CHP’YE DÜŞEN TARİHÎ GÖREV…
Bir asra yakın zamandır, milletimizin ve memleketimizin kaderinde -muhalefette olduğu zaman bile- söz sahibi olan, muhalefette bile baskı unsuru olan CHP’nin; artık yaptıkları ile yüzleşme vakti geldi…
“Bu memlekete Komünizm lâzımsa onu da biz getiririz!” diyecek kadar millete tepeden bakan CHP’nin, kibrini hesaba çekmesinin ve milletle yüzleşmesinin vakti geldi…
Kendisine muhalefeti, “devlete isyan” olarak görmesiyle; “emir eri” gibi kullandığı millî iradenin üstünde gördüğü kuruluşlara yaptırdığı dayatmalarıyla; çanak tuttuğu ihtilâllerle yüzleşmesinin vakti geldi…
İktidardayken perva etmeden yaptığı zulümlerle, muhalefetteyken ettiği tehditlerle, susturma oyunlarıyla, her şeye rağmen hep üste çıkma şirretlikleriyle yüzleşmesinin vakti geldi…
Bir yüz yıla yakın sürenin hesabını, kendisini asla iktidar yapmayan millete vermenin vakti geldi…
Dersim tartışması gösterdi ki, kendisiyle ve milletle yüzleşmekten hiçbir şey onu alıkoyamayacaktır. Boşuna çırpınıyor.
CHP’nin işi zor… Bir Dersim olsaydı, belki kolaydı… Bir özürle hesap ödenebilir, yüzleşme bitebilirdi. Asıl endişe, ardından gelecek olanlar için... Memleketinde yapılanları çok iyi bilmek durumunda olan Dersimli bir genel başkanı olduğu halde, Dersim meselesini bile konuşmaktan çekinmesinin asıl sebebi bu! “Dersim…” diye bir başlanırsa, yani CHP’nin de hesaba çekilebileceği bir görülürse, gerisi çorap söküğü gibi gelecek…
“Önce infaz yapılsın, şahitler sonra dinlensin” diye karar veren İstiklâl Mahkemeleri…
Şapka Kanunu çıkmadan önce yazdığı kitap sebebiyle “Şapka Kanunu’na muhalefetten” yargılanan ve idam edilen İskilipli Atıf Hoca…
İnananlara yapılanlar…
Kur’ân öğrenmenin yasaklanması…
Ezanın değiştirilmesi…
1946 seçimleri…
Jandarma dipçiği…
Tahsildar korkusu…
Devlet malını, kendi malı gibi harcamalar…
Ve daha neler neler… Boncuk gibi dizilecek…
Bir yüz yıla yakın süre ile yüzleşilecek… Artık susturma imkânları yok, elini sıkmam ve resmî dâvetlere katılmam tehditler para etmiyor, “sizin asıl kastınız şu” nevinden efelenmeler ve hedef saptırmalar, şuna buna sığınmalar kâr etmeyecek…
“Eskiyi unut,
Yeni yolu tut!”
Diyen bakanların şahsında milletin aslını, kültürünü, özünü inkârıyla, Kur’ân öğrenmeyi yasaklamasıyla, ezanı aslından koparmasıyla yüzleşecek.
“Ne mucize ne füsun,
Ne örümcek, ne yosun;
Kâbe Arab'ın olsun;
Yeter bize Çankaya!”
Diyen dalkavukların ve devlet imkânlarıyla donatılanları ipliği pazara çıkacak…
Dikkatinizi çekerim; “Millet CHP’nin yaptıklarını ve ne mal olduğunu öğrenecek” demedim…
CHP, aynaya, yani mazisine bakıp; milletten gizlediğini sandığı gerçek yüzünü görecek ve kendisiyle yüzleşmek zorunda kalacak. Çünkü millet; reyleriyle, onu iktidar yapmadığına göre, his yoluyla da olsa onu zaten tanıyor. Bir kısım meraklıların, araştırmacıların, bazı aydınların şahsî gayretleriyle erebildiği bilgiler, belgeler; herkesin gözü önüne serilecek… Bir Dersim değil… Çok sevdiğim türküsündeki ifadeyle, “Dersim bir dağ içinde”!.. Yüzleşirse bu dağ yarılacak…
CHP, söz konusu olunca herkese alaycı bir şekilde tebessüm ettiren meşhur olağanüstü kurultaylarından birini daha yapacak… CHP’nin asıl; genel başkanlık didişmesi için değil, kendisiyle yüzleşmek için tarihî bir kurultay yapmaya ihtiyacı var? (02.09.2014)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.