Türkiye yıllarca yanlış ektiği tohumların bitenleri ve dış güçlerin ektiği düşmanca dikilen acılı meyveleri yemeye mecbur bırakılıyor.

Adı üstünde Milli Eğitim Bakanlığı olmasına rağmen evlatlarımızı Milli ve manevi hasletlere sahip olarak eriştirmedi. 1128 üniversite öğretim görevlisinin devletine karşı açıkladıkları beyanname buna en büyük örnek gösterilebilir. Bunların yıllarca eriştirdikleri talebeleri ülkemizde zamanı geldiğinde bomba gibi patlıyor. 

Devletin kurulduğu yıllardan itibaren siyasilerin işlerine gelmeyen bütün memurlar doğuya sürüldü. Sürgüne giden memurlar tayinden evvel devlete, hükümete yüzde bir düşmansa, sürgünden sonra yüzde 99 düşman oldular. Bugün Özerklik isteyenler onların eriştirdikleri. Bunlara dış güçlerin desteklerini de ekleyince karşınıza devasa düşman çıkıyor. 

1962 senesinin Mardin Valisi bugün yaşadıklarımızı, zamanın hükümetine bildiriyor. Tedbir alınmadığı için bugünkü durumla karşılaşıyoruz. 

Zamanında alınmayan tedbir başımıza ne belalar açıyor. Kanunla kurulan meslek odaları yaptıkları açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi Dünyaya karşı güç durumda bırakıyor. 

Odaları seçim sistemleri ve her meslek sahibinin odaya kayıt mecburiyeti devletin himayesinde devlet düşmanlığı yaptırıyor. Bunlarla ilgili kanunlar en yakın zamanda çıkartılmalı. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmadan evvel yabancı devletlere okul açma hakkı verilmiş. Cumhuriyetten sonra kurulanlar var. Tamamı diyemeyiz ama bu okullardan erişenler içinde de Milli ruh kökümüze aykırı erişenler oldu ve hatta bunlar çeşitli oyunlarla baş tacı edildi ve devlet idarecisi oldular.

PKK belası küçük görüldü. Daha işin başında genelde Ermenistan baş destekleyici idi. Ermenistan ve PKK’ya gerekli cevap verilseydi, bugün ne PKK kalırdı ne de arkasında onlarca destekçi devlet olurdu.

Üç kıtaya hakim olan Osmanlı halkı Anadolu’ya sıkıştırıldı. Petrol, doğalgaz ve teknolojinin ilerlemesi günlük ihtiyaç haline geldi.  

Anadolu köprü durumda. Dünyanın bu imkanlardan faydalanması için Anadolu topraklarından geçmesi gerekiyor. Zenginleşen bir Türkiye’nin büyük devlet olma şansı doğuyor. Zaten özünde büyük devlet olma özelliği olan, Müslüman devletlerin lideri olma şansına sahip Türkiye’nin bu durumunu kıskanan güçler bizi zor durumda bırakmaya çalışıyorlar. 

Türkiye çok büyük güçlerin entrikalarıyla baş etmeye çalışıyor. Elbette Allah’ın yardımıyla şu anda yaşadığımız sıkıntıları aşacağız. 

Milletimiz karşılaştığı güçlüklerin farkında. İdarecilerimizin de bizi zor durumda bırakanlara karşı kanunları çıkartmalı. Milli Eğitim Milli duruma getirmeli. Bize düşmanlık edenlerin arkasında duran dış güçlere karşı elimizdeki imkanları var gücümüzle kullanmalıyız.

Allah’ın izniyle hiçbir güç devletimizi parçalayamayacak. Duamızı esirgemeyelim.