine düşüp, açık yakalama gayreti ile çekilmiş görüntü ve fotoğrafları onlara izleterek, karşılığında bir beklenti içersinde bulunma usulsüzlüğünü, ne şahsımıza ne de gazetemizin itibarına yakıştıramayız” diyor. Bu ifadelerden anladığımıza göre bazı daire müdürleri Mehmet Ergün’e kendilerinin şantaj edildiğini söylemiş. Gerçi Ergün şantaj demiyor ama ifadesinden bu açıkça anlaşılıyor. Eğer gazeteci ise bu daire müdürlerini açıklasın. Kendisine menfaat sağlamak için beklenti içersinde bulunan veya tehdit eden gazeteci kimmiş bunu herkes öğrensin. Eğer şantaj söz konusu ise devletin polisi var, savcısı var neden ihbar etmiyorlar, dedikodu üretiyorlar. Kimsenin basın camiasını dedikodu üzerinden töhmet altında bırakmaya hakkı yok. Ha bu arada “Köydes Projesi kitapçığını sen nasıl aldın onu bir açıklasaydın da kamuoyu bilseydi. Bu konuda yazılacak çok şey var fakat ben gazetecilik anlayışım gereği yazmayacağım” diyor. Ben de buradan diyorum ki bildiğini yazmayan namerttir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.