Sakarya Gazetesin’deki köşe yazımda daha önce yazdığım bu konu şu anda işgalle bozulan yapısı eski halince getirilmiş durumda. Ancak, eski haline dönüşmesi TOPRAK profilinin eski yapısına kavuşturulması bilimsel olarak mümkün değil. Tarım arazisi olarak kullanılacağından da şüpheliyim; Ama arkasını bırakmayacağız!

1- Tapu kayıtlarında Gülümbe Köyü Beylikbahçe mevkii olarak geçen alanda bulunan 4709-4710-4711-4712-4715 ve 4721 Nolu parsellere, tarım dışı-amaç dışı kullanılmak için yapılan talep TOPRAK KORUMA KURULUNUN 04.07.2006 tarih ve (6) Nolu kararı ile reddedilmiş, uygun görüş verilmemiştir.

2- Çevrede toprak yapısı daha kötü olan pek çok boş yer varken yukarıda adı geçen mevkideki TARIM ARAZİLERİ İL İDARE kurulunun kararı ile, HUKUKİ sorumluluğu TCK Bölge müdürlüğünde kalmak suretiyle, 04.08.2008 tarih ve 2008/307 sayılı kararı ile KOLİN şirketine iki yıllığına KİRALIK verilmiştir. İlgili şirket eski haline getirerek kira ödemesi de yaparak araziyi sahiplerine teslim edecektir. “Akıl var- yakıl var” derler ata sözüdür, ağaçlar kesiliyor, toprak üzerinden alınıyor, bazı parsellerden tabanı oyularak malzeme alınıyor, oyulup arazi bozuluyor sonra eski haline getirilecek diyerek arazi kiralanıyor. Tam bir trajikomik kiralama şekli.

3- Bizim kararımız, Toprak Koruma Kurulu kararını bozar diyen İL İdare Kurulu, İdari HUKUK açısından doğru mu yapmıştır, bunu Sayın İdarecilerimizin HUKUK anlayışına bırakıyorum! Bizde Hukuk böyle..

4- Nihayet Gülümbe Köyü ( Vezirhanlı köylülerin arazileri) Beylik Bahçe mevkii şu anda hava alanı gibi dümdüz tesviye edilmiş hazır bekliyor. Sınırlar (onları) dümdüz kiraları da ödenmemiş mahkemelik. Mahkeme devam ediyor, köylü hala kira bedelini alacak. Hukuk, adiliyet, eşitlik, vatandaşlık hakları v.b. hadi gösterin Sayın İdare Kurulunun üyeleri, maaşınızdan 10 TL kesseler sesiniz çıkar, köylünün hakkını arasanız ya!

5- Ne yazık ki köylü hiçbir yerde hakkını arayamıyor, sen milletsin, Halksın diyor Sayın büyüklerimiz. Bizim zenginlerle işimiz yok diyor yöneticilerimiz. O halde gerçek HALK gördüğümüz insanların HAKKINI yedirmeyin!

6- Tesviye edilen bu Tarım arazisi tarımındaki parselleri, Teknik arkadaşlarımızla görüştük. (Özel olduğu için yazmıyorum-açıklama yapmayacağıma söz verdim) Tarım arazisi vasfını kazandırdığında fikir birliğindeyiz. Şimdi, 5403 Sayılı TOPRAK konumuna göre, KAMU yararı kararına bağlayarak, alternatif olan YOKTUR, diyerek Özel İdare ENCÜMEN kararı alırsanız bu sefer mahkemelik olabiliriz.

7- Bu arada maalesef Vezirhan Beldesinden arazi sahiplerinden bir arazi sahibi dava açabildi, diğerleri eli böğründe bekliyor! Neden? Adli yargıda halâ devam eden konu, elbette masraf istiyor. Köylü bu şartlarda TOPRAĞIM! Dediği bahçelerini gözden çıkarıyor. Bu şekilde 1. Sınıf (mutlak-sulanır)Tarım arazileri, karasu-sakarya nehri kıyılarında kum ocakçılarına, fabrika –imalathane kurmak için para almak adına arazisini zamanında “TOPRAĞIM” dediği yerleri satıyor, satmak zorunda bırakılıyor. “TOPRAK” parsel-parsel azar azar ama tüm Türkiye de elden çıkıyor. Bankalarda yığınla tapu-traktör hacizleri…

8- Bu Topraklar, bize TORUNLARIMIZIN, gelecek KUŞAKLARIN emaneti! Çanakkalede, Galiçyada, Trablusgarb da, Arabistan Çöllerinde, Sarıkamış’ta, Sakarya da, Dumlupınar da Vatan TOPRAĞI’na KAN dökmüş büyüklerimizden, Ahmet Çavuşlardan, Hüseyin-Ali Çavuşlardan, Kara Kâzımlardan, Mehmetlerden vicdan azabı çekmiyor muyuz? Yattıkları yerden “NAMKÖR”ler dediklerini kulaklarımda uğultuyla duyuyorum, sizlerde bu uğultuyu duyun artık.

SONUÇ; Gıda Güvenliği başta olmak üzere “AÇLIK” gıda yokluğu ile yavaş yavaş geliyor… Küresel ısınma ve iklim Değişikliği de hiç durmadan sinsice ilerliyor. İklim koşullarından fark etmiyor muyuz? Arazi, elden çıkıyor, köylü giderek yoksullaşıyor. Sanayi TARIMINA geçtiğimizde bu nufusu bu topraklar beslemez. “TOPRAK” giderek taşlaşıyor, ölüyor. Kimyasallar, Gübreler, İlaçlar, Hormonlu tarım, Hibrit-GDO’lu tohumlar, azalan bio çeşitlilik. Yeni ekonomik Dünya Düzeni, Yaşam Biçimlerimizi değiştirmek, lüks hayat 140-240 m2 ev, lüks mobilya, kullan-AT ekonomisi. UCUZ TOPRAK! 1,5 miyar yoksul-1 milyar açlıktan ölen DÜNYA İNSANI.Çevre Düzeni Planını sonunda KADÜK ettiğimiz, ÇARPIK KENTLEŞMEYE terk ettiğimiz “PLÂNSIZ” BİLECİK!