Geçtiğimiz pazar günü Hıdrellez Şenlikleri dolayısıyla Kurtköy'deydim. Kurtköylüler, 1946'dan, 1956'lı yıllara kadar köylerinde imamlık yapan ve o yıllarda 90 hafız yetiştiren Küreli Mehmet Efendi'yi unutamıyor. Hıdrellez Şenlikleri yanında hocanın yetiştirdiği talebeleri de davet ederek Mevlüt ve Kur'an okutarak Mehmet Efendi'ye rahmet duasında bulundular.

Davete davet edilen Ak Parti İl Teşkilatı ve Milletvekili Fahrettin Poyraz, CHP teşkilatı ve geçen dönem Milletvekili Yaşar Tüzün, MHP İl Teşkilatı ve Milletvekili Bahattin Şeker'de katıldılar ve halkla güzel sohbet toplantısı yaptılar.

Milletimizin geleneklerinde ve atadan gelen terbiye anlayışında misafire hürmeten şikayetleri dile getirmezler. Burada ben dile getireyim istedim.

1-Kurtköy'ün merkezi yolu genişliği ve taban sağlamlığı bakımından birçok ilçe yolundan daha iyiydi. İyiydi diyorum, şimdi dememiz mümkün değil. Hızlı Tren Müteahhitleri ve Karayolu Müteahhitlerinin ağır tonajlı arabaları yolun kalitesini bozdu. İl Genel Meclisi Başkanı Sayın Hasan Hüseyin Çelik Kurtköy yolunun en düzgün köy yolu olduğunu söyleyenlerden. Dün Sayın Çelik 'te Hıdrellez Şenliğine gelenlerden, yolun halini gördü. Ayrıca 2 yıl evvel yolu müteahhitlerin bozduğunu bildiren dilekçe verildiği halde bugüne kadar hiçbir önlem alınmadığı daha da yolun kötüye gittiği belirtiliyor. Verilen dilekçelerden de merkez ilçe İl Genel Meclisi Üyesi ve aynı zamanda Başkanı Sayın Çelik'in haberdar olduğu söyleniyor.

2-Hızlı Tren Müteahhidi, Kurtköy Barajı yapılırken, DSİ'nin taş ocağı açtığı ocaktan herhalde İl Özel İdare'den izin almış olmalı ki hergün belki yüz araba taş çekiyorlar. Tabii yoldan çıkan tozu izin verenler görmüyor. Kurtköylüler ve ektikleri mahsül görüyor. Halbuki toz duman olan yol 3 km. Pekala asfalt yapılarak izin verilebilirdi. İl Özel İdaresi izin veriyor, müteahhit kazanıyor. Zararı neden köylü çekiyor? Ayrıca anayol ağır tonajlı vasıtalar yüzünden bozuluyor. Nitekim iktidarıyla, muhalefetiyle pazar günü şikayet konularını gözleriyle gördüler. Bu durumda ne düşündüklerini merak ediyorum. İl Genel Meclisi hatırladığım kadarıyla 20 tonun üzerinde köy yollarında tonajlı yük sarılmaması kararı almıştı. Bir kamyona 60 ton sarıldığı iddia ediliyor, İl Özel İdaresi Bilecik il dahilinde bu tonaja dayanabilecek yol yapıyor mu? Benim anlayamadığım bu arabalar hem Jandarma Bölgesinde hem trafik polislerinin görev yaptığı bölgelerden nasıl gidiyor? Umarım ilgililerde “güçlülere Bir şey yapılmaz” anlayışı yoktur. Bu cümleyi yazmaya mecbur kaldım çünkü 15 gün evvelki yazımda azda olsa dikkat çekmeme rağmen bugüne kadar hiçbir değişiklik olmadı.

3- Devlet Su İşleri yaptığı barajın kanallarına su koymadı ama, yaptığı iş de su koyuverdi. Bu sene havalar çok yağışlı gittiği için çiftçi mahsülünü sulamaya fazla lüzum hissetmiyor. Yinede 3-5 gün sıcak olduğunda kanallarda su arıyor. 15 gün evvel DSİ yetkilileri kanallara suyu veriyor. Birkaç yerden kapalı kanallar patlıyor. Köylünün ekili arazisi deniz gibi oluyor. Birçok çiftçi zarar görüyor, müteahhit henüz tamirinden sorumlu.

Aradan 15 gün geçiyor ne gelen var ne yapan. Ayrıca sulamak için konulan boruların dişleri genelde bozuk. Temmuz ve Ağustos aylarında su ihtiyacını çiftçi DSİ'nin ilgisizliği devam ederse nasıl karşılayacak. Ayrıca Kurtköy halkının en çok şikayeti en verimli araziye sulama kanalı yapılmaması. İl Özel İdaresinin bu eksikliği tespit ederek DSİ'ye bildirmesini istemekte.

4- Köy arazisinden elektrik direkleri geçirilmesine rağmen mal sahipleri hiç haberdar edilmediklerinden şikayet ediyorlar. Ekili arazilerinin çiğnendiğini belirtiyorlar. En çok da metözörü davranıştan yakınıyorlar. “Kanun, niyaz devleti bu mı?” diyerek tepki gösteriyorlar. Valilik makamına dilekçe verdiklerini aradan 4 ay geçmesine rağmen arayan soran olmadığını “hani 1 ay içinde verilen dilekçelere cevap verme mecburiyeti kanunu vardı? Yürürlükten mi kalktı?” diyorlar.

Bir vatandaş “1.5 yıl evvelde yine arazimden direk geçirdiler paranı alacaksın dediler. Defalarca TEDAŞ'a gittim hala alamadım” diyerek yakınıyor.

Bakalım devlete icabet eden siyasiler şikayet konularına ses verecekler mi?

TAŞI GEDİĞİNE

1-Emekliler Derneği, Başabakan Erdoğan'a, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na, Mhp lideri Bahçeli'ye "Sizde emeklisiniz bizi siz anlarsınız" diyerek yardım talebinde bulunmuşlar.

Onlarda emekli ama maaşları bizlerden farklı. Onlar bizide kendileri gibi maaş alıyor zannediyorlar onun için faydalı olacaklarını sanmıyorum.

2-Acemi Erler yemin etti ama, acemi milletvekilirine ettiremiyoruz.