Biz bir fikrin adamıyız, Bu zamana kadar adam olmayanlara, Adamlık dersi
Oğuz Sertler ile aslı olmayan haberlerin muhabiri Cafer Elmas’ın ortak özelliği ne biliyor musunuz? Birisi Ak Parti’ye ihanet etti kovuldu. Öbürü CHP’den Yaşar Tüzün zamanında belediyeye girdi, Ak Parti kazanınca kovuldu. Menfaatçiliğin daniskasını sen yaptın, CHP’den Yaşar Tüzün Belediye Başkanı seçildi hemen belediyeye çöreklendin. CHP iktidarı gelse neler düşünürsünüz. Ak Parti Belediyeyi aldı FETÖ’cü yazarınız vardı ya Durmuş Günsur. Yarın Gazetesi’ni kullandı, belediyeye hanımını işe aldırdı. Yimediği nane kalmadı, FETÖCÜ yazarınız Ak Parti aleyhinde Yarın Gazetesi’nde yazmadığını bırakmadı. Önce siz kendi pisliğinizi temizleyin. Adamı beslediniz şimdi fetöcülükten yatıyor 8 yıl ceza aldı.
“Bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı” diye cümlesini hem Oğuz Sertler için hem de Senin için kullandık. Bu laf hakkedene söylenir.
Oğuz’un iddiaları üzerine meydan okuduk. Bahse konu teklif mektuplarını açıklayın, Mehmet Özgür’e; Yarın Gazetesi olarak siz de açıklanmasını isteyin diye yazdım. Neden bu konuyla ilgili bir şey yazamadınız. Çünkü Sakarya Gazetesi’nin bileğini bükemediniz. Atıp savuruyorsunuz. Foyanız meydana çıkacak.
Sakarya Gazetesi çok çalışır. Kazandığını işine yatırır. Büyür. İstihdam sağlar. Daha çok iş yapar. Alnının terini yer.
Beygir besleyip at koşturmaz. Kumar masalarında sabahlamaz. Ondan bundan (sözde) borç para alıp üstüne yatmaz.
İş yapar. Kazanır alnının terini tekrar işini büyütmek için gece gündüz çalışır. İş te ister, reklam da ister. Reklam da alır, iş de alır. Büyür. Büyüdükçe daha çok kazanır, kazandıkça daha çok büyür. Yapabilen varsa hodri meydan. Asla tehditle iş, reklam almaz.
Ziraat Bankası’nın kahvaltısında reklam istediğimizden bahsetmiş Cafer muhabir. Evet doğrudur. Basın toplantısına konu olan “Altınını getir tahvilini götür” ile yerel gazetelere reklam vermelerini istedim. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü, Ulusal çaptaki reklam firması ile yerel gazetelere reklam çalışması yaptırdığını öğrendim. Bu reklam ajansı Bilecik’te en çok kitleye ulaşan yerel gazetenin Sakarya Gazetesi olduğunu tespit ettiklerini söyleyerek, reklam verdiler. Bereket versin. Alabiliyorsanız siz de alsaydınız. Ziraat Bankasından reklam almak ve benzeri kurumlara iş yapmak suç mu?
Satın almacılara promosyon dağıttığımızı iddia ediyorsunuz. Biz senelerdir abonelerimize kendi imal ettiğimiz takvim, küp blok, ajanda not defteri dağıtıyoruz. Her yıl aboneliklerini yeniliyoruz. Abonelerimize ziyarete giderken de elimiz boş gitmiyoruz. Kendi el emeğimiz ile yaptığımız yüzde yüz yerli malı hediyelerimizi de takdim ediyoruz. Buna tüm abonelerimiz şahittir. Okuyucuna kıymet veriyorsan, siz de abonelerinize elinizin emeğini hediye olarak götürseydiniz.
Başarısızlıklarınızın sebebini kendinizde arayın. Partisine ihanet eden, yalan ifadeler kullanan kişilere koltuk değneği olmaya ne denir biliyor musunuz? “Kılavuzu karga olanın burnu b….n kurtulmaz”
14 sayfayla ilgili!..
Siz zamanında bizi neredeyse her yere şikayet ettiniz. Biz de sizi şikayet edebilirdik. Ama etmedik. Biz çıtayı yükselttik hadi hep beraber koşalım dedik. Size bu şekilde ders verdik. Sizin bu tutumunuz karşılığında yine yapabiliriz. Şimdiden söylüyorum. Hazırlıklarınızı tamamlayın!.. Aksi halde Valilik makamını ağlama duvarına çevirirsiniz yine…
Gelelim dernek meselesine..
