İl Özel İdaresi köylerin bütün işlerini bitirdi. Yollar, kanalizasyon, çevre sorunları, köy nüfuslarının azalma sebepleri ortadan kalktı. Köylerin ana yolları haricinde tali yolları tamamlandı. Arazi yolları toprak yol olmaktan kurtarıldı. Eee.. Bütün işler bittiğine göre, mevsimde kış köylü biraz istirahate çekilecek neden rahat etsin. Ortaya bir problem çıkartılsın ki, köylü rahat bir kış geçirmesin.

İlk rahatsızlık Pazaryeri Ahmetler köyü’nden geldi. Köyün tamamı  için “Akıllı Su Sayaçları” na çevrilecek diye muhtarlık karar alıyor. Pazaryeri Kaymakamlığı 2015 yılında muhtarlar toplantısında 12 maddelik bir karar alıyor. Bu kararların 10. Maddesine dayandırılıyor. Bu madde de “Köylerde içme ve kullanma suyu kullanan vatandaşların içme suyu abonelikleri yapılarak Akıllı İçme Suyu sayaçlarının takılmasına” deniyor.

Pazaryeri’nin sanırım 24 köyü var. Ahmetler Köyü dışında hiçbir rahatsızlık yok. Bu köy huzursuzluklar yaşıyor. Gördüğüm kadarıyla su sayaçlarının akıllısına geçileceğine öncelikle idarecilerin akıllıca nasıl hareket edecekleri kursu verilse daha iyi olur.

Hadi köyün muhtarı akıllı su sayaçları takılması işinde iş sarpa sardırmış diyelim. İlçenin idarecileri halkı dinleyip işin büyümesini önlemiyorlar da daha da körüklüyorlar.

Hanenin saati var mı? Var. Zamanında parasını ödüyor mu? Ödüyor. Bu tip vatandaşın saati arızalandığında akıllı su saati taktırma mecburiyeti getirilsin olur biter. Adamın hiç saati yok ona taktırırsın, kiminin saati var parasını ödemiyor ona da kanun ne diyorsa onu uygularsın. Bilecik İl Merkezinde ve ilçelerine dahi akıllı saat takma mecburiyeti uygulaması yokken şurada 10 sene evveline kadar sokaklardan evine su taşıyan, bedava suya alışmış vatandaşa sert uygulamaya geçerseniz huzursuzluğu kendiniz çıkarmış olursunuz. 

Ders almanız gereken birçok hikayelerimizden birini anlatayım. Bir köye atanan imam görevine başlar ama cemaat yok. Kahveye gider “Arkadaşlar siz neden namaza gelmiyorsunuz?” der. Köylü “İmam Efendi biz namaz kılacağız da abdest almaya üşeniyoruz” dediklerinde İmam Efendi “Arkadaşlar siz gelin abdest almadan namaz kılın” diyerek milleti camiye alıştırır. 

Zamanla imam gider yerine başkası gelir. Bakar ki millet abdest almadan namaz kılıyor. Bir önceki imamı arar “Arkadaş köylü abdestsiz namaz kılıyor bu ne iştir?” sorusuna “Arkadaş ben o köye geldiğimde hiç camiye gelmiyorlardı ben abdestsiz gelmelerini sağladım. Sende abdestli alıştır” cevabını vermiş.  

Ders veren hikayelerden böyle vaka olmuş mu? Diye sorulmaz, ibret alınır. 

Yetkililer! Aşırı yetki kullanmaya uğraşacağınıza, sizlere idareci deniyor idare etmeyi de öğrensenize!

Ne oluyor öyle kepçe göndererek vatandaşın eve giden su borusunu kepçeyle çıkarmak. Ahmetler Köyü zaten 90-100 hane. 31 hanenin suyu köy heyetinin kararıyla kesiliyor. Bir o kadarı da istemeyerek de olsa saatini değiştiriyor. Yani köyün yarısından fazlasının isteksiz olduğu bir köyde huzursuzluk çıkarmak için uğraşıyorsunuz.

Basında yer alan bu olaydan ders alınmamış olmalı ikinci bir olay  İl merkezine bağlı Gülümbe Köyü’nde yaşandı. Ahmetler Köyünde yaşanan olayın aynısı. Akıllı saat taktırılmasına zorlama ve akıllıca olmayan davranış. Arkasında kim var? İl Özel İdaresi. 

Pazaryeri’nde ilçe özel idaresine “Siz ne yapıyorsunuz?” diye sorması gereken İl Özel İdaresi aynı yanlışı kendisi yapıyor. Akla mantığa yakışmayan bu davranışlara bereket ki köylü akıllıca bir davranış sergiliyor. Mahkeme kararıyla uygulamayı durduruyor. İl özel idaresi umarım bundan ders çıkarır ve özür diler.