Günümüzde ailelerinin göz nuru çoğu Üniversite mezunu gencimiz iş bulma konusunda sorun yaşamaktadır.  Kardeşlerimiz iş arama uğraşında psikolojik olarak toplumdan uzaklaşmakta ve bu süreçte kendi temel ihtiyaçlarını bile karşılarken zorlanmaktadırlar. Hele birde yaş biraz yükseldiğinde ebeveynlerine ekonomik olarak bağlı olmaları: geleceğimizin teminatlarını depresyona ve psikolojik travmalara sürüklemektedir.  Uzmanlık alanları dışında çalışma koşullarına sürüklenen bu bireyler için yeni bir çıraklık – kalfalık dönemi ise katlanılması çok zor bir süreç gerçekten. Peki, sizlere bu metastaz yapmış kanserin hızını kesmek ve etkilerini tersine çevirmek için bir projem var desem! 

Özellikle ülkemizde ekonomik kriz, niteliksiz eğitim, yanlış meslek tercihi ve köyden şehre göç nedeniyle işsizlik illeti kara veba gibi hızla yayılmaktadır. Ülkemizdeki genel durumun aksine bölgemizde ise durum biraz daha farklı gibi duruyor. Şehrimizin çevresinde farklı üretim hatlarına sahip endüstriyel kuruluşlar yer almaktadır. Üstelik şirketlerin Üniversitemiz ve Kalkınma Ajansı yetkililerinden sürekli olarak talebi nitelikli teknik personel ihtiyacı. Bilhassa CNC Torna & Freze Operatörlüğü, Talaşlı İmalat, Kaynaklı İmalat, Döküm & Isıl İşlem Teknolojileri, Makine & Kalıp Tasarımı, Otomatik Kontrol, Bilgisayar Destekli Üretim ve Makine Tamir & Bakım alanlarında yüksek sayıda ara eleman ihtiyacı ortaya çıkmış durumda.

Fabrikalarımız kendi üretim hatlarına yönelik ara eleman eğitimi talebine karşılık vermemizi beklemektedirler. Aslında şehrimizde bu tip eğitimleri verebilecek farklı kurumlar bulunmakta. Fakat tam anlamıyla talep edilen ihtiyacı çözebilir nitelikte değiller. Bu düzenlenen kursların kanayan yaraya derman olması için; MEB onaylı veya Mesleki Yeterlilik Belgesi sağlayabilecek bir uygulama olması gerekiyor. Ayrıca üniversite altyapısı gibi teknik donanıma sahip olan bir kurum tarafından eğitimler verilmeli. Alanında deneyimli eğitmenler uygulamalı olarak bu dersleri anlatmaları için ikna edilmeli. Bir işe yatkın ihtiyacı olan doğru kursiyere ulaşılmalı. Bununla birlikte işsiz gençlerimizin bir kursun masrafını karşılayamayacağı düşünüldüğünde, ekonomik koşulları sağlayabilecek kaynakların bulunması gerekiyor. Unutulmamalı kanser illeti başka hastalıklar için kullanılan ağrı kesici ve antibiyotikle tedavi edilemez. Hata çoğu zaman bu ileti yenmek için kemoterapi bile yetmez.

Şehrimizde mesleki eğitimlerle ilgili olumlu örnekler de var tabi ki. Osmaneli Belediyesi Ahilik düsturuyla birçok farklı eğitimler düzenlemekte. Atom karınca gibi çalışan yönetim aslında Teknik Eğitim Kursları için de bir planlama yapmış durumda. Bu girişim işsizlik problemini çözmek için belli oranda katkı sağlasa da, daha kapsamlı bir içeriğe sahip ve şehrin geneline hizmet eden bir oluşuma ihtiyaç duyulmakta. Bu konuda bir araştırma yapıldığında en iyi uygulamalardan birinin BELTEK kursları olduğunu gözlemleyebilirsiniz. MEB onaylı belgeler sınavlara tabi, teknik alt yapı çok güçlü ve finansman sorunu ise Ankara Belediyesi yardımıyla çözülmüş durumda.

Kuruluşun şehrinde giderek artan fabrika sayısı düşünüldüğünde Teknik Elemen ihtiyacı ciddi bir potansiyel olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerin mevcut durum itibariyle ekonomik katkısı, belediyemizin halkımıza yönelik çalışmaları artırma isteği ve İŞKUR’un işsizliği önlemek üzerine benzer kurslara desteği düşünüldüğünde finansman sorunu da çözülebilir gibi duruyor. Sadece doğru reçeteyi ve uygulama aşamalarını planlayacak bir tedavi programına ve hekime ihtiyaç duyulmakta. Bir uzman doktor bulmak adına Sanayi Bakanlığı İl Müdürümüz Abdullah beye bu projeyi sunduk. Adına da Bilecik Teknik Eğitim Kursları (BİL-TEK) dedik. Kendileriyle tüm konularda mutabık kaldığımızı söyleyebilirim.  Açılacak programlarla bir yılda bin mesleki yeterliliğe sahip gencimiz yetiştirilebilecektir. Bu reçetenin bedeliyse aylık bir orta düzey memurun devletimize maliyeti kadardır.  Birde bu eğitim programına bizim gibi gönüllü eğitmenler eklenirse maliyetler daha da azalacaktır.

İnşallah halkımızın kanayan yarası ve gençlerimizin sorunu olan işsizlik illeti; BİL-TEK projesinin devreye alınmasıyla giderilir. Burada en önemli sorun bürokratik engeller ve ahilik ruhuna sahip uzman eğitmenlerin bu işe gönül vermesi. Gerisi bence çorap söküğü gibi gelecektir. Doğru reçete uygulanarak bu kanser türevi de bir gün tedavi edilecektir. Ayrıca kamuoyu tarafından topluma inmemekle itham edilen tüm kurumlar, bu proje aracılığıyla halkımızla kaynaşmak için bir fırsat yakalayacaklardır.

İletişim: Linkedin sosyal ağı, Doç. Dr. Burak Öztürk, (CAD, CAM, CAE)