Bilecik Şeyh Edebali Üniversityesinin değerli tarihçisi Yard. Doç. Halim Demiryürek hocamız onbeş günde bir Perşembe günleri köşesinden okuyucularımızı coşturuyor. 

Tarihi araştırmaları neticesnde ulaştığı bilgileriyle kamuoyunu aydınlatıyor. Olması gereken teklifleri ilgililer yerine getirirse ilimiz tarihi zenginliklere tekrar kavuşur. 

8-12-2012 tarihli yazısında Hocamız Halim Bey "BİLECİK'TE AKİBETİ MEÇHUL BİR CAMİ" başlıklı yazısında şimdiki vilayet binasının gösterişli giriş kapısından ve kapının yan tarafında II. Abdulhamit tarafından yaptırılan camiden bahsediyor ve Yıldız Albümünde yer alan fotoğrafı yayınlamıştı. 

Daha sonra ben ve ağabeyim Ali Erdal'da Hocamızın yazısına sahip çıkarak bu eserleri ilimize tekrar kazandırmak gerektiğini yazmıştık.

İlimiz Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Azmi Özcan yaptığı açıklamayla vilayet binasının giriş kapısının aynısını üniversiteye yapacaklarını belirtmişti.

Sayın Hocamız Demiryürek 20.03.2013 tarihli yazısında yine tarihi öneme haiz konuya temas etmiş "Osman Gazi'nin Bilecik'teki evi ve Bir Teklif" başlıklı yazısında, Osman Gazi'nin Bilecik'i feth ettikten sonra Osman Gazi Camiinin sağ tarafında evin olduğu bilgisini veriyor.

Sayın hocamız bu evin Yunan işgali sırasında yandığı şeklinde edindiği tarihi bilgileri yazıyor. Ayrıca rivayetlere uygun olarak bu evin tarif edilen yere veya uygun bir yere yapılmasını teklif ediyor.

Bu teklifi canı gönülden destekliyorum. İlgilileri göreve çağırıyorum. Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğünü birazda Bursa'daki tarihi mekanları meydana çıkarma çalışmasından ilimize vakit ayırmalarını temenni ediyorum. 

Rahmetli Celal Devecvioğlu ağabeyimizin Osman Gazi'nin Debbağ (Deri Dövücü) mesleğine sahip olduğunu büyüklerinden edindiği bilgiye göre şimdiki kurulu çadırın orada veya ark taraflarında bir yerde çalıştığı debbağ imalathanesinin olduğunu söylemişti ve hatta gazetemizde bu husustaki yazısını yayınlamıştı.

Sayın Yard. Doç. Halim Demiryürek ve tarihçi arkadaşlarının nice tarihi konuları gündeme taşıyacaklarına inanıyorum.

Tarihçiler görevlerini yapıyor. Gelecekteki tarihçilerde bu günkü idarecilerin görevlerini nasıl yerine getirdiklerini yazacaklar. Umarım hayırla yazarlar.