Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan'ın 2015-2016 akdemik yılı açılış töreninde yaptığı veda konuşması benim bu yazıyı yazmama sebep oldu.

Muhterem hocamızın bu yılın sonunda görevinin sona ereceğini biliyordum. Bu vesileyle bir yazı düşünüyordum. Hocamızın öğretim yılı açılış konuşmasının her satırı öğrenciler ve bizler için çok değer taşıyor.

Gazetemiz 27 Şubat 1989’da yayın hayatına başladığından itibaren, ilimize Şeyh Edebali veya Osmanlı ismiyle üniversite kurulmalı diye defalarca yayın yaptık. Nihayetinde Bilecik Üniversitesi ismiyle üniversitemiz kuruldu. Üniversitenin kurulmasını büyük bir arzuyla istemekle beraber eski yıllarda büyük illerde yaşanan talebe olayları da bizi endişelendiriyordu doğrusu.

İlimizde Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne bağlı 2 yıllık Yüksek Okullar, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ne bağlı 4 yıllık İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi vardı. Bunlar kurulan üniversitemizin alt yapısını oluşturdular. Buralarda öğretim görevlisi olarak çalışan Abdülkadir İlgen (şimdi profesör ve üniversitemizin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı) ile Hüseyin Sadoğlu (zannederim şimdi üniversitemizde Yardımcı Doçent) gazetemize geldiler. Konuşmalarını bu günkü gibi hatırlıyorum. ‘‘Şadi abi üniversitemize öyle bir Rektör adayı bulduk ki teklifimizi kabul ederse üniversitemiz ve Bilecik değerli bir idareci ve ilim adamı kazanacak. Kabul ettiği takdirde hemen kendisini tanıtıcı bir broşür basacağız.’’ dediler.

Aradan çok kısa zaman sonra her iki hocam geldiler istedikleri broşürü matbaamızda renkli olarak bastık. Bugünkü Rektörümüz Prof. Azmi Özcan hocamızın resmini o broşürde gördüm. Zannederim broşür basıldıktan bir veya iki gün sonra Abdülkadir İlgen ve Hüseyin Sadoğlu hocalarımızla beraber yanlarında broşürde resmini gördüğüm Rektör adayımız geldiler. Kendilerine hoş geldiniz faslından sonra Prof. Azmi Özcan elindeki bizim bastığımız broşürü açtı, baktım içindeki bazı yazılar karalanmış bazıları ilave edilmiş. ‘‘Ben karaladıklarımı vaat etmiyorum onları çıkaralım, yeni yazdıklarımı ilave edelim tekrar basılsın.’’ dedi.

Broşürü tekrar hazırladık, o arada tanıştık. Bana ‘‘Şadi abi ilk defa bir Bilecikli ile tanışıyorum.’’ dedi. Bu sözünü 8 yıllık görevi sırasında defalarca ‘‘İlk tanıştığım Bilecikli sizsiniz.’’ diyerek hatırlatmıştı.

Sayın Rektörümüz 8 yıllık görev sırasında ilk basılan broşürde ‘‘Ben bunları vaat etmiyorum’’ dediklerini yapmadı, vaat ettiklerini yerine getirdi. 

Yazımın başlığında 'Nüfusun Üçte Biri Öğrenci, Tamamıysa Rektör Sevgisiyle Dolu' dedim. Bu başlığı koyduğumun sebebi ikinci defa Rektör seçimi olması gerekiyordu. İlimizde ki bütün sivil toplum kuruluşları Hocamızın tekrar görevine devam etmesinde ittifak ettiler. Bu sevgi ve istek tekrar seçilmesinde etkili oldu diye düşünüyorum. Ne yazık ki kanun bir kişinin Rektörlük yapmasını 8 yılla sınırlandırmış. Böyle olmasaydı bugün yine bütün sivil toplum kuruluşları ve Bilecik halkı Sayın Hocamızın 3. defa Rektörlüğe devamında birleşirdi. Bu teveccüh herkese nasip olmaz herkeste böyle bir teveccühü gerçekleştirecek idarecilik yapamaz.     

Sayın Hocamızın Üniversitemize ve şehrimize kazandırdıklarını tek tek saymakla bir köşe yazısına sığmaz. Karadenizli, hamsinin 52 çeşit yemeği olduğunu söylediğinde inanmamışlar, say bakalım demişler.  Bir komposto dediğinde gerisini saymaya gerek yok kompostosu olduktan sonra gerisi de olur dendiği gibi. 8 yıldır Hocamızın Rektörlüğünü yaptığı Üniversitenin yazımın başında bahsettiğim olumsuz talebe olayları bugüne kadar hiç olmadı. Sadece buna bakarak diğer faydalarını anlatmamıza bile gerek yok diye düşünüyorum.

Hocamızın konuşmasının tamamını birkaç gün evvel yayınlamıştık. Yazımı Sayın Rektörümüzün konuşmasının bir paragrafını yayınlayarak nihayetlendirme istiyorum;‘‘ Yolculuğa başladığımız zaman heyecanımızı paylaşanlar eminim ki 8 yılın sonunda gurur duyuyorlardır. Çünkü yolculuğa başladığımızda 3 şeyi teminat göstererek başlamıştık. İnsan onuru bizim için önemlidir. İnsanlarımızı rencide etmeyeceğiz. Özlük hakları bizim için önemlidir. Kimsenin özlük haklarıyla oynamayacağız. Onu özgür bir ortamda gelişmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Eminim ki kişisel nedenlerle bu değerlendirmelerin dışında kalmayı tercih edenlerin dışında bugün burada bulunan toplumun çok büyük bir kısmı bu taahhütlerimiz burada gerçekleştiğini yaşandığını görecektir.’’

Görev sonuna kadar görüşmek dileğiyle, dostluğumuzun hem bu dünyada hem ahrette devamını Allah’tan niyaz ederim.   

Dostlarınız 8 yılın sonunda gurur duydu Hocam.