Mete Yarar emekli mavi bereli subaylardan. Asker olarak görev yaptığı dönemde ömrü dağlarda terörist kovalamakla geçmiş bir isim, bakın Çorum’da tertiplenen konferansta ne diyor. 
Yarar, "Terörün Türkiye'ye maliyeti yaklaşık 700 milyar dolar. Türkiye, 700 milyar dolar ile neler yapardı biliyor musunuz? Türkiye'nin şu anda beş kuruş borcu yoktu ve Türkiye'nin üzerine bir Türkiye daha yapılmıştı." Yarar, Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında satın alma paritesinde 13'üncü sırada bulunduğuna dikkati çekerek, "Muhtemelen ilk 8 ülkeden bir tanesi olurduk. Birileri hiç savaş çıkartmadan bile sizin cebinizdeki parayı almanın yöntemini bulmuş. Oyun aslında böyle başlıyor. Önce rakip gördükleri ülkeleri aşağı çekiyorlar çünkü Türkiye, karşısında savaşılacak bir ülke değil. Kimse Türkiye'ye savaş ilan etme cüretini gösteremez çünkü dünyanın en büyük 5'inci ordusuna sahip ancak sizi hiç savaşmadan, birilerini kullanarak, sizi savaşacak kadar yıpratabilirler, eğer oyunu anlayıp bozamıyorsanız."
Bu sözlere acaba doğru mu diyebilir miyiz? Diyemeyiz çünkü 40 yıldır PKK terörü ile uğraşıyoruz. Askerin elinde tuttuğu tüfeği, çıkan her mermiyi, havalanan her uçağın masrafını, daha saymakla bitmeyen masrafları düşündüğümüzde emekli subayız Yarar’ın 700 milyar dolar tespitinin doğru olduğuna hak veririz. Bunun yanında mal ile mülk ile kıyaslayamayacağımız şehitlerimizin acılı anne babalarına yetim kalan evlatlarını, gazilerimizi düşündüğümüzde telafisi mümkün olmayan acılar ve kayıplar içindeyiz.
PKK belasının siyasi uzantısı HDP, teröre yardım ve yataklıktan, destek vermekten, milletvekilliği yapmış, partinin genel başkanlığını yapmış kişiler hapiste. Adaletin pençesinden kurtulamadılar verilen cezalarını çekiyorlar. 
Bu vatan hainlerinin yaptığı ihanetler, ülkeye verdiği zararları millet unutur mu zannediliyor? 
CHP’nin genel başkanı Kılıçdaroğlu Almanya ziyaretinde, geçmişte değil daha yeni aynı bizim burada HDP’den nasıl milletvekili seçilip meclise girenler gibi Alman meclisine giren PKK’lı ile görüşüyor ve resim çektiriyor. Türk milleti ve siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları tepki gösterince CHP şu açıklamayı yapıyor; “Bu parti, Mustafa Kemal'in kurmuş olduğu, savaş meydanlarında emperyalizme kafa tutan ve bugüne kadar bu ülkeyi bölmek isteyen her türlü emperyalist politikalara karşı duran, emperyalistlerin her türlü girişimine karşı duran bir partidir. Biz onların söylediklerini dinleriz, bunların içerisinde yanlışlar varsa eleştirileri yaparız. Ama bizim kırmızı çizgilerimiz bellidir. Biz hiçbir ayrılıkçı ile dini, etnik herhangi bir ayrım yapan hiç kimseyle aynı çizgide olmadık, olmayacağız. Biz bu ülkenin bütünlüğünden yanayız. Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu, kuruluşun ve kurtuluşun partisidir.” 
Peki Kılıçdaroğlu’nun görüştüğü ve beraber fotoğraf çektirdiği Sevim Dağdelen kimdir? Dağdelen Alman meclisinde sol parti milletvekili, mecliste yaptığı konuşma sırasında PKK’nın Suriye kolu YPG’nin bayrağını çıkarıp göstererek “bu bayrak Almanya’da neden yasaklanıyor? Dış işleri bakanı Sigmar Gabriel iki yüzlüdür ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhafızlığını yapıyor” diyor. Bunun üzerine meclis başkanı, Dağdelen’i ikaz ediyor ve bu konuşmasından dolayı Dağdelen kınama cezası alıyor. 
HDP Milletvekilleri bizim mecliste konuşmaları  ne ise Dağdelen’de Alman meclisinde o. Seçimlerde ittifak arayışında çalışan Kılıçdaroğlu CHP seçmeninden çekindiğinden açıkça HDP yöneticileri ile görüşemiyor. Bu partiden Milletvekilliği de yapan Ahmet Türk ile Ankara’da bir otelde gizlice görüştüğü gazetelerde yer aldı. İstenilen mutabakat sağlanamamış olmalı, seçmenden çekindiğinden HDP yöneticileri ile görüşemediğinden Almanya ziyaret bahanesiyle oradaki dış bağlantılarıyla mutabakatı tamamlama yolunu tercih ettiği görülüyor. CHP açıklamasında Atatürk’ün kurduğu parti olduklarından bahisle “……emperyalistlerin her türlü girişimine karşı duran partidir…” diyor. Ama görüştükleri milletvekili Sevim Dağdelen Türkiye’nin başlattığı Zeytin Dalı Harekâtına karşı çıktı. Afrin Harekâtı başladığında da NATO’nun ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye müdahale etmesini istedi. Kılıçdaroğlu’da Türkiye’nin Afrin’e girmesine karşı çıkmıştı. 
NATO ve Avrupa Birliği Türkiye’ye müdahale ederse emperyalist bir hareket olacaktı elbette. CHP emperyalist müdahaleye karşı olduğuna göre, Türkiye’ye emperyalist bir müdahalede bulunulmasını isteyen PKK, YPG taraftarı biriyle ne görüşebilir? Niye görüşür? 
Türkiye, tekrar tekrar 700 milyar dolar harcayarak büyümesini engellemek isteyenlere yol vermeyecek tecrübeye sahip. Türk milleti başına geleceklerin idraki içinde. 
Ak denizde Türkiye’ye 600-700 sene yetecek petrol ve doğalgazı Yunan’a, ABD’ye, İtalyan’a, İsrail’e kaptırmayacak irade gücüne sahip. 
Dünya’da aç ve açıkta kalanlara var gücüyle yardımcı olan ülkemize Allah’da yardım eder. Biz duamıza ve çalışmamıza devam edelim.