Allah kimsenin başına vermesin.

Hakkın rahmetine kavuşanların mekanı cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar versin. Başta deprem bölgesinde yaşayanlara, tüm ülkemize ve gönül coğrafyamıza geçmiş olsun, Allah sabırlar versin diyerek yazıma başlıyorum.

Sevincini, üzüntüsünü, acısını beraber yaşayabilen ülkemiz böyle bir afet döneminde yine birlik ve beraberlik içerisinde olmayı başarıyor. Gerek arama kurtarma ekiplerinin bölgeye gitmesi ve gerekse ülkenin her bir köşesinden gönderilen yardım tırları bunun göstergesi.

İlimizde her zaman olduğu gibi hızlı bir şekilde yardım kampanyalarını düzenledi.

Bilecik’te arama kurtarma eğitimi almış görevlilerimiz anında deprem bölgesine intikal ettiler.

Partili partisiz herkes böyle bir günde Bilecik’te birlik ve beraberlik içerisinde hareket etti.

Basın yayın ve sosyal medyadan takip ettiğimize göre maalesef bazı siyasiler aynı hassasiyeti göstermediğini görüyoruz.

Ülkenin bu zor gününde iktidarı suçlamak, siyaset yapmak da neyin nesi!..

Devletimiz elinden geleni yapıyor.

Asrın felaketi yaşanmış.

Acımız var, feryadımız var, üzüntümüz var.

Bu durumdan siyasi rant elde etmeye çalışmak, hükümeti zor duruma düşürecek açıklamalar yapmak ne yeri ne de zamanı.

An birlik olma zamanı, beraber olma zamanı.

Bilecikliler bu birlik ve beraberliği gösterdi, ümidimiz ülke genelinde de bu birlik ve beraberliğin gösterilmesi.

Yazımı can Azerbaycan’ın gösterdiği hassasiyetle sonlandırmak istiyorum.

Biliyorsunuz Azerbaycan’a gitmiştim. Soydaşlarımızın hepsi çok candan insanlar. Neden can Azerbaycan denildiğine bizzat şahit oldum diye yazmıştım.

Azerbaycan her zaman olduğu gibi kardeş ülkesinin yanında oldu. 

Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında gönül coğrafyamız nasıl bizim yanımızda olduysa, asrın felaketinde de yine gönül coğrafyamız ülkemizin yanında oldu.

Hayrı olan, hayrı dokunan herkesten Allah Razı olsun.

Hoşçakalın!..