ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

BİZ SÖYLEYİNCE LAF OLUYOR İLGİLİSİ BAKIN NELER SÖYLÜYOR

BİZ SÖYLEYİNCE LAF OLUYOR İLGİLİSİ BAKIN NELER SÖYLÜYOR

Birkaç haftadır CHP, İP, SP’nin HDP ile seçim ittifakı kurduğunu başarılı olduklarında ülkenin başına neler geleceğini yazdım HDP ile ittifak kurulmaması gerektiğini anlatmaya çalıştım. 

Bugün köşemi İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun Muğla dolaylarında yapmış olduğu konuşmalarına ayırdım. Ülkemizin emniyetinden sorumlu resmi kimlik söylüyor. Biz söyleyince laf oluyor, sorumlu bakan söyleyince belki uyuyanlar ayılır.

Bakan Soylu “4-5 aydan bu yana buralarda geziyorum. Buralarda milletimiz ile beraber oluyorum. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde buralarda geziyorum. Hakkâri’ye, Cizre’ye, Nusaybin’e her noktaya gitmeye çalışıyor, kardeşlerimizle birlikte olmaya gayret ediyoruz. Uzun yıllardan beri bu ülke çok badireler çekti. Bizi terbiye etmeye çalışa çalışa buraya getirdiler. Bize “şalvarlı, kasketli, kuru kalabalıklar” dediler. Başbakan Adnan Menderes’i asarak ‘Bize itibar etmezseniz, sizi böyle yaparız’ dediler. Darbelerle mezheplerimizle terörizmle, anarşizmle darbelerle idamlarla Alev-i Sünni tartışmalarıyla 28 Şubat ile bankaların hortumlanarak maliyetlerinin üzerimize bırakılmasıyla gezi olaylarıyla 17-25 Aralık darbesiyle bizi terbiye etmeye çalıştılar.”

Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel’in önüne engeller çıkardılar, ülkeyi yönetmelerine izin vermediler, bir gün Yargıtay, bir gün Danıştay, bir gün Anayasa Mahkemesinin, İMF ülkeye patron oldu. Bize bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz diyerek kendilerini ötekileştirmek isteyenlere patron millet olacak dedik. 

Terör Örgütü ailelere pusulalar göndererek tehdit etti, para istedi. Bu pusulaları her yerde gördüm. Benim vatandaşlarımdan tehditle para istemek, onun özgürlüğünü ve hürriyetini tehdit etmek ciğerime saplandı. Neden bölgenin her yerindeyim. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla adım adım geziyorum. O pusulaları yazanlara söylüyorum, bulduğumuz yerde o pusulaları da sizleri de imha edeceğiz. Benim milletimi korkutamayacaksınız. 13 yaşında annesinin dizinin dibinden çocuğunu alarak Kandil’e götürüp orada terörist yapmak isteyenlere sesleniyorum. Haydi, bugünden sonra yapın bakalım.  Sevgiye, annesinin babasının saçını okşamasına ihtiyacı olan çocuklardan birini alın dağa götürün bakalım. Eğer buna engel olmazsak İçişleri Bakanlığı haram olsun bana.

Bu seçimler fire verme değil, güç verme seçimidir.  Gelin 4,5 yıllığına Tayyip Erdoğan’ın ayağına topu verin. Zillet İttifakının kalecisi Kılıçdaroğlu’nun durduğu kaleye doksanı çaksın. 