O günlerde tüm gazeteciler bir dernekte toplanma isteği oldu. Biz de Anadolu Basın Yayın Derneğini kuralım dedik. Değişim Gazetesi Sahibi Mehmet Ergün’e teklif götürdük. Mehmet Ergün “Yarın Gazetesi olursa ben yokum. Yarın’a teklif etmeyin beraber kuralım” dedi. Biz olmaz öyle şey. Herkese teklif götürürüz. Kabul eden herkesle beraber birlik beraberlik içerisinde faaliyet gösteririz dedik.
Yarın Gazetesi Sahibi Mehmet Özgür’e teklif ettik. Kabul Etti. Değişim haricinde bütün basın kuruluşları birlik oldu. En kıdemli gazeteci olması sebebiyle Mehmet Özgür’ün başkan olması için ısrar ettik. Mehmet Özgür ısrarla yapamayacağını ve Şadi Erdal’ın yapmasını istedi. Kayınpederin şahittir. Hep beraber güzel faaliyetler yaptık. Yazınızda “Dernek birlik beraberlikten daha çok sizin reklam amacınız olarak kullanılıyor” diyorsunuz ya işte sizin bu kaprisiniz birlik beraberliği yok etti.
Bu dernek Vali Yardımcısının size olan hakaretleri üzerine sizin arkanızda durdu. İlk istifa eden siz oldunuz!.. Bunun adına nankörlük denir.
Basın İlan Kurumu ile ilgili iddialarınız mış mışlardan ibaret yaptığınız gazetecilik işte bu. BİK Genel Müdür Yardımcısının söylediğini iddia ettiğiniz sözleri ispatla. Oğuz Sertler’in Ak Parti’den ihracını kendi gazetesinde çıktığından bir haber Genel Yayın Yönetmeni Cafer Elmas ne diyor biz bir defa yazdık. Adama tükürdüğünü böyle yalatırlar.
Oğuz’un iddiaları ile ilgili; okuduğunu anlamayan gördüm de, yazdığını anlamayanı görmedim. Faydası olursa birkaç cümleyle özetliyeyim. Partisine ihanet eden, muhalefetle ile iş tutan ve sizin de çanak tuttuğunuz Oğuz Sertler 2013, 2014 ve 2015 yıllarında Bilecik İl Özel İdaresi tarafından bastırılan faaliyet belgelerinin, ihaneti sonrasında Sakarya Gazetesi’ne iş verilmediği için kendisine saldırıldığı iddiasında.
Bilecik İl Özel İdaresinin 2013, 2014 ve 2015 yıllarında bastırılan işlere ilişkin teknik şartname ve teklif mektuplarını Değişim Gazetesi’ne, Yarın Gazetesi’ne ve Sakarya Gazetesi’ne verildi. 3 firmada teklif mektuplarını hazırladı. Bilecik İl Özel İdaresi’nin belirlediği saatte Değişim, Yarın ve Sakarya Gazetesi’nin huzurunda açıldı. Sakarya Gazetesi bileğinin hakkı ile bu işleri aldı. Alnının teriyle teslim etti, faturasını kesti, parasını aldı. Hazmedemediğinizden yaygara yapması size düştü.
Oğuz Sertler’in bu ifadesinin doğru olmadığını siz biliyorsunuz. Neden yazdınız? Size aferin diyenler var ya. Onlara bu durumu bir anlatın. Hadi sen bilmiyorsun. Mehmet Özgür böyle olduğunu bilmiyor mu? Bilecik İl Özel İdaresi’nden açıklanmasını isteyin diye meydan okudum. Mehmet Özgür’de sesini çıkaramadı. Eeeyyy Mehmet Özgür, Oğuz Sertler’e çanak tutup iddialarını yazdığı damadın Cafer Elmas’a adamlığı bir türlü öğretemedin.
Ne diyor Oğuz Yarın Gazetesi’ne kendisinin ihaneti sonrasında Sakarya Gazetesi’ne iş gelmediği için diyor. Biz ihanete o gün tepkimizi koyduk. Sizin iddia ettiğiniz gibi devrin adamı olsaydık böyle davranırmıydık. Siz kendi uydurduğunuz mantık içerisinde çelişiyorsunuz!..
Doğruyu söyleyince panikliyorsunuz. Oğuzla ortak noktalarınız çok değil mi?
Cafer efendi yazmış “Sertler’e bu kadar yükleniyor oluşunuzdan “Ciğeri on para etmeyen insanlardan iş istemeyiz” diyorsunuz. Peki böyle bir ithamda bulunduğunuz Oğuz Sertler’e gazetenizi ziyaret ettiği zaman “Biz 10 kişiye ekmek veriyoruz. Bu dükkanın ayakta kalması için iş te reklamda almamız lazım” dediniz mi demediniz” mi? DEMEDİK. Dedi diyen ispatlasın. Ben ne konuştuğumuzu ispatlarım. Çünkü ziyaretini gazeteye yazdım.
