Türk koridoru
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtarmasının üzerinden bir yıl geçti. Türk Dünyası işte o gün yeni bir döneme girdi. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen "Türk Devletleri Teşkilatı" toplantısı ise Türk Koridorunun kapısını araladı.
Türkiye’nin liderliğinde; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Macaristan bir masa etrafında buluştu. Yayımlanan 121 maddelik bildiri ve imzalanan Türk Vizyonu Belgesi ile dünyaya mesaj gönderildi. İnşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’de önümüzdeki süreçte masadaki yerini alacaktır.
Uzun zamandır Batı hâkimiyetindeki dünyada artık dengeler değişiyor. Karşılıksız para basarak dünya ekonomisini eline geçiren ABD hegamonyasının sonuna geliniyor. AB ise eskiye göre her geçen gün güç kaybediyor.
Sovyetlerin dağılmasından sonra bir daha ayağa kalkamayacağı düşünülen Rusya uluslararası sahnenin en önemli aktörlerinden oldu. Bir dönem kendini dünyaya kapatan Çin ise dünyanın en büyük 2’nci ekonomisi. Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin olmadığı bir denklem kurmak mümkün değil. Kartların yeniden dağıtıldığı bu dönemde oluşturulan Türk Koridoru bizi yeniden Doğu ile bütünleştirecek. Türkiye’den Çin’e kadar yeni bir ipek yolu açılacak. Türkiye, sahip olduğu stratejik konumu ile hem Batı’nın hem de Doğu’nun kavşak noktası haline gelecek. Elbette ABD ve AB’ye sırt dönülmeyecek ama bundan sonra kurulacak her masada kozu bir kat daha fazla olacak.
Bu sebeple; kurulan yeni dünya düzeninde Türkiye’nin söz sahibi olması adına Türk Koridorunu çok önemsiyor ve muvaffak olmayı ümit ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.