Bu memleket şu güzelliklerin olduğu cennet bir yer. Bu memleket potansiyeli çok yüksek bir yer. Bu memleket etrafında büyük medeniyetlerin hepsini kendi içerisinde toplamış büyük bir memleket. Bu memleket aynı zamanda Doğu’yu ve Batı’yı kendi olmasa eksik bırakacak bir memleket. Bu memleket büyük bir memleket. Büyük bir millet. Ama on yıllardır bu memleket gelişmesin, hiç sevincini yaşamasın hep kursağında kalsın, özgür olmasın, bağımsız olmasın, ayaklarının üzerinde durmasın diye saldırıyorlar. Bakın bu ülkede bir başbakan asıldı. İdam edildi. 10 yıllarca bizi fotoğraflarıyla terbiye etmeye çalıştılar. Annelerimize dediler ki ‘evlatlarınızı bu işe bulaştırmayın, bu ülkeyi sakın siz yönetmeye kalkmayın’ dediler. Dönem dönem bizi küçümsediler. Dönem dönem hakir gördüler. Dönem dönem bizi terbiye etmeye çalıştılar. ‘Türk-Kürt’, ‘Alevi-Sünni’ ‘Sağcı-Solcu’ ‘Laik-dindar’ ve ‘başı açık- örtülü’ dediler. Yıllardır hep şu ayağımızın ucuna bakmamızı istediler. Hiç geleceğe bakmayalım, onlarca yılı görmeyelim, çocuklarımıza, gelecek nesillere dünyaya bu büyük medeniyeti anlatmayalım ve elimizi uzatmayalım diye iyilik, kardeşlik medeniyetinin evlatları olarak hep boynumuz bükük olsun istediler. Her 10 yılda bir ülkede darbe yaptılar. 60,71,80, 28 şubat, 27 Nisan en son o hain Amerikan uşağı olan Pensilvanya ‘daki şarlatanın gerçekleştirmek istediği darbe. Hiç bitmedi biliyor musunuz? Hiç yakamızdan düşmediler. Bir oyunu bitirdiler başka bir oyuna başladılar. En nihayetinde o bittikten sonra Irak’ın kuzeyinde bir devlet kurmak istediler.

Irak’ın Kuzeyinde 1,5 yıl önce kurulmak istenen devlet ile amacın Türkiye’nin güneyinde bir kazık çakıp o bölge ile iletişimini kesmek olduğunu vurgulayan Bakan Soylu “Yetmedi bir hat çekip Afrin’de bir terör merkezi oluşturmak istediler. Binlerce TIR silah gönderdiler, Dertleri bizi Ortadoğu’dan, ticaret yollarımızdan, gönül coğrafyasından koparmak, kendi ülkemizin içine bizi sıkıştırmaktı. Şunu söylemek isterim. ABD bize ‘Afriné girmeyin’ dedi. Aba altından değil direkt sopa gösterdi. Dedi ki ‘Afrin’e giremezsiniz. Başınıza ne gelirse biz karışmayız.’ Bodrumlular, kim ne derse desin biz çatır çatır girdik”

HDP PKK uzantısıdır. Onlar sadece siyaset yapmıyorlar, çek senet işi yapıyorlar, mafyacılık yapıyorlar. Operasyonlarda el ele geçirdiğimiz ajandalardan, bunların farklı yollara başvurabileceklerini gördük. Bunun yanında camileri ateşe verdiler. Türkiye’de farklı şekillerde belalar ortaya çıkarıyorlar. Biz asla bunlara boyun eğmeyiz. Türkiye’nin her yerinde başım dik geziyorum.  Siz verdiğiniz 50 gramlık oy pusulalarıyla demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkıyorsunuz. Bu ülkede kardeşliğe zarar vermek için her gün farklı senaryolar ortaya koyuyorlar. Bir kadın çıkıp bana ‘Çok sert konuşuyorsun’ diyor. Sen kalkıp sırtını PKK’ya yaslayacaksın, bizi tehdit edeceksin, biz sesimizi çıkarmayacak mıyız? Demezsek bu ülkeye yanlış yapmış oluruz. Türk Bayrağı’nı oralardan indirtmeyeceğiz. Yaptığımız operasyonlarla terör örgütünün moralini bozduk, içini çözdük. Bu ülkede DHKP/C diye bir örgüt vardı. Şimdi bu örgütün tüm yapılanması ya ölüdür ya da tutukludur.”

Gelecek 4,5 yıllık süreçte başka seçim olmayacak. Kandil’in hazırlamış olduğu listeleri CHP’ye, Saadet Partisi’ne ulaştırdılar. Biz 94 PKK belediyesini görevden aldık ya şimdi onları büyük şehirlere sızdırmak istiyorlar. Kürdistan’da biz kazanacağız diyor meymenetsiz adam. Allah suratından raptiyesini almış adamın. Biz bağırıyoruz; CHP, İyi Parti, Saadet Partisinden bir şey söyleyebilen var mı? Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu, bana ‘ahlaksız siyaset yapıyorsun’ diyor. Beyefendi, ben ahlaksız yapmıyorum ama sen rahmetli Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş’ünü PKK’ya sattın. PKK ile pazarlık yapıyorsun. Bu ülkede ahlaksızlığı sen yapıyorsun. Terör Örgütü ile yapılan anlaşmanın altında Temel Karamollaoğlu, milliyetçi geçinen İyi Parti genel başkanı Meral Akşener, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve FETÖ imzası var. Milletçilik naraları atan Meral Akşener Doğru Yol Partisi’ne niçin ihanet etti, neden ayrıldı; çıkıp açıklasın. Tansu Çiller’e ve Devlet Bahçeli’ye neden ihanet ettiğini açıklasın. Bekliyorum o açıklamazsa ben açıklayacağım” dedi. Terörle çok iyi mücadele ediyoruz. Şuan dağda 700 tane terörist kaldı. Onları da halledeceğiz. Evlatlarımız kar kış demeden teröristlerin tepesine biniyor. Ne olursunuz 31 Mart’ta bizim boynumuzu Kandil’in karşısında bükük bırakmayın. Ne olur, Türkiye düşmanlığına fırsat vermeyin. Türkiye sevdalısı olan Cumhur İttifakı adaylarına sahip çıkın. Bu seçim fire verme değil, güç verme seçimidir. Gelin 4,5 yıllığına Tayyip Erdoğan’ın ayağına topu verin ki zillet ittifakının kalecisi Kılıçdaroğlu’nun durduğu kalenin 90’ına çaksın. 

Soylu Cumhurbaşkanı Erdoğan  Kılıçdaroğlu için ‘eline 5 keçi versen kaybeder’ diyor. Geçen hafta Milas’ta yanıma gelen bir vatandaş  buna ekleme yaparak ‘Ben keçileri iyi bilirim, keçiler kendilerini kaybetmez ama bu adam kendini kaybeder’ dedi.

Yeni sistemde, 7 defa seçime girer kaybedersen  arkana teneke bağlar ve seni gönderirler, bir daha tutmazlar. Neden istemiyorlar biliyor musunuz? Orada sırça köşklerde oturuyor, genel başkanlık yapıyor. Ekmek elden su gölden. Lafta bol, buna devam etmek istiyor. Yeni sistem böyle değil. 16 Nisan’da yargının sahibi bu millettir diyoruz. Yargıda sadece Türkiye değil İngiltere’de, Danimarka’da, Norveç’te, Belçika’da da hükümet yargıyı belirliyor. Bir ülkede adalet varsa huzur, ticaret, kardeşlik, yükselme, zenginlik, özgürlük ve hürriyet vardır. Onu halka veriyor ki “5 yılda yanlış yaparsam beni değiştir” diyor. Hakkârililer, bizim kardeşliğimizi bozmalarına izin vermeyin. Bayrağımızın, ülkemizin her yerinde özgürlüğümüzün en önemli timsali olarak dalgalanmasını sağlayın. Türkiye güçlü adımlarla geleceğe gidiyor. Avrupa, ırkçılık belasıyla yangın yeri haline dönmüş.  Ortak para birimini girememiş. Ortak anayasasını yapamamış. Almanya hepsini kendi egemenliği almayı istiyor. 300 yıldan beri ilk kez bir yükselme dönemi ile karşı karşıyayız. Türkiye bir cazibe ülkesi olacak. Yarınlara güçlü adımlar atmaya çalışan bir güçlü anlayışı ortaya koyacak. Biz bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirebiliriz.  Korkutamadıkları dik duran Recep Tayyip Erdoğan ile projelerimiz başarabiliriz. 

Almanya ve Hollanda’ya derslerini vereceğiz. Onlar da hayır diyorlar değil mi? Biz onların anayasasını mı oylama yapıyoruz? 27 Nisan’da 28 Şubat’ta ‘iç işiniz’ dediler. 15 Temmuz olduğunda sesleri çıkmadı. Türkiye’nin ayağa kalkmasını istemiyorlar. Terör ile terbiye etmeye çalışıyorlar. İnanın evlatlarımız, güvenlik güçlerimiz terörle canla başla mücadele ediyor. O nedenle sizlerden 16 Nisan’da güçlü bir  “evet” istiyoruz” dedi. 

Bu yazı toplam 2019 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR