İlimizde toprak mahsulleri ofisinin alımları sona erdi. Hayli tartışmalı sezonu kapattık ama hayat devam ettikçe daha nicelerine şahit olacağız. Ofisin ilk defa ilimizde tahıl almaya başladığından itibaren yaşananları kısaca özetledikten sonra, bir daha aynı sıkıntıların yaşanmaması için bir yıl içerisinde tedbirlerin alınmasına dikkat çekmek istiyorum.

Sakarya Gazetesi’ni Şubat 1989 tarihinde kurduğumuzda Rahmetli Güner Orbay valiydi, merhumun gayretleriyle ilk ofis açıldı.

Kendim de devamlı tarımla uğraştığımdan çiftçinin sıkıntılarını her zaman takip ettim, gündeme getirdim, getirmeye de devam ediyorum.

Ofisin alım memurları Eskişehir’den gelip gidiyorlardı, bu durumdan rahatsız oldukları için gelen her buğdaya bir bahane buluyor, almıyorlardı.

Amirlerine, “Burada ofisin şartlarına uygun buğday yetişmiyor, alımda yapamıyoruz.” deyip geliş gidişten kurtulmak istiyorlardı.

Zaten Temmuz 1’de açılıyor, 30 Temmuz’da kapatılıyordu.

Üreticiler ve memurlar arasında epey gürültü koptu. Vali Orbay, çiftçilerin yanında yer aldı, alımların devamını sağladı.

İlimizde ofis memurları tarafından yaşatılan sıkıntılar, Eskişehir ve İnönü’de hiç yaşanmıyordu. Zamanla bazı düzelmeler olsa da Orbay’dan sonra gelen Valilerin ilgilenmesiyle 1 ay ofis tahıl almaya devam etti.

Sayın Valimiz Kemal Kızılkaya üreticilerle temas kurarak isteklerini dinledi. Çiftçi “İlimiz engebeli arazi yapısı sebebiyle 10 ila 30 km. arasında büyük iklim değişikliği yaşıyor. Osmaneli’nde haziran sonuna kadar hasat bitiyor ama ofis 1 Temmuz’da açıldığı için, biz buğdayımızı satamıyoruz. Bozüyük, Söğüt, Pazaryeri Ağustos’ta hasadı yapıyor, Ofis kapanmış oluyor istifade edemiyor.

Alımlar 2- 2,5 ay devam etsin, Bilecik merkezle beraber bütün ilçelerde alım yapılsın…” dilekleri üzerine Vali Kızılkaya 2022 hasat sezonunda Ofisin ağustos ayı sonuna kadar yani iki ay açık kalmasını sağladı. Ayrıca bütün belediyelerin buğday depolama sahası temin ettiği takdirde bütün ilçelerde ofisin alım yapacağını söyledi.

Gölpazarı Belediye Başkanı Hayri Süer Vali Kızılkaya’nın isteğini yerine getirdiği için, geçen yıl Gölpazarı’nda alım yapıldı.

Bu sene tüccar, devletin verdiği taban fiyatının 3-4 TL gibi düşük fiyattan piyasaya girince çiftçi haliyle ofise yüklendi. Ofisin ilimizde silosu yok, kiraladığı yer 200 tonluk, sıra almak mümkün değil. Günlerce, Sakarya Gazetesi ve Bilecik Haber İnternet sitesinde haber yapıldı.

Çiftçinin karşılaştığı zulüm diyebileceğimiz davranışları dile getirdik. Sayın Valimiz Kızılkaya’nın gayretleri son zamanlarda semeresini verdi, nispeten de olsa rahatlama oldu. Yetmiş beş yaşında bir çiftçimizin zayıf buğday diye 3 ton buğdayının alınmayışını gazetemiz sahibi Mücahid Erdal gündeme getirdi. Kamuoyunu, memurun gaddar davranışı çok üzdü. Bende kısaca yaşanan bir durumu anlatmak istiyorum. Gelen buğdayların numunesini alan memur kamyonun üzerine çıktığında “Bu ne güzel, temiz dolgun buğday helal olsun çiftçimize” der ve numuneyi alır. Üretici eksper memurun yanına gider memur kalibreden geçirir, bir tek zayıf buğday elekten aşağıya geçmez, ot tohumu görülmez. Memur “Bu buğday beyaz, biz beyaz buğdayı almıyoruz” bahanesi ile buğdayı alamayacaklarını söyler.

Çiftçi, bu memur zulmü karşısında, “Bakın bu buğdayın tohumunu ben yüksek ücret ödeyerek Tarım İl Müdürlüğünden satın aldım, ektim. Siz de Tarım il Müdürlüğü’ne bağlı, devlet kuruluşuna bağlısınız, Tarım İl Müdürlüğü de aynı kuruluşa bağlı resmi daire. Siz bu buğdayı almayın bende kamyon dolusu buğdayı Tarım İl Müdürlüğü’nün önüne götürür dökerim. Ondan sonra da pirincin taşını kim ayıklarsa ayıklasın” der.

Memur “Ben merkeze sorayım” diyerek odadan çıkar, dönüşünde “Alıyoruz” der ve alır.

Buradan bürokrasiye ve siyasilere hatırlatmak istiyorum.

Bir yıl dediğin çok uzun bir zaman değil, çiftçinin yaşadığı internet sıra zulmünü sona erdirecek tedbirleri almak için, bugünden çalışmalara başlansın.

Silo, Toprak Mahsulleri ofisine mutlaka yaptırtılsın. İki memurla 200-300 ton buğday alırken, çiftçiye “Sen üretmek için uğraşırsan, daha çok çile çektiririz” denittirilmesin, işin hızla yürümesi için memur takviyesi yapılsın. Çiftçinin işi var vaktini kuyruklarda geçirmesin, diye düşünülsün.