İhanetinden sonra Gazeteye geldi. Ben her gelene ayağa kalkıp hoş geldin dememe rağmen Oğuz Sertler kapıdan içeri girdi. Personelimle tokalaşırken yerimden bile kalkmadım. Geldi masama oturdu elini uzattı. “Mücahid Abim beni tebrik ziyaretine gelmeden önce ben geleyim dedim” derken eli havada kalmasın diye elimi uzattım. “Senin yaptığın hainlik. Niye hayırlı olsun ziyaretine gelecekmişim. Senin siyasi hayatın bitti” dedim.
Bu minval üzere konuşmaların ardından “Oğuz sen demedin mi ben bu zamana kadar Ak Parti’nin sözünden çıkmadım diyen” deyince Oğuz “Ben bu zamana Kadar AK Parti’nin sözünden çıkmadım dedim. Ama bundan sonra çıkmayacağım demedim” dedi. Ben bu konuşmaları da gazetede yazdım. Yarın Gazetesi’nin Bozüyük’te girişimde bulunmasıyla ilgili mevzu hiç konuşulmadı. Şimdi ben bu kişi yalan söylüyor desem suç mu olur bilmiyorum ancak başka nasıl ifade edilir onu da bilmiyorum.
Ayrıca Bozüyük orada. Kimsenin tekelinde değil. Bizim engellediğimizi düşünüyorsanız, bu yenilgiyi kabul etmek demektir. Hüsnü kuruntunuza rağmen yenilgiyi kabullenmek yerine başarmaya uğraşsaydınız. O gün başaramadıysanız, bugün Oğuz Sertler’le birlikte Yarın Gazetesi’ni Bozüyük’te tutundurmaya çalışın. Beceriksizliğinizi bize mal etmeye çalışmayın. Biz 29 yıldır Bozüyük’teyiz.
Gelelim FETÖ meselesine!..
Benim çocuklarım evet özel okulda okudu. Cumhurbaşkanımız çocuklarınızı alın oralardan dedi. Aldık. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra onların okullarındaki gizli toplantılara giden müdürleri “MAAŞ DEVLETTEN EMİR KİMDEN” manşeti ile ifşa ettik.
Bilecik’te herkes Cemaatten korkarken, siz FETÖ’ye karşı gıkınızı çıkaramaz. Sizin FETÖCÜ muhabiriniz, yazarınız Durmuş Günsur Yarın Gazetesi’nde Bilecik Belediyesi aleyhinde Cafer Elmas ile birlikte yazmadığını bırakmadı. Şimdi nerede. FETÖ’den ceza aldı. Siz önce kendi pisliğinizi temizleyin.
Biz fetöcülerle mücadele ederken siz FETÖCÜ Durmuş Günsur ile beraber Ak Parti düşmanlığı yapıyordunuz. “MAAŞ DEVLETTEN EMİR KİMDEN” Manşeti attığımız zaman, sizin ağlama duvarına çevirdiğiniz ve Devletle ilişiği kesilen Vali Halil İbrahim Akpınar bizim “MAAŞ DEVLETTEN EMİR KİMDEN” manşetimiz üzerine merkeze alındı. Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı gizli soruşturma üzerine Bilecik KOM’un daveti üzerine manşetimizle ilgili detayları paylaştık. Gazeteciler Basın Kanunun 6. Maddesi gereği isterlerse yazdıkları haberle ilgili kaynak göstermeyebilir ama biz bu hainlerin temizlenmesi için o gün soruşturmaya yardımcı olduk.
Mahkeme beni “MAAŞ DEVLETTEN EMİR KİMDEN” manşeti ve devamındaki soruşturmaya ilişkin reysen çağırdı. Cafer Efendi. Darbe Girişimi akşamı “Darbeye karşıyız milletin yanındayız” diye ilk manşeti biz attık. Vali Süleyman Elban, Milletvekili Halil Eldemir, Belediye Başkanı Selim Yağcı ile telefonla görüştük. AK Parti İl Başkanı Fikret Karabıyık ile beraberdik Cumhurbaşkanımızın sokağa çağrısını Ak Parti’de, Karabıyık ile beraber dinledik. O dakikalarda Valimizin, Milletvekilimizin, Belediye Başkanımızın vatandaşa mesajlarını anında geçtik. Cumhurbaşkanımızın Sokağa çağrısını haber olarak bilecikhaber.com.tr’ye anında geçtik. Yürüyüşte en ön saftaydık. Sen de muhabir olarak yürüyüşü takip ediyordun. Buna rağmen bu iftiranız sizi kamuoyunda küçük düşürür.
Cafer Elmas yazısında diyor ya “Çiğ yemedim, kardım ağrısın” evet çiğ yememiş. Aleyhinde haber yaptığın müteahhitler de öyle diyor. Hatta Mehmet Özgür ile bu konuyu konuşmuş. Ben bile anlattıklarına şaşırdım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.