Geçtiğimiz Cumartesi günü Bilecik Belediyesi'nin tertiplediği “Gelişen ve Değişen Bilecik'in Türkiye ve Dünyadaki Yeri ve Önemi” konulu toplantıya gitmiştim.

Salonda gelen benim gibi misafirler vardı. Uzun zamandır görüşmediğimiz dostlar, arkadaşlarla karşılaştık ve sohbet ettik. Salon ortalarında, Rektör Prof. Azmi Özcan Hoca, Milletvekili Bahattin Şeker, Fahrettin Poyraz, Basın Mensubu arkadaşları gördüm. Tokalaştık, daha hal hatır sormadan Milletvekili Poyraz bana karşı konuşmaya başladı ve aramızda aşağıdaki konuşma oldu.

“Fahrettin Poyraz:Bizi ilgilendiren hususlarda bir açıklama yaptığımız zaman "Siyasetçi bu kadarına da tahammül göstersin". Yani kusura bakmayın o zaman siz de hatanızı kabul edin. Bir öz eleştiri yapın. Taşı gediğine bizim koymamıza da müsaade buyurun. Hep siz koymayın.

Şadi Erdal: Taşı gediğine farzedin ki böyle olsa bile, ben taşın tam yerine oturdu kanaatindeyim. Ama siz yanlış diyorsanız bunu da yazarım.

Poyraz: Ben diyorum ki benim 8 belediyeden 7'sini kazandığımıza dair bir ifadem yok. Ama siz benim ağzımdan var diye yazmışsınız. Bakın Gölpazarı'ndaki konuşma kayıtlardadır. Ben ne konuştuğumu da biliyorum.

Erdal: Ama siz benim bu hususta eksik söylediğimi ifade ediyorsunuz sanırım.

Poyraz: Ya ben taşı gediğine koyuyorum.

Erdal: Benim orada bazı tenkitlerim de var. Çift aday tek aday üzerine. Ondan bahsetmiyorsunuz? Bakın dün 400 tane delegeli yerde seçim yaptınız katılan sayısı 143 kişi.

Poyraz: Bu konuyu tartışalım hiç itirazım yok. Ama ben size diyorum ki taşı gediğine koyma noktasında hakikaten esprili birşey yapıyorsak, bende diyorum ki siyasetçi olarak bu sefer taşı gediğine ben koyayım diyorum.

Erdal: Ben taşı gediğine koyduğunuz kanaatinde değilim. Çünkü siz şundan muzdaripsiniz. Bozüyük'ü bir türlü Ak Parti'nin alamamasını söylediğimizden esinlenerek böyle konuşuyorsunuz.

Poyraz: Ben ondan muzdarip değilim, şundan muzdaripim. Özellikle basın mensubu arkadaşlarımızdan ricamız olur. Herşeyin kayıt altına alındığı bu yüzyılda bu dönemde ağzımızdan çıkan lafların ne ifade ettiğini biz çok iyi biliyoruz. İki kere üç kere düşünerek konuşuyoruz. Hata yapmamaya çalışıyoruz. Ama bizim konuşmadığımız cümleleri konuşulmuş gibi kabul edilerek yorum yapılması yanlış. Söylediğimiz bu.

Erdal: Madem böyle bir durum varsa, siz basına bu şekilde böyle bir konuşma olmadığına dair ... Yani bu şekilde bu cümle kullanılmadı şeklinde açıklama yapılabilirdi.

Poyraz: Diğerlerinde bu şekilde değil, siz bir daha bakın.

Erdal: Ben 3 gazeteyi de okurum. Diğerlerinden de haberim var. Sadece kendimizinkini okumam.

Poyraz: Benim şimdi cep telefonu yanımda eğer ısrarcı olursanız açar size gösteririm.

Erdal: Ben kendim gelip takip etmiş değilim. Orada olsaydım kendim takip etseydim olurdu.

Poyraz: Şadi bey peki siz ne diyorsanız öyledir. Sİzin de bu kadar yıllık tecrübenizle aşık atacak halimiz yok siz öyle diyorsanız öyledir.

Erdal: Estağfurullah, estağfurullah!”

Bu konuşmaya sebepte 23 Kasım Çarşamba günü Hadiselerin Muhasebesi sayfamda aşağıda Taşı Gediğine yazmamdan kaynaklanıyor.

"TAŞI GEDİĞİNE

Milletvekili Poyraz, Gölpazarı İlçe Kongresi'nde “Gölpazarı'nda belediye başkanlığını mutlaka kazanmak zorundayız. Ya sizin ağrınıza gitmiyor mu? 3. dönem milletvekiliyim burada 2 defa yerel seçimde kaybettik. 8 ilçemizin 7 tanesinde Ak Parti belediye başkanlarımız görev başında” demiş.

Sadece Gölpazarı'nda değil ilçemiz Bozüyük'te de Milletvekilliği döneminde de belediyeyi kaybettiniz.

Transfer ile açığı ilçenizde açığı kapatmaya çalışsanız da sonradan yama tutmuşa benzemiyor."

Sayın Poyraz, “Ben diyorum ki benim için 8 ilçenin 7'sinde kazandığıma dair bir ifade yok. Ama siz benim ağzımdan var diye yazmışsınız. Bakın Gölpazarı'ndaki konuşma kayıtlardadır. Ben ne konuştuğumu da biliyorum.” diyor.

Hayır Sayın Poyraz siz ne konuştuğunuzu bilmiyorsunuz, ama ben ne yazdığımı çok iyi biliyorum. Ayrıca benim taşı gediğinde hiç geçmeyen “8 ilçenin 7 tanesinde Ak Parti belediye başkanımızın kazandığına dair bir ifadem yok sizde benim ağzımdan var diye yazmışsınız. Ben taşı gediğine koyuyorum.” diyerek beni yalan yazan kalem durumuna düşürmeye çalıştınız.

Sizin konuşmalarınızda “8 ilçeden 7 tanesinde Ak Parti belediye başkanlarımız görev başında” demişsiniz bende aynen yazmışım. “Kazandı kelimesini hiç kullanmamışım.

Sayın Milletvekili bana gazeteci “Durmuş Günsur'un internet sitesinde konuşmam var ordan dinlerseniz benim böyle bir ifadem olmadığını görürsünüz” diyor.

Sayın Poyraz, yaptığımız araştırmalar şunu gösterdi. Durmuş Günsur ve arkadaşı Ak Parti Gölpazarı İlçe kongresini takip etmemişler. Bu arkadaşımızın sitesinde haber yazılı olarak verildi ama videosu verilmedi. Söğüt haberi videolu olarak verildi.

Sizin Gölpazarı Ak Parti İlçe Kongresinde yaptığınız konuşmada geçen “Ya sizin ağrınıza gitmiyor mu? 3. Dönem Milletvekiliyim burada 2 defa yerel seçim kaybettik. 8 ilçenizin 7 tanesinde Ak Partili belediye başkanlarımız görev başında” ifadesini www.sakaryagazete.com.tr internet adresinde videodan hem seyredip hem de dinleyebilirsiniz. Hani siz bana “ Ben taşı gediğine koyacağım” diyorsunuz ya! Şimdi ben taşı gediğine değil köşe taşı gibi oturtuyorum.

"POYRAZ'A VİDEOLU CEVAP" VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Sayın Poyraz, ilçe kongrelerinde tek aday çıkarma çalışmalarınıza rağmen Gölpazarı ve Söğüt'te çift aday çıkınca nerede ne konuştuğunu unutmuş. Poyraz “Ben ne konuştuğumu da biliyorum” diyor. Acaba videoyu seyrettikten sonra hala “Ben ne konuştuğumu bilirim” iddiasında bulunabilir mi? O konuştuğunda mı, ben yazdığımda mı haklıymışım?

TAŞI GEDİĞİNE-1

Bilecik Belediyesi'nin tertiplediği “Gelişen ve Değişen Bilecik'in, Türkiye ve Dünyadaki Yeri ve Önemi” konulu toplantı için bir gazetenin “Arama Platformu, Siyasi erkan ve Sivil erkanı buluşturdu” demiş.

Doğru ama bürokrasi erkanını buluşturamamış.

TAŞI GEDİĞİNE-2

Bürokrasi, Altın Devrini yaşıyor diyordum

Bilecik Belediyesi'nin tertiplediği “Gelişen ve Değişen Bilecik'in, Türkiye ve Dünyadaki Yeri ve Önemi” konulu toplantıya, vali yardımcıları, kaymakamlar ve bir kısım daire müdürleri katılmadılar.

İşte gördünüz yaşıyorlar.