Yerel Medyanın geleceği -3- Uyanık balıklar
"Eskiden büyük balık küçük balığı yutuyordu, günümüz teknoloji ve iletişim çağında artık hızlı balık büyük balığı yutuyor" konulu köşe yazımı dün kaleme almıştım. Ancak hızlı balıkların çoğu maalesef aynı zamanda uyanık balık oldu.
Bundan 15 yıl kadar önce Basın İlan Kurumunun seminerlerinde konuşmacılar gazetecilik meslek ilkelerinden bahsederken ekonomik değeri olmayan hediyelerin dışında hediyelerin kabul edilmemesi, haberlere mümkünse habere davet eden Valilik, Belediye veya siyasi kuruluşların tahsis ettiği araçlar yerine gazetecilerin kendi araçlarıyla gidilmesi, mümkünse yemekli toplantıların tercih edilmemesi gibi konulardan bahsediliyordu.
Maalesef uyanık balıklar bu meslek ilkelerinin çok üzerine çıkarak haber yaptıkları veya yapacakları muhataplarından menfaat temin etme hatta bunun pazarlığını bile yapma cihetini gösterirken olumsuz bir durumda madalyonun tersini çevirip rencide sopasını bile aba altından göstermesi gazetecilik mesleğinin itibarını düşürdü.
Hiçbir yasal altyapısı olmayan sadece bir haber sitesi kuran, elindeki cep telefonu ile gazetecik yaptığını sananlar ile yerelde illerdeki yöneticilerin kurumsal basın kuruluşları ile aynı görmesi, toplantı ve benzeri etkinliklerde aynı masaya oturtması sektöre de oldukça darbe vurdu.
Yerel medyanın geleceği konulu çalıştayda en fazla dikkat çekilen konulardan birisi de illerdeki bu akreditasyon sorunu.
Çözümüyle ilgili önerim var. Kapsamlı ve teknik bir bilgi olduğu için önerimi burada dile getirmiyorum ancak bu konuyu çalıştayda dile getirdim.
Yasa ile düzenleme olmadan bu problemlerin önüne geçilmesi mümkün gözükmüyor.
Yerel Medyanın Geleceği konulu bu çalıştaylar da yasaların oluşmasında önemli bir yer tutuyor.
Evet teknoloji ve dijitalleşmenin getirdiği tehditlerin bir kısmı bu olabilir ama önceden de benzer sorunlar var mıydı?
Evet vardı.
Yarınki yazımda da bu konuya değineceğim.
Hoşçakalